© © 2024 S-B-E Ltd

Birinci Dünya Savaşı'nda imzalanan ateşkesin üzerinden tam yüz yıl geçti

Her yıl 11 Kasım'da Belçika'da olduğu gibi Avrupa'nın her ülkesinde anılan Birinci dünya savaşı, 1914 ile 1918 yılları arasında gerçekleşti. Yaklaşık 9,7 milyon askerin ve 10 milyon sivilin hayatını kaybettiği, o dönemin en kanlı savaşlarından biri olan Birinci Dünya Savaşı'nın son bulmasının üzerinden tam yüz yıl geçti.

Bruxelles Korner

Zehra Özer

Belçika'da,  Brüksel'deki Kongre sütunu önünde Birinci Dünya Savaşını anarak, 100. Ateșkes yıldönümü törenini düzenledi. Meclis Başkanı Siegfried Bracke ve Senato Başkanı Christine Defraigne, eski savaşçı derneklerinin 400 üyesini ve tüm eyaletlerin 10-12 yaş arası çocuklarını, Kral ve Kraliçe'nin de yer aldığı anma törenine davet etti. Kral Philippe ve Kraliçe Mathilde, Meçhul Asker Türbesi'ne geleneksel anma çelenklerini bıraktılar.

Belçika'nın Başbakanı Charles Michel'de, bugün 60'tan fazla devlet liderleri ve BM üst düzeylileriyle Birinci Dünya Savaşının Ateșkes anma törenine katılmak üzere Paris'e gitti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un yanı sıra Amerikalı, Rus ve Türk liderleri Donald Trump, Vladimir Putin ve Recep Tayyip Erdoğan'ın da törende bulunacağı söylendi. Almanya Başbakanı Angela Merkel ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de şu anda Paris'teler. Dünya liderlerinin saat 11:00'de, Paris'in en önemli tarihi yapılarından biri olan Zafer Takı (Arc De Triomphe)‘in önünde bir araya gelindikten sonra Elysée'de öğle yemeğine katılmaları planlandı. 

Birinci Dünya Savaşı

Dünya tarihinin en kanlı savaşlarından biri olan Birinci Dünya Savaşı resmi olarak 28 Temmuz 1914 tarihinde başladı ve aynı yılın sonuna kadar savaşa katılan sadece 10 ülke vardı. Aralarında Osmanlı Devleti’nin de bulunduğu devletlerin nüfusu toplamda 800 milyonu, yani o dönemde dünya nüfusunun yaklaşık yarısını kapsıyordu.

Tarihin ilk kimyasal gaz saldırısı

Dünyanın ilk zehirli gaz saldırısı bu savaşta meydana geldi. 22 Nisan 1915 tarihinde Belçika’nın İeper kentinde Almanlar tarafından atılan gaz bombası, 5 bin Fransız askerinin ölmesine neden oldu.

İlk kullanılan gaz klor gazıydı, daha sonraları fosgen gazı kullanılmaya başlandı. İlkinden daha ölümcül ve tehlikeli olan fosgen gazı içine çeken kurbanlarını saatler sonra öldürüyordu.

1917 yazında ise ünlü ‘hardal gazı’ kullanıma girdi. Almanların yine İeper kentinde denediği bu kimyasal gaz, zehirli olmasının yanı sıra acı bir koku yaymasıyla cilt üzerinde yaralar açılmasına neden oluyordu.

Gaz bombaları savaş boyunca 20 bin askeri öldürürken, bu kimyasal silahların insanlar üzerinde sahip olduğu zararlı etkileri, dünya savaşının en karanlık anılarından biri olarak kaldı. Kimyasal silahların kullanımı çok daha sonra, 3 Eylül 1992’de, Birleşmiş Milletlerin imzaladığı bir anlaşma ile yasaklandı.

Osmanlı İmparatorluğu Sırbistan’dan sonra en çok kaybı verdi

Türk-Alman ittifakı 2 Ağustos 1914 tarihinde imzalandı. Fakat savaşın patlamasıyla birlikte, Türk – Alman ittifakının varlığını bilmeyen itilaf devletleri, Osmanlı Devleti’nin tarafsızlığını sağlamak için çaba sarf etmiș olsalarda, Osmanlı Devleti, savaş karşısında tarafsızlığını ilan etmekle beraber, Ağustos ayının ilk haftasından itibaren süre gelen olaylar ve Almanya’nın çabalarıyla savaşa katılmaya sürüklendi.

Birinci Dünya Savaşı'nda V. Mehmet Reşat yönetimindeki Osmanlı İmparatorluğu İttifak Devletleri denilen Almanya (Wilhelm II) ve Avusturya-Macaristan'ın (Franz Joseph) yanında yer alarak, itilaf Devletleri olan İngiltere, Fransa, Rusya, İtalya'ya karşı savaştı. Savaşın ilk yıllarında Karadağ, Sırbistan, Romanya, daha sonraki yıllarında da ABD, Japonya, Yunanistan, Belçika, Portekiz İtilaf Devletleri'nin yanında savaşa katıldı. Sömürge durumundaki birçok devlet de dolaylı olarak savaşta görev aldı.

Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti 2.900.000 askeri silah altına aldı ve dört yıl süren savaş boyunca Çanakkale Cephesi'nde dahil olmak üzere 9 ayrı cephede mücadele verdi. Osmanlı Devleti 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Mütarekesi'ni imzalayarak savaştan çekildi.

11 Kasım 1918 tarihinde ateşkes imzalandığında savaşa taraf olmayan sadece yirmi ülke vardı. Bunların çoğu, Latin Amerika ve Kuzey Avrupa'da bulunuyordu.

Ateşkesin imzalanması

Almanya toplamda yaklaşık 13 milyon kişiyi sefere çağırırken, Rusya 18 milyonla en çok seferberlik sağlayan ülke oldu. 

Birleşik Krallık ülkenin topladığı 9 milyon kişinin 1,4 milyonu Hindistan gibi sömürgesi altında olan  ülkelerden gelirken, 8 milyon kişiyi savaşa süren Fransa’da 600 bin kișiyi sömürgesi altında olan ülkelerden aldı.

Eski Amerikan subayı ve tarihçi olan Edward Erickson’un verdiği rakamlara göre Osmanlı İmparatorluğu’nun sefere çağırdığı kiși sayısı 2 milyon 873 bin idi.

Robert Schuman Merkezi’ne göre Osmanlı İmparatorluğu savaşta en çok kayıp veren ülkelerden biriydi. Osmanlı’da ölen asker sayısı yaklaşık 772 bini buldu. Bu rakama göre savaş boyunca günde ortalama 493 asker hayatını kaybetti.

Fakat Birinci Dünya Savaşı’nı önceki savaşlardan ayıran en büyük özelliklerden biri sivil kayıpların askeri kayıplar kadar yüksek olmasıydı. Yine aynı kaynağa göre Osmanlı’da ölen sivil sayısı nüfusunun %13,72’si olan 2 milyon 150 bini buldu. Bu oran Sırbistan’dan sonra en yüksek sayıydı. 

Kadınlar da erkekler kadar önemli bir rol üstendiler

Birinci Dünya Savaşı’nda yetişkin erkeklerin sefere çağrılmasının ardından kadınlar'da çephelere mermi taşıyarak destek oldular. Sağlık personelinin eksikliğinden dolayı kadınlar genel olarak hemşire eğitimi alarak yaralı askerlerin bakımını üstendiler. Osmanlı'da hemşire eğitimleri 1913 yılında Balkan Savaşı döneminde başlamış, Birinci Dünya Savaşı sırasında da devam etmişti. Diğer yandan kadınlar iş gücünün gerektiği alanlarda da istihdam edildi. Genelde tarım işçiliği yapan kadınlar, bunun yanı sıra marangozluk, aşçılık, terzilik, muhasebecilik gibi mesleklerde de görev aldılar.

 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER