BRÜKSEL PARLAMENTOSU’NDAKİ GERGİNLİĞİN DÜNÜ BUGÜNÜ VE SEÇİM ÖNGÖRÜLERİ

GUNDEM

 

BRUXELES KORNER 

Kadir Duran

Avrupa Bağımsız Basın Birliği (A.B.B.B.) başkanı

 

BRÜKSEL PARLAMENTOSU’NDAKİ GERGİNLİĞİN DÜNÜ BUGÜNÜ VE SEÇİM ÖNGÖRÜLERİ

Brüksel Parlamentosu’nda neler oluyor? Tepkiler, değerlendirmeler, öngörülerle konuyu enine boyuna ele alıyoruz.

Geçtiğimiz hafta çok şaşırtıcı bir video yayımlandı. Brüksel Parlamentosu'nun kürsüsünde Kur'an-ı Kerim okuyan bir imam görülüyordu. Bu görüntüler, büyük bir tepkiye neden oldu. Bu olay üzerine gerçekleşen tepkiler, protestolar ve değerlendirmeler gündemde yer almaya devam ediyor.

Olay şöyle cereyan ediyor: Belçika Parlamentosu’nda Sosyalist Parti Milletvekili Hasan Koyuncu bir ödül törenini de kapsayan etkinlik düzenliyor. Bu törende, bir imam kürsüde Kur-an’ı Kerim okuyor daha sonra da imama ödül takdim edilmek isteniyor fakat bu ödülü vermek üzere davet edilen Sosyalist Parti’ye mensup konut Bakanı Nawal Ben Hamou, bu dini açılım üzerine salonu terk ediyor. Bu görüntüler, sosyal medyada da paylaşılıyor ve büyük tepkilere neden oluyor.

 

GERGİNLİK GİDEREK ARTIYOR

Bu yaşananlar üzerine ise Liberal ve Sosyalist parti arasındaki gerginlik de artıyor. Liberal Parti, Sosyalist Partisi'nin Genel Başkanı Paul Magnette'den, olayın sorumlusu Milletvekili Hasan Kalyoncu’yu listeden çıkarmasını istiyor. Hasan Koyuncu'nun, 9/06 bölge seçimlerindeki adaylığından ve Fransız Topluluk Komisyonu COCOF’un başkan yardımcılığından istifa etmesini istiyor.

Liberal Parti Başkanı Georges-Louis Bouchez, Magnette’ye hitaben konuyla ilgili bir mektup da kaleme alıyor, mektupta, bu hikâyeye ışık tutacak bir meclis komisyonu kurulması çağrısında bulunuyor.

Bouchez bir adım daha atıyor ve bu isteklerini yeniden dile getirerek taleplerini şöyle dile getiriyor:

"Sosyalist Milletvekili Hasan Koyuncu, Fransızca konuşulan Brüksel Parlamentosu'nun (COCOF) Başkan Yardımcılığı görevinden istifa etmelidir. Kamuoyu önünde Paul Magnette'ye soruyorum: Bu milletvekili nasıl oluyor da bölgesel listede 9'uncu sırada yer alabiliyor? Onu listeden çıkarmalısınız.”

Bouchez, bu durumla ilgili bir soruşturma açılmasını istediğini de belirtiyor ve açıklamalarına şunları ekliyor:

"Bu imamın, Sosyalist Parti temsilcileriyle birlikte birkaç fotoğrafını bulduk. İmam, seçilmişlerle özellikle Brüksel Belediye Başkanı Philippe Close tarafından iyi tanınıyor, özellikle Brüksel'deki Pakistan toplumu üzerinde üstünlüğe sahip. Sosyalistler belli seçmenlerle, belli topluluklarla flört ediyor, bir yandan da şimdi öfkeli bir role bürünüyor. Olaylar 13 Ocak'ta yaşandı. O dönemde, Rachid Madrane dışında ne Nawal Ben Amou ne de Milletvekili Hasan Koyuncu bir açıklama yapmıştı.

Sosyalist Parti, parlamentonun tüzüğünde değişiklik yapma isteğini açıklayarak bu durumdan kurtulmaya çalışacaktır. Bunun için bir metne ihtiyacımız varsa meclisten dua etmememiz gerektiğini biliyor olmalıyız. Resmi veya hukuki değeri olmayan bir nişan vermek uygun değil. Podyuma çıktım çünkü durum düşündüğümden daha kötü..."

 

“ÇİKOLATA MADALYASI”

Bouchez, Brüksel Dışişleri Bakanı Nawal Ben Amou'nun da davranışını da şu şekilde sorguluyor:

“Bakan, imamın müdahalesi sırasında odadan çıktı ama eğer gerçekten bu durumdan gücenmiş olsaydı bu olayı Brüksel hükümetine iletmiş olmalıydı, doğrusu çok şaşkınız. Bu olaylardan bu yana neden hiçbir şey söylenmedi? Bu bilgi, sadece imamın sosyal ağlarda paylaştığı videodan ibaretti. Hükümet üyesi olan Nawal Ben Amou da istismar edildi. Bu imama çikolata madalyası vermesi gerekiyordu."

 

BRÜKSEL VE SCHAERBEEK'TEKİ LİBERAL PARTİ MÜDAHALELERİ

Liberaller, Magnette'ye yazılan mektupla bir komisyon kurulması talebinde bulundu, bununla birlikte siyasi düzeyde konuyla ilgili doğrudan hareket etmek istiyor.

Liberal Parti, bu doğrultuda imam ile Philippe Close arasındaki bağlantıların niteliğine ilişkin olarak Brüksel Belediye Meclisi’ne ve Schaerbeek Belediye Meclisi’ne bir soruşturma sunacak.

Gerçekten de ekim ayında yapılacak yerel seçimlerde Sosyalist Parti’nin listesinin başında Hasan Koyuncu bulunacak. Bununla birlikte bu listede başka Türkler de var. Şevket Temiz 19.,İbrahim Dönmez 21., Nevruz Ünal 28., Döne Sönmez 32., İsmail Gökburun 59 ve Yusuf Yıldız 65. sırada yer alıyor ve bu durum, Türklerin oy oranlarını da olumsuz etkileyebilir.

Beklentilere göre bu seçimlerde Sosyalist Parti yaklaşık 15 milletvekili çıkarabilir. Üç, dört bakanlık alırsa 18. sırada adaylığı bulunan milletvekili adaylarının da şansı olabilir.

BAŞKA SKANDALLAR DA VARDI

Bu yıl, Sosyalist Parti, başka büyük skandallarda da yer almıştı. Fadila Laanan’ın ilk EVRAS projesi toplumdan çok kötü eleştiriler almıştı. İlkokullarda cinsel ilişki kursları toplumsal tepki yaratmıştı sonrasında Gazze' de insanlar bombalanırken İsrail büyükelçiliğindeki etkinlikte yer alması da yine büyük bir tepkiye yol açmıştı.

Tüm bunlarla birlikte Rachid Madrane ve Julien Uyttendael’ın aday olmamaları büyük sayıda oy kaybına neden olabilir.

 

PARLAMENTODA DEĞİŞİM YAŞANDI

Brüksel-Başkent Bölgesi Parlamentosu 89 milletvekilinden oluşuyor. Meclis üyelerinin 72'si Fransızca ve 17'si Flamanca konuşuyor. Mayıs 2019 seçimlerinin ardından oluşturulan meclis derinlemesine yenilendi. Yeni meclis, daha çok kadın ve gençlerden oluşuyor, yüzde 48’i kadın ve yaş ortalaması 45.

 

DİĞER PARTİLERDEN KÜÇÜK BİLGİLER

Eskiden Sosyalist Parti’ye üye olan fakat şu anda DéFI’den aday olan Emin Özkara dokuzuncu sıradan aday.

DéFI’den İhsan Halit Akkaş 51. sırada yer alıyor.

Şu anda DéFI’den sekiz milletvekili seçilebiliyor ancak bir bakan kazanılırsa bir kişilik şans doğacak. Sosyalist Parti gibi DéFI de kötü bir süreçten geçiyor.

Kurumlarda baş örtüsü kullanılması karşılığında DéFI, Groen ve Open VLD partileri helal kesim yasağı ve şokla kesim projesinin mimarı oldu.

Sonuçta 72 sandalye dağıtılacak. DéFI, PS, MR, Ecolo, Les Engagées ve PTB sandalye alacak.

Altı parti, ortalama 10 ile 15 aday milletvekili çıkarabilecek.

En çok Sosyalist ve Liberal Parti sandalye alacak gibi görünüyor çünkü Yeşiller son şehir planlaması projesiyle çok tepki topluyor.

"Good Move, Good living " ise 2020’den bu yana yürürlüğe giren bir uygulama olarak Sosyalist Parti, Ecolo, DéFI, Vooruit, Yeşiller ve Open VLD tarafından oluşturulmuştu.

2019 seçimlerine göre en büyük fark, parti başkanlarının değişmesiyle olmuştu, dolayısıyla bu seçimlerin sonuçları da çok farklı olacaktır. Aşırı sol parti olan Belçika İşçi Partisi (PTB) daha çok güçlenebilir, Liberal Parti ise İsrail’e olan sempatisi yüzünden birçok seçmeni küstürebilir.

Yeşiller ve Liberal Partisi’nden adaylar hâlâ açıklanmadı. Tahminlere göre Yeşillerden Türk aday yok. Liberal Parti’den ise  federal düzeyde Saint Josse teşkilat başkanı  Yeşim Güneş ve  Avrupa Bağımsız Basın Birliği (A.B.B.B.) başkanı   Kadir Duran  olabilir,, bölge seçimlerinde ise İbrahim Dankuş, Sadık Köksal, , Eren Güven, Belma Tek, Filiz Güleş, eski sosyaist partili Sefa Akyol 

Les Engagees ( Katolik sosyalist Partisi) partisi'nden Genç siyasi bilgiler öğrencisi Salih Demirhanı muhtemelen liste olacağını düşünüyorum.

Bu seçimde, bence toplam dört Türk kökenli Milletvekili çıkabilir.

Sürprizlerle dolu bir seçim olabilir, yeni bir parti oluşabilir ve yepyeni sürpriz isimler siyasete dâhil olabilir. Bakalım neler olacak, hep birlikte yaşayıp göreceğiz?

Kadir Duran

Avrupa Bağımsız Basın Birliği (A.B.B.B.) başkanı