© © 2025 S-B-E Ltd

Bangladeş ateş püskürüyor : 150 Milyon Ses Cevapsız kalıyor

Bangladeş ateş püskürüyor : 150 Milyon Ses Cevapsız kalıyor

Bruxelles Korner

Kadir Duran

Bangladeş ateş püskürüyor :  150 Milyon Ses Cevapsız kalıyor

22 Nisan’da, Bangladeş’teki siyasi şiddetler hakkında düzenlenen bir basın toplantısına katıldım. Özellikle Awami Birliği üyeleri ve destekçilerine yönelik olduğu iddia edilen zulümler ele alındı. Bay Bazlur Rashid tarafından organize edilen toplantıda, mevcut iktidarın yol açtığı ağır insan hakları ihlallerine dair çarpıcı tanıklıklar paylaşıldı. Bu yazıda, Bangladeş’in yakın tarihini özetleyip, 160 milyon nüfuslu bu ülkede demokrasiyi tehdit eden gelişmelere dikkat çekmek istiyorum.

foto IA (yapay zeka foto)

Tarihi Arka Plan: Savaşın Küllerinden Demokrasi Umuduna

Resmi adıyla Bangladeş Halk Cumhuriyeti, büyük acılarla doğdu. 1971’de Pakistan’a karşı verilen bağımsızlık savaşı üç milyon cana mal oldu. Ülke, “Ulusun Babası” ve Awami Birliği’nin kurucusu Şeyh Mujibur Rahman gibi tarihi figürlerin önderliğinde inşa edildi.

Kızı Şeyh Hasina da siyasi mirası devralarak 1996–2001 ve 2009–2024 yılları arasında başbakanlık yaptı. Otoriter eğilimleri nedeniyle eleştirilse de, birçok kişi için istikrarın simgesi oldu.

Tartışmalı İktidar, Sert Bir Dönüşüm

Ocak 2024’te yapılan genel seçimler, muhalefetin büyük kısmı tarafından boykot edildi. Beklendiği gibi Awami Birliği kazandı. Ancak Temmuz ayında kota sistemine karşı başlayan öğrenci ayaklanması ülkeyi sardı. Ağustos ayında Şeyh Hasina, resmi bir istifa olmaksızın ülkeyi terk etti. Resmi kaynaklara göre şu an Hindistan’da ve hâlâ meşru başbakan olduğunu savunuyor.

8 Ağustos 2024’te, Nobel Barış Ödüllü ve Grameen Bank’ın kurucusu Muhammed Yunus, Cumhurbaşkanı Shahabuddin tarafından geçici hükümetin başına atandı.

Mevcut Kriz: Karanlığa Doğru Serbest Düşüş

Bu geçiş sürecinden bu yana ülke şiddet sarmalına sürüklendi. Başlayan öğrenci hareketi, tüm ülkeyi saran bir isyana dönüştü. Keyfi infazlar, etnik ve dini zulümler ve İslamcı radikalizmin yükselişi gündemde.

Basın toplantısında aktarılan birçok tanıklık, Awami Birliği destekçilerine karşı sistematik bir terör kampanyası yürütüldüğünü ortaya koyuyor.

Belgelendirilmiş Zulüm Örnekleri:
    •    Yargısız infazlar: Saghata’da işkenceyle öldürülen siyasi aktivistler.
    •    Toplu linçler: Eski öğrenci lideri Abdullah Al Masud’un kamuya açık şekilde linç edilmesi.
    •    Siyasi suikastler: Mujibur Rahman anmasında öldürülen MA Momin Patwary.
    •    Ailelere yönelik saldırılar, özel mülklere zarar.
    •    Yargı baskısı: 200.000’e yakın kişiye temelsiz suçlamalar.
    •    Basın özgürlüğü saldırı altında: Gazeteciler saldırıya uğruyor, haber merkezleri yağmalanıyor.
    •    Azınlıklara saldırılar: İki hafta içinde 1.000’den fazla dini azınlık evi hedef alındı.

Muhammed Yunus: Nobel’den Tartışmalı Figüre

“Yoksulların bankacısı” olarak tanınan Muhammed Yunus, mikrokredi alanındaki yenilikleriyle uzun süre övüldü. Ancak Grameen Bank modeli, %45’e varan faiz oranlarıyla tefecilikle suçlandı; binlerce kadını borç batağına sürükledi.

Ağustos 2024’te, 666 milyon dolarlık vergi kaçakçılığı davası için mahkemeye çıkmayı reddettiği bildirildi.

Yaygın söylentilere göre, öğrenci hareketlerine destek verdi ve Hasina hükümetini istikrarsızlaştırmak için 360 milyon dolardan fazla kaynak aktardı. Bazı kaynaklar, bu süreçte yabancı – özellikle Amerikan – siyasi çevrelerin dolaylı desteğinden de bahsediyor.

Ayaklar Altında Bir Demokrasi

Bugün Bangladeş’te yaşananlar demokratik bir geçiş değil, bir yozlaşmadır. Adalet sistemi siyasallaştırıldı, temel özgürlükler çiğnendi ve ülke otoriterliğe, hatta çöküşe sürükleniyor.

Hizbut Tahrir gibi aşırı gruplar ve DEAŞ bağlantılı hücreler bu istikrarsızlıktan faydalanıyor. “Hilafet Bangladeş’i” hayali artık sadece bir söylem değil. Silahlar dolaşıyor, karakollar saldırı altında, azınlıklar hedefte.

Uluslararası Topluma Çağrı

Uluslararası toplumun sessizliği sağır edici. Büyük medya organları bu şiddetleri görmezden geliyor. Birleşmiş Milletler bazı sinyaller verse de, henüz güçlü bir tutum alınmadı. Oysa durum, acil bir tepki gerektiriyor.

Bangladeş iç savaşın eşiğinde. Halk, diktatörlük ile radikalizm arasında sıkışmış durumda ve yardım çağrısı yapıyor. Avrupa, ABD ve çok taraflı kurumlar insan haklarına saygı, özgür seçimler ve hukukun üstünlüğünün geri getirilmesini talep etmelidir.

Sonuç: Yol Ayrımındaki Bir Ülke

Bangladeş sessiz bir trajedi yaşıyor. Awami Birliği’ne, azınlıklara, gazetecilere ve halka yönelik terör kampanyası cezasız kalmamalı. 170 milyonluk bu ülkenin istikrarı, tüm bölgenin geleceğini de etkiler.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER