8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'nın öldürülmesi
HABERKüçük Eylül son yolculuğuna uğurlandı
Polatlı'da 8 yaşındaki kız çocuğunun kaybolması - Ankara'nın Polatlı ilçesinde 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'nın kaybolmasına ilişkin gözaltına alınan şüpheli tutuklandı ANKARA (AA) - Ankara'nın Polatlı ilçesinde 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'nın kaybolmasına ilişkin gözaltına alınan şüphelinin tutuklandığı bildirildi. Ankara Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, Polatlı ilçesine bağlı Uzunbeyli Mahallesi'nde Eylül Yağlıkara'nın 22 Haziran'da kaybolması üzerine başlatılan arama çalışmalarının devam ettiği belirtildi. İl Jandarma Komutanlığı, Emniyet Müdürlüğü ve AFAD ekiplerince 22-25 Haziran tarihleri arasında yapılan arama çalışmalarında keşif uçağı, drone, kadavra köpek timi, iz takip köpek timi ve motorlu yamaç paraşütleri kullanıldığı ifade edilen açıklamada, "Olay ile ilgili bir şüpheli tutuklanmış olup adli soruşturma ve arama çalışmaları devam etmektedir." denildi.
8 yaşındaki Eylül'ü arama çalışmaları devam ediyor - Ankara'nın Polatlı ilçesine bağlı Uzunbeyli Mahallesi'nde 22 Haziran'da kaybolan 8 yaşındaki EylülYağlıkara'yı arama çalışmaları devam ediyor ANKARA (AA) - Polatlı'nın Uzunbeyli Mahallesi'nde kaybolan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'yı arama çalışmalarına devam edildi. Çocuklarının sağlığından endişe eden aile, küçük Eylül'ün biran önce bulunmasını istedi. Ankara'nın Polatlı ilçesine bağlı kırsal Uzunbeyli Mahallesi'nde 22 Haziran'da evlerinin yakınında oynadığı sırada kaybolan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'yı arama çalışmaları, 5. gününde de devam ediyor. Çalışmalara Ankara İl Jandarma Komutanlığı, Emniyet Müdürlüğü ve AFAD ekiplerinden 38 personel katılıyor. Arama çalışmalarında canlı insan arama, iz takip ve kadavra köpek timleri ile keşif uçağı, drone, motorlu yamaç paraşütü de kullanılıyor. Vatandaşlar da ilk günden beri arama çalışmalarına katılarak, küçük Eylül'ün bulunması için ekiplere destek oluyor. Uzman ekipler ile vatandaşlar tarafından yapılan arama çalışmalarında bugüne kadar herhangi bir ize ulaşılamadı. - Bisikleti otların arasında bulundu Baba İbrahim Yağlıkara, sabah ailesiyle kahvaltı yaptıktan sonra Konya'nın Çeltik Kasabası'ndaki pazar yerine gittiğini söyledi. Evine döndükten sonra eşinden aldığı kavunu kesmesini ve çocukları Eylül'ü çağırmasını istediğini belirten Yağlıkara, o sırada evlerine gelen yeğeni Boran'ın kendisine Eylül'ün sokakta olmadığını söylediğini aktardı. Yağlıkara, dışarı çıktıklarında kızları Eylül'ün bisikletini otların arasında bulduklarını ancak kendisini bulamadıklarını, bunun üzerine jandarmaya müracaat ettiklerini ifade etti. O gün kızının, evinin önünde oynadığı Uğur isimli kişinin tavırlarından şüphelendiğini anlatan Yağlıkara, söz konusu kişiye ve annesine sorduğunda Eylül'ü görmediklerini söylediklerini aktardı. İbrahim Yağlıkara, olayla ilgili bir kişinin tutuklanmasına ilişkin "Bütün komşularım, görevliler, herkes buradaydı. Sabaha kadar aradılar. Yeğenim eve gelip iz takip köpeklerine koklatmak üzere Eylül'ün kıyafetini isteyince Uğur'un annesi Huriye kendi evine gitmiş. Uğur da o anda evden ayrılmış." dedi. Yağlıkara, tutuklu bulunan şüphelinin, olayın gerçekleştiği günün akşamında Konya'nın Çeltik Kasabası'nda olduğunu ileri sürdü. - "Yüreğimiz yanıyor" Arama çalışmalarının havadan ve karadan devam ettiğini belirten Yağlıkara, "Ailemiz şu anda bitkin halde. Ciğerimiz, yüreğimiz yanıyor. Bu caniler bulunsun. Benim ciğerim yandı, başkalarının ciğeri yanmasın. Bulunursa bu canilerin gereğini devletin bir an evvel yapmasını istiyoruz." diye konuştu. Yağlıkara, şüphelinin evinde yapılan aramada kanlı bir eldiven bulunduğunu ve aracında yapılan incelemede ise bir paspasın yıkanmış halde bulunduğunu söyledi. DNA testi için kendisinden kan örneği ve tükürük alındığını kaydeden Yağlıkara, şüphelinin tutuklanarak cezaevine konulduğunu anlattı. - "Evladımı bana getirsinler" Anne Şerife Yağlıkara ise en kısa zamanda çocuğuna kavuşmayı ümit ettiğini belirterek "Allah rızası için evladımı bana getirsinler." dedi. Yaşadıklarının, bir annenin yaşayabileceği en zor durum olduğunu vurgulayan Yağlıkara, "Bekleyiş çok zor. Nasıl yaşadığını bilmemek, ne durumda olduğunu bilmemek çok zor, anlatılacak gibi değil. Allah bunu düşmanıma bile yaşatmasın." diye konuştu. - "Eylül'ün bisikleti çalıların arasında yatıyordu" Eylül kaybolmadan önce kendisini en son gören kuzeni Boran Yağlıkara da olayın yaşandığı gün kuzeniyle bisiklet sürdüklerini daha sonra şu an tutuklu bulunan şüphelinin evinin önünde arkadaşlarını beklemeye başladıklarını anlattı. Zanlının, bisikleti kirli olduğu için kendisini bisikletini temizlemeye gönderdiğini belirten Yağlıkara, şunları kaydetti: "Eylül'e 6-7 kere demişimdir 'Gel Eylül gidelim, zaten 5-10 dakika sonra işimiz biter' diye. Eylül gelmedi, orada ayrıldık. Gittim evde bisikletimi yıkadım. Biraz yorulmuştum. Evde yarım saat dinlendim. Nida geldi, bizim avluda 10 dakika falan bisiklet sürmüşüzdür. 'Muhammet'lere gideceğim. Onlar da gelmişlerdir, Eylül de orada bekliyor' dedim. O da arkamdan geldi. Eylül'ün bisikleti çalıların arasında saklanmış şekilde yatıyordu. Uğur amcaya 'Eylülburada mı?' diye sorduk 'Yok' dedi. Etrafa baktık, Eylül'ü göremedik."
Polatlı'da 8 yaşındaki Eylül'ün kaybolması - Tunceli'ye tayini çıkan Polatlı Jandarma Komutanı Binbaşı Aydın Bacak'ın, ilçeye bağlı Uzunbeyli Mahallesi'nde Eylül Yağlıkara'nın 7 gün önce kaybolması olayı tamamen aydınlatılana kadar görevine devam edeceği belirtildi ANKARA (AA) - Tunceli'ye tayini çıkan Polatlı Jandarma Komutanı Binbaşı Aydın Bacak'ın, ilçeye bağlı Uzunbeyli Mahallesi'nde Eylül Yağlıkara'nın 7 gün önce kaybolması olayı tamamen aydınlatılana kadar görevine devam edeceği belirtildi. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Polatlı'nın kırsal mahallelerinden Uzunbeyli Mahallesi'nde 22 Haziran'da kaybolan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'yı arama çalışmaları ve olaya ilişkin soruşturma devam ediyor. Arama çalışmalarında görevli İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Bacak'ın mayıs ayı atamalarında Tunceli Jandarma Özel Harekat Tabur Komutanlığına tayini çıktı. Yarın itibarıyla bulunduğu görevinden ayrılması gereken Aydın Bacak'ın görev süresi, konunun hassasiyeti nedeniyle İl Jandarma Komutanlığı tarafından uzatıldı. Buna göre Binbaşı Bacak, olay tamamen aydınlatılana kadar Polatlı'daki görevine devam edecek.
Uzunbeyli Mahallesi'nde 22 Haziran'da kaybolan Eylül'ün cesedi Yüzükbaşı Mahallesi yakınlarında bir elektrik direğinin dibinde gömülü olarak bulundu
Küçük Eylül'ün cesedine ulaşıldı - Ankara Valisi Ercan Topaca: ANKARA (AA) - Ankara Valisi Ercan Topaca, Polatlı'nın Uzunbeyli Mahallesi'nde 22 Haziran'da kaybolan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'ya ilişkin, "Biz onun canlı şekilde bulunup, onun haberinin verilmesini çok arzu ederdik ama maalesef şu anki yapılan tespitler, bu yavrumuzun katledildiği yönündedir." dedi. Vali Topaca, Yağlıkara'nın cesedinin bulunmasının ardından Uzunbeyli Mahallesi'ne gelerek yetkililerden bilgi aldı. Daha sonra açıklama yapan Topaca, "Biz onun canlı şekilde bulunup, onun haberinin verilmesini çok arzu ederdik ama maalesef şu anki yapılan tespitler, bu yavrumuzun katledildiği yönündedir." ifadesini kullandı. Köyün çıkışında Yüzükbaşı Yolu mevkisinde bir elektrik direğinin altında tespit yapıldığını ve Eylül'ün cansız bedeninin buradan çıkarıldığını ifade eden Topaca, şöyle devam etti: "Teknik incelemeleri henüz yapılmış değil, bunlar kesin bilgiler değil. Ön bilgiler olarak kamuoyunun bilmesinde fayda var. Üzerindeki elbisesi ve diğer şeyler çocuğumuzun olduğunu doğruluyor. Buraya tabii nereden, nasıl ulaştığımız da önemli. Şu an tutuklu bulunan bu kişinin, çocuğumuzun kaybolduğu gün aşağı yukarı aynı saatlerde bu olay yerinde arabasıyla görülmesi. Bir vatandaşımızın verdiği ifadeden hareketle orada yoğunlaştık. Netice itibarıyla köpeğimiz orada bir koku hissetti, işaret verdi, orası kazıldı ve cesede ulaşıldı. Tabii olayın ayrıntıları, nasıl olduğu, başka yardım eden var mı, yok mu onlar henüz tespit edilmiş değil. Bu konudaki çalışmalar devam ediyor." Olayla ilgili bir tutuklu bulunduğunu yineleyen Topaca, "İncelenen bu tutukluya yardım eden var mı, yok mu veya birlikte müşterek mi yaptılar? Onlar ilerleyen saatlerde veya günlerde yapılacak incelemelerle netleşecek. Bu kişinin bu olayı yaptığına dair bir başka şey de tabii bazı deliller de bunu işaret ediyor teknik anlamda." dedi. - "Olayın bu kişi tarafından işlendiği yönünde bir kanaatimiz var" Adli soruşturmanın selameti açısından detaya girmeyeceğini vurgulayan Topaca, "Arkadaşlarımız bu konuda tecrübeliler, başsavcımız burada ve onun tecrübeleri net bir şekilde bu olayın bu kişi tarafından işlendiği yönünde bir kanaatimiz var ama tabii teknik bazı delillerle de bu desteklenecek, destekleniyor zaten. İlerleyen günlerde onun açıklamasını da yapacağız." değerlendirmesinde bulundu. Eylül Yağlıkara'ya, ailesine, akrabalarına ve yakınlarına başsağlığı dileyen Topaca, "Çok acı bir olay, bizim toplumumuzda olmaması gereken bir olay. Bu tür şeyleri artık aşmış olmamız lazım ama maalesef bununla karşılaştık. Umarım bundan sonra bu tür acıları yaşamayız. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun." diye konuştu. - "Hiçbir şey gizli kalmıyor" Topaca, "Gözaltına alınanlar da var mı?" şeklindeki soru üzerine, kimseyi töhmet altında bırakmayacaklarını ifade ederek, şunları söyledi: "Olay soruşturulurken bu kişiyle görüşenler, bağlantısı olanlar gözaltına alınabilir. Elbette var ama bunların bu olayla net bir şekilde ilişkisi vardır, yoktur... O noktada değiliz daha. İlerleyen günlerde aydınlanacaktır. Kimsenin de bu olayla gereksiz yere ilişkilendirilmesini arzu etmiyoruz. Teknik ve hukuki deliller, bizi kime götürüyorsa teknik anlamda kim bu olaya, bu kişiye bu müessif olayı yaparken yardım etmişse, destek olmuşsa onlar da açığa çıkacaktır. Artık teknoloji o kadar gelişti ki hiçbir şey gizli kalmıyor. Bundan kamuoyu da emin olsun bütün ayrıntılarını inşallah gerek başsavcımız gerek jandarmamız diğer kurduğumuz ekipte polislerimiz de var bu işe destek olan. Bütün ayrıntılarını önümüzdeki soruşturma sürecinde ortaya çıkaracağız." "Cinayetin neden işlediğine ilişkin bir fikir var mı?" şeklindeki soruya Topaca, "Bundan sonra bazı netlikler olabileceğini düşünüyoruz ama şu an kesin bir fikrimiz yok. Bakacağız, kişinin tekrar ifadesine başvurulacak, gören kişilerin ifadelerine başvurulacak, bazı teknik delil dediğimiz, DNA eşleşmesi, kıyafetlerdeki şeyler falan onlara da bakılacak. Oradan çıkacak verilerle bu sorularınızı daha net cevaplayabiliriz ama şu aşamada henüz o bilgiye sahip değiliz." yanıtını verdi. "(Tutuklu zanlı) Elektrik işi yaptığına dair bilgiler var doğru mudur?" sorusu üzerine Topaca, "Doğru. Bu yavrumuzun gömüldüğü o alandaki o elektrik direğini de kendisi dikmiş zaten daha önce. Muhtemelen de oradaki toprağın yumuşak olduğunu da biliyor. Görenlerin de şüphelenmeyeceğini düşünerek, oraya götürdüğünü tahmin ediyoruz." dedi. Vali Topaca, daha sonra Yağlıkara ailesinin evine giderek, taziyede bulundu.
Eylül'ün cenazesi yarın defnedilecek - Ankara'nın Polatlı ilçesinde 22 Haziran'da kaybolan ve dün cansız bedeni toprağa gömülü bulunan EylülYağlıkara'nın otopsisi sürüyor ANKARA (AA) - Ankara'nın Polatlı ilçesinde 22 Haziran'da kaybolan ve dün cansız bedeni toprağa gömülü bulunan Eylül Yağlıkara'nın cenazesi, yarın defnedilecek. Edinilen bilgiye göre, 8 yaşındaki Eylül'ün Ankara Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsisi devam ediyor. Cenaze, otopsinin tamamlanmasının ardından Eylül'ün evinin bulunduğu Uzunbeyli Mahallesi'ne götürülecek. Küçük kızın cenazesi, yarın Uzunbeyli Mahallesi Camisi'nde öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından köy mezarlığında toprağa verilecek. Öte yandan bugün Eylül için Uzunbeyli Mahallesi Camisi'nden sela okundu. - Cinayet zanlısı, Eylül'ün kaybolduğu gün arama çalışmalarına katılmış Eylül'ün cinayet zanlısı olarak tutuklanan Uğur Koçyiğit'in, küçük kızın kaybolduğu gün arama çalışmalarına katıldığı, akşam saatlerinde ise ailesini köyden ilçe merkezine gönderdiği öğrenildi. Elektrik direği dikimi işleriyle uğraşan zanlı Koçyiğit'in, Eylül'ün cansız bedeninin bulunduğu yerde çalışma yaptığı, bölgeden geçen köylülerin selam verdiği zanlının şüpheli hareketlerde bulunduğu iddia edildi. Koçyiğit'in, Yağlıkara ailesiyle iş ve dostluk ilişkisinin bulunduğu ifade edildi. Eylül Yağlıkara, Ankara'nın Polatlı ilçesinde 22 Haziran'da kaybolmuş, yapılan aramalar sonucunda dün akşam saatlerinde cansız bedeni, bir elektrik direğinin dibinde toprağa gömülü bulunmuştu. Küçük kızın cenazesi, otopsi için dün gece Ankara Adli Tıp Kurumuna kaldırılmıştı.
"Asla ceza indirimi söz konusu olmayacak" - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık: MALATYA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık, Polatlı'da kaybolan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'nın cansız bedeninin bulunmasına ilişkin, "Sıfır tolerans gösterilecek. Asla bunlarla ilgili olarak da ceza indirimi söz konusu olmayacaktır. AK Parti olarak da bunlarla ilgili mücadeleyi yaptık, yapmaya da devam edeceğiz." dedi. Çalık, gazetecilere yaptığı açıklamada, Ankara'nın Polatlı ilçesine bağlı Uzunbeyli Mahallesi'nde 22 Haziran'da kaybolan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'nın cansız bedenine ulaşıldığını hatırlattı. Öncellikle küçük kızın ailesi ve Türk milletine başsağlığı dileyen Çalık, seçimden önce cinsel istismarla ilgili çok önemli düzenlemeler yaptıklarını belirtti. Çalık, bu düzenlemelerin çok ciddi yaptırımlar içerdiğini aktararak "Buna rağmen Eylül'le ilgili yaşadığımız vaka tüyler ürpertici bir vaka. İnşallah bununla ilgili yasal düzenleme bütün hassasiyetiyle devam edecek ve yerini bulacaktır." diye konuştu. Ağrı'da bayram ziyareti için ailesiyle gittiği dedesinin köyünde kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'i arama çalışmalarının da sürdüğünü ifade eden Çalık, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Mutlaka bulunacak. Kaçırıldıysa kaçıranlar ya da Allah muhafaza başka bir şey yaşandıysa onlarla ilgili en ağır cezai müeyyide uygulanacaktır. Sıfır tolerans gösterilecek. Asla bunlarla ilgili olarak da ceza indirimi söz konusu olmayacaktır. AK Parti olarak da bunlarla ilgili mücadeleyi yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Canlıların hiçbirinde şiddet olmasın. Çocuklarımız bizim en korunaklı olması yerde, evinde, bahçesinde, köyünde olması gerekirken onlara saldıranları şiddetle kınıyoruz." - "Milletin devlete olan güvenini tesis etmek zorundayız" Çalık, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun CHP il başkanlarının şehit cenazelerinde protokole alınmaması yönündeki talimatıyla ilgili görüşlerinin sorulması üzerine ise bulundukları toprakları şehitlerin vatan yaptıklarını dile getirdi. Şehadetin çok büyük bir makam olduğunu ve şehitlerin kemiklerinin sızlamaması, gazilerin gözyaşlarının dökülmemesi gerektiğini vurgulayan Çalık, "Terör örgütleriyle bağlantısı, destekçisi ve 'Sırtımızı PYD'ye YPG'ye, PKK'ya yasladık' diyenlerle onların yolunu açanlarla bu millet hesaplaşacaktır." dedi. 24 Haziran seçimlerinde hesap sorduklarını anlatan Çalık, şunları kaydetti: "Cumhuriyet Halk Partisi, şehitlerin, gazilerin yanında mı yoksa teröristlerin cenazesine giden kimlikten mi olduklarını kendileri belirlemeli. Cumhuriyet Halk Partisi bu konudaki kıblesini belirlemeli. Bu vatan için canını ortaya koymuş şehitlerimiz ve gazilerimiz var. Diğer taraftan bu vatanı bölmek, parçalamak isteyenler, polisimize, askerimize, kadınımıza, çocuğumuza... Bunu yapanlara hesabını biz sormak zorundayız. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki milletin devlete olan güvenini tesis etmek zorundayız. Oraları asla ve asla PKK'ya bir kez daha bıraktırmamamız lazım. Cumhuriyet Halk Partisi'nin de tavrını çok net bir şekilde ortaya koyması lazım. Terörden, teröristlerden beslenen partilere de payandalık etmekten vazgeçmesi lazım. Cumhuriyet Halk Partisi tavrını net olarak ortaya koyarsa, kimsenin kimseye müdahale etmesine gerek kalmaz. Ana muhalefet partisi olarak yerli ve milli duruşunu göstermeli."
Eylül'ün otopsi işlemleri sona erdi - Ankara'nın Polatlı ilçesinde 22 Haziran'da kaybolan ve dün cansız bedeni toprağa gömülü bulunan EylülYağlıkara'nın Adli Tıp Kurumundaki otopsi işlemleri sona erdi ANKARA (AA) - Ankara'nın Polatlı ilçesinde 22 Haziran'da kaybolan ve dün cansız bedeni toprağa gömülü bulunan Eylül Yağlıkara'nın Adli Tıp Kurumundaki otopsi işlemleri tamamlandı. Eylül'ün cenazesi bugün köyünde defnedilecek. Edinilen bilgiye göre, 8 yaşındaki Eylül'ün Ankara Adli Tıp Kurumundaki otopsisi tamamlandı. Otopsinin tamamlanmasının ardından Eylül'ün akrabalarına teslim edilen cenaze, ailenin evinin bulunduğu Polatlı'nın Uzunbeyli Mahallesi'ne götürüldü. Ankara Valiliği yetkilileri, daha önce yarın öğle namazının ardından defnedileceği açıklanan küçük kızın cenazesinin, işlemlerin tamamlanması dolayısıyla bugün Uzunbeyli Mahallesi Camisi'nde ikindi namazının ardından kılınacak cenaze namazı sonrası köy mezarlığında toprağa verileceğini bildirdi. Eylül Yağlıkara, Ankara'nın Polatlı ilçesinde 22 Haziran'da kaybolmuş, yapılan aramalar sonucunda dün akşam saatlerinde cansız bedeni, bir elektrik direğinin dibinde toprağa gömülü bulunmuştu. Küçük kızın cenazesi, otopsi için dün gece Ankara Adli Tıp Kurumuna kaldırılmıştı.
Eylül"ün katil zanlısı için "idam" istediler - Eylül Yağlıkara'nın öldürülmesini telin etmek için Ankara'nın Polatlı ilçesinde toplanan vatandaşlar, "çocuk tecavüzü ve cinayeti faillerine idam cezası" talep etti ANKARA (AA) - Eylül Yağlıkara'nın öldürülmesini telin etmek için Ankara'nın Polatlı ilçesinde toplananlar, "çocuk tecavüzü ve cinayeti faillerine idam cezası" istedi. Ankara'nın Polatlı ilçesinde 22 Haziran'da kaybolan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'nın öldürülmesini telin etmek isteyen bir grup, elerinde "Eylül için buradayız", "Sessiz kalma Polatlı" yazılı pankartlarla Cumhuriyet Meydanı'nda toplandı. Grup adına açıklama yapan Cihat Dızman, başka çocukların ölmemesi için bir araya geldiklerini, toplumsal farkındalık yaratmak istediklerini söyledi. Bu tür suçlarda cezaların caydırıcı olması gerektiğini ifade eden Dızman, "Acımız çok büyük. Devletimizin bir an önce toplumu dinleyip gereken cezayı getirmesi gerekli. En azından çocuk tecavüzlerine, cinayetlerine karşı idam cezası gelmeli. Devletin daha fazla buna sessiz kalma şansı yok." diye konuştu.
"Eylül'le birlikte vicdan, insanlık, hayaller katledildi" - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: ANKARA (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara'nın Polatlı ilçesinde 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'nın öldürülmesine ilişkin, "Eylül hunharca katledildi, bununla birlikte vicdan katledildi, insanlık katledildi, hayaller katledildi. Korkak katiller bir kez daha milli gönülleri heder etti, kedere boğdu." ifadesini kullandı. Bahçeli, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, meşhur bir düşünürün, "Korku, gelecek bir kötülüğü beklemenin adıdır" dediğini belirterek, korkuya teslim olmanın gelecekten ve gelecek haklarından vazgeçmek olduğunu, korkunun yenilmemesi halinde kahramanlığın yüceltilemeyeceğini kaydetti. Bahçeli, "Ya korkarak dağılacağız ya da kahramanca duracağız. Korkular umutlarımızı kıramaz, kötülükler hayata tutunma ve mücadele azmimizi köstekleyemez. İftiralar irademizi kundaklayamaz, ihanetler iddia ve ideallerimizi kapatamaz." değerlendirmesinde bulundu. Korkaklığın ruhunda kalleşlik, korkakların duruşunda da karmaşa bulunduğunu belirten Bahçeli, hainlerin korkak olduğunu, her cani ve katilin sinsice, sinerek, sürünerek yaşadığını, insanlığın devasa tecrübe ve birikiminin de bu gerçeğe açıkça işaret ettiğini belirtti. Bahçeli, "Yaşarmayan gözleriyle, kızarmayan yüzleriyle, sızlamayan kalpleriyle aramızda dolaşanlar zulmün çıban başlarıdır. Ve bunlar korkaktır." paylaşımında bulundu. Ankara Polatlı'da 22 Haziran günü 8 yaşındayken kaybolan ve günlerce aranan Eylül'ün bulunamadığının altını çizen Bahçeli, şöyle devam etti: "Meğer Eylül'e acımadan kıymışlar. Üstelik toprağa gömmüşler. Ne istediniz bu sabiden? Ne alıp veremediğiniz vardı bu küçük yavruyla? Hiç mi yüreğiniz titremedi? Eylül hunharca katledildi, bununla birlikte vicdan katledildi, insanlık katledildi, hayaller katledildi. Korkak katiller bir kez daha milli gönülleri heder etti, kedere boğdu. Olacak iş mi bu? Ey canavarlar, küçücük bir bedene, küçücük bir ana kuzusuna nasıl kastettiniz? Eylül topraktan çıktı, tekrar toprağa girecek." - "Hakikaten çok üzgünüm" "Peki, üstümüze düşen feryat çığlığından, fecaat çığından nasıl kurtulacağız? Eylül'ün hesabını nasıl vereceğiz? Eylüllere musallat olan şerefsizlere nereye kadar tahammül göstereceğiz?" sorusunu yönelten Bahçeli, "Hakikaten çok üzgünüm. Bir yanda minik bir köpeğin dört bacağıyla birlikte kuyruğu kesilir ve ölüme bırakılır, diğer yanda küçük çocuklar hedef haline gelir. Nasıl bu duruma düştük? Böyle gidemeyiz, bu şekilde daha fazla mesafe alamayız." açıklamasında bulundu. - "Kaybolan yalnızca Leyla değil, hepimiziz" Bahçeli, Ağrı'da ailesiyle birlikte dedesinin köyüne bayramlaşmaya giden 3,5 yaşındaki Leyla'nın da tam 16 gündür kayıp olduğuna ve halen aramaların sonuç vermediğine işaret ederek, şunları belirtti: "Kaybolan yalnızca Leyla değil, hepimiziz. Acaba masum bedeni nerede? Mazlum gözleri nasıl bakıyor? İsimleri Eylül olur, Leyla olur, hiç fark etmez. Onlar çocuk, onlar savunmasız, onlar masumiyetin zirvesi. İnanınız, bu gidişle başımıza taş yağmazsa yatıp kalkıp şükretmemiz gerekir. Çocukları güvende olmayan bir milletin istikbali güvencede bulunamaz. Çocuklar sürekli katlediliyorsa, sürekli istismara uğruyorsa her şey anlamını kaybetmiş, sözün geçerliliği bitmiş demektir. Durup düşünelim, çocuğa gücü yeten, çocuğa vahşet uygulayan, çocuğun ve körpe hayvanların kanını döken barbarların yaşama hakkı var mıdır?" -"İdam bile katiller için kurtuluştur" İdamın bile katiller için kurtuluş olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti: "Bu rezillere öyle bir bedel ödetmeliyiz ki, yankısı yedi cetlerinden hissedilmelidir. Çocuk katilleriyle mücadele değil, savaşmak lazımdır. Ve bu savaş kazanılmalıdır, kazanılacaktır. İdamsa idam, cezaysa en ağır ceza, tecritse tecrit, gereği her neyse alçak barbarlara revadır, layık oldukları akıbet de bellidir. Bundan kaçamayacaklar, korkaklıklarının, hıyanetlerinin her türlü sonuçlarına katlanacaklardır." Eylül Yağlıkara'ya Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı dileyen Bahçeli, "Katil ya da katilleri lanetliyorum. Çocuk ve kadına yönelik artan şiddetin önlenmesi konusunda her sorumluluğu üstleneceğiz. Dilerim ki, Leyla da acilen ve sağ salim bulunur, ailesine kavuşur." ifadesini kullandı. Eylül"ün katil zanlısı için "idam" istediler - Eylül Yağlıkara'nın öldürülmesini telin etmek için Ankara'nın Polatlı ilçesinde toplanan vatandaşlar, "çocuk tecavüzü ve cinayeti faillerine idam cezası" talep etti ANKARA (AA) - Eylül Yağlıkara'nın öldürülmesini telin etmek için Ankara'nın Polatlı ilçesinde toplananlar, "çocuk tecavüzü ve cinayeti faillerine idam cezası" istedi. Ankara'nın Polatlı ilçesinde 22 Haziran'da kaybolan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'nın öldürülmesini telin etmek isteyen bir grup, elerinde "Eylül için buradayız", "Sessiz kalma Polatlı" yazılı pankartlarla Cumhuriyet Meydanı'nda toplandı. Grup adına açıklama yapan Cihat Dızman, başka çocukların ölmemesi için bir araya geldiklerini, toplumsal farkındalık yaratmak istediklerini söyledi. Bu tür suçlarda cezaların caydırıcı olması gerektiğini ifade eden Dızman, "Acımız çok büyük. Devletimizin bir an önce toplumu dinleyip gereken cezayı getirmesi gerekli. En azından çocuk tecavüzlerine, cinayetlerine karşı idam cezası gelmeli. Devletin daha fazla buna sessiz kalma şansı yok." diye konuştu.
Küçük Eylül son yolculuğuna uğurlandı - Ankara'nın Polatlı ilçesi Uzunbeyli Mahallesi'nde 22 Haziran'da kaybolan ve dün cesedi bulunan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara defnedildi ANKARA (AA) - Ankara'nın Polatlı ilçesi Uzunbeyli Mahallesi'nde 22 Haziran'da kaybolan ve dün cesedi bulunan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara toprağa verildi. Küçük Eylül'ün cenazesi, Adli Tıp Kurumu morgundan alınarak Uzunbeyli Mahallesi'ndeki evine getirildi. Köy camisinde Eylül için ikindi namazının ardından cenaze namazı kılındı. Cenazeye Eylül'ün ailesi, yakınları ve köylüler ile Ankara Valisi Ercan Topaca, Polatlı Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya ile MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya katıldı. Cenaze namazı öncesinde kısa bir konuşma yapan Vali Topaca, Eylül'e Allah'tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diledi. Devleti yönetenlerin Eylül'ün ölümünün acısını çok derinden hissettiğini ifade eden Topaca, bu suçu işleyenlerin ve varsa yardım edenlerin bunun cezasını hukuk sistemi içinde en ağır şekilde çekeceğini söyledi. Ağrı'da da Leyla Aydemir isimli küçük çocuğun kaybolduğunu hatırlatan Ercan Topaca, çocuğun en kısa sürede sağ salim bulunması temennisinde bulundu. Cenaze namazının ardından Eylül Yağlıkara'nın cenazesi köy mezarlığında defnedildi.
8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'nın öldürülmesi - Ankara Valisi Ercan Topaca: ANKARA (AA) - Ankara Valisi Ercan Topaca, Polatlı'da 22 Haziran'da kaybolan ve dün cesedi bulunan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'nın öldürülmesiyle ilgili olarak, "Şu an itibariyle 1 tutuklu, 4 de gözaltında olan şahıs var. Bunların sorgulaması devam ediyor, ifadelerini alıyoruz." dedi. Topaca, Eylül Yağlıkara'nın Uzunbeyli Mahallesi'nde defnedilmesinin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Ölüm nedeninin tam anlaşılması ve tespiti için Adli Tıp Kurumu'nda birtakım tetkikler yapılacağını belirten Topaca, bunların çok çabuk yapılabilen tetkikler olmadığını, biraz zaman alabileceğini söyledi. Topaca, failin aşağı yukarı belli olduğunu, çocuğun kimliğinin de yüzde yüz tespit edildiğini bildirdi. Bu işlemlerin hukuken belli bir gizlilik içerisinde yürüdüğünü, soruşturmayı olumsuz etkilemesi endişesiyle çok fazla ayrıntıya girmediklerini ifade eden Topaca, "Şu an itibariyle 1 tutuklu, 4 de gözaltında olan şahıs var. Bunların sorgulaması devam ediyor, ifadelerini alıyoruz. Muhtemeldir ki başka bu olayı gören, bilen, bir şekilde dolaylı da olsa bilgisi olanlar çıkabilir. Onların da bilgisini aldıktan sonra savcılığımız iddianame düzenleyerek mahkemeye gönderecektir. Bu işin biz de takipçisi olacağız." diye konuştu. Kamuoyunun bu canice olaydan olumsuz etkilendiğini dile getiren Topaca, faillerin hak ettiği cezayı çekmesi konusunda bir beklenti olduğunu aktardı. Topaca, "Tüm vatandaşlarımızın, ailesinin, yakınlarının, devletimize güvenmelerini, faillerin en ağır şekilde cezalandırılacağını, hukuk nezdinde ne gerekiyorsa yapılacağını bir kez daha ifade etmek istiyorum. Biz de kaymakamımız, başsavcımız, emniyetimiz, jandarmamız, bu olayın takipçisi yürütücüsü olarak bu olayın sonuçlanması için gereken her türlü tedbiri alacağız." ifadelerini kullandı. - "Daha o noktaya gelmedik" Vali Topaca daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Zanlı suçunu itiraf etti mi?" sorusu üzerine Topaca, "Hayır, daha o noktaya gelmedik. Şu an tutuklu, cezaevinde biliyorsunuz. O adli bir kısmıdır. İlerleyen günlerde adli soruşturma teknikleri itibarıyla deliler toplanacaktır, savcımızın takdirinde olan bir husustur. İleriki sorgulamalarda daha teknik ve somut deliller ortaya çıktıktan sonra onlar sorulacaktır. O aşamaya henüz gelmiş değiliz." dedi. "İlk bilgiler tek başına mı işlediği yönünde yoksa yardım aldığı kişiler var mı?" sorusuna karşılık Topaca, "İlk gördüğümüz kadarıyla münferit gibi gözükmekle birlikte yardım da olabilir. İlişkili olduğunu düşündüğümüz kişiler var. En azından bilgisi olan kişiler olduğunu düşünüyoruz ama hukuken kesin bir delil olmadıkça da şu suçlu, bu suçsuz demeyi doğru bulmuyorum. 4 kişi gözaltında. Onların ilgileri, ihmalleri veya bu olaya katkıları varsa bu olayı araştırıyoruz." ifadelerini kullandı. Topaca, "Ölüm şekli konusunda detay paylaşabilir misiniz?" sorusuna ise "Adli tıp raporu ortaya çıkmadı henüz ama yavrumuzun çok acı bir şekilde boğularak öldürüldüğünü tahmin ediyoruz; cesedin çıkarıldığı andaki şekline baktığımız zaman. Ben bunun uzmanı değilim ama arkadaşlarla görüştük, boğarak öldürme ihtimalinin yüksek olduğunu tahmin ediyoruz." yanıtını verdi. Cinsel istismar olup olmadığı sorusu üzerine de Topaca, "Hayır, o konuda şu an hiçbir şey diyemiyoruz. Bugün alınan numuneler, tıbbi incelemeler yapılmadan o yönde bir tespitimiz henüz yok. Ama bu olmayacağı anlamına gelmez, kesin var olduğu anlamına da gelmez. Onu şu an söylememiz doğru değil. Alınan numunelerin sonucunu beklemek gerekiyor." dedi. Bir bavuldan bahsedildiğinin belirtilmesi üzerine Topaca, bunun doğru olmadığını, kimsenin kamuoyunu yanlış yönlendirmemesi gerektiğini söyledi. - "Asılsız bilgilerin yayılmasını istemiyoruz" Belli aralıklarla bu konuda en doğru, sağlıklı bilgileri kamuoyuyla paylaşacaklarını belirten Topaca, şunları kaydetti: "Üzerinde çalıştığımız bir araç var, araçta çıkan aldığımız bazı numuneler var, yavrumuzun gömüldüğü direğin olduğu noktada tespit ettiğimiz bazı hususlar var, aracın teker izi var, onu eşleştirdik, kesin olarak söyleyebileceğimiz, gömleğindeki kılın DNA testinde eşleşmesi, teknik olarak bunlar var. Onun dışında bavul, başka şahıslar gibi kamuoyuna asılsız bilgilerin yayılmasını istemiyoruz. Bu soruşturmayı da olumsuz etkiler, kamuoyunu da olumsuz etkiler. Bizim şu an itibarıyla tespit ettiğimiz, kamuoyuna söyleyebileceğimiz bunlar. Bunun dışında söylenenlere, Cumhuriyet Başsavcılığımızdan ya da bizden açıklama yapılmamışsa itibar edilmemesini özellikle rica ediyoruz." Vali Topaca'ya son olarak, "Neden sorusu aslında yanıt bekliyor. Elektrik ustası olduğu söyleniyor, daha önce Eylül'ün babasının bir işini yapmış, sonra babası iş vermemiş gibi iddialar var. Paylaşabileceğiniz bir detay var mı?" sorusu yöneltildi. Topaca, şöyle konuştu: "Bunlar da asılsız. Doğrudur, aynı köyde komşuluk ilişkileri var. İş de vermiş olabilir, o konuda bir şey söyleyecek durumda değilim ama arada herhangi bir husumetin, kavganın olmadığını biliyoruz. Nedenin kişilik bozukluğu olabileceğini düşünüyorum. Onun dışında şu aşamada bizim tespit ettiğimiz husus yok. Önümüzdeki günlerde ortaya çıkacaktır, sizlerle paylaşacağız. Tekrar başsağlığı diliyorum, milletimizin başı sağ olsun."
Erbaş'tan küçük Eylül için taziye mesajı - Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: ANKARA (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Akıl, izan, iman ve vicdan sahibi herkesi, çocukların maddi ve manevi anlamda her türlü tehlike, istismar ve şiddetten korunması için seferber olmaya davet ediyorum." ifadesini kullandı. Erbaş, yaptığı yazılı açıklamada, Ankara'nın Polatlı ilçesinde 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'nın öldürülmesi gibi kaybolan, kaçırılan, acımasızca öldürülen çocuk haberlerinin gündemi kararttığını hatırlattı. Küçük Eylül'ün vahşice katledildiğini belirten Erbaş, insanlığın, vicdanın, merhametin toprağa gömüldüğünü ve yüreklerin parçalandığını kaydetti. Erbaş, bu cahiliye vahşetine ve sapkınlığına karşı adaletin mutlaka tecelli edeceğini vurgulayarak, "Biz inanıyoruz ki herkes, çağının şahidi ve sorumlusu olarak iyiliği, emaneti, adaleti ayakta tutma ve kötülükleri bertaraf etme adına yapıp, yapmadıklarından ahirette hesaba çekilecektir." değerlendirmesinde bulundu. - "Caniler elim bir azaba çarptırılacak" Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Tekvir Suresi'ne atıf yaparak, bütün zalimlerin yaptıklarından hesaba çekileceği mahşer gününde, diri diri gömülen kız çocuğunun, hangi günah nedeniyle öldürüldüğü sorulduğu zaman canilerin elim bir azaba çarptırılacağını vurguladı. Erbaş, açıklamasında şunları kaydetti: "Akıl, izan, iman ve vicdan sahibi herkesi, çocukların maddi ve manevi anlamda her türlü tehlike, istismar ve şiddetten korunması için seferber olmaya davet ediyorum. Başta yavrumuzun ailesi olmak üzere, vicdanı sızlayan herkese başsağlığı diliyor, aziz milletimizin hiçbir ferdinin bir daha böyle acılar yaşamamasını Cenabıhak'tan niyaz ediyorum."
|
İlginizi Çekebilir