Bruxelles Korner editörü Kadir Duran ‘Be.One partisi’nin kurucularından Meryem Kaçar ile söyleşi yaptı

Bruxelles Korner

Kadir Duran & Zehra Özer

K. D.: Hoş geldiniz Sayın Meryem Kaçar.  Baştan ilk sorum ‘Be.One’ partisi kimdir, nedir ve neler yapar, bize anlatabilirmisin?

M. K.: Biz Türk kökenli Belçika vatandaşı olarak Belçikalı siyaset partilerin içinde kendimizi yeterince ifade edemediğimizden yanayız. Bu yüzden kendi partimizi kurmaya karar verdik.  Biz  Türkler, Belçikalılar, Faslılar, Araplar, Mahrebler ve Kongolulardan oluşan yeni bir parti kurduk. Be.One partisi aslında Belçika Birlik partisini ifade eder. Belçika partisiyiz, Belçika çerçevesi içinden iç ve dış siyasete bakıyoruz. Biliyorsunuz ben 1999 yılında ilk Türk kökenli siyasetci olarak parlementoya seçilmiştim ve Yeşiller partisinde 4 yıl görev yaptım. Klasik partiler içerisinde bizim hak ve hukuklarımızı ve toplum içinde zayıf konumda olanların hak ve hukuklarının olması gerektiği gibi adaletli bir şekilde savunulmadığını  gördüm. Bu bir yetersizliktir. Ben bir Türk kökenli çocuk olarak ilk önce dikişe nakışa gittim, daha sonra ailemin desteğiyle Gent üniversitesinde hukuk fakültesini okudum ve avukat oldum. Biz artık Türklerin göçünün 55 inci yılından sonra başarı hikayeleriyle yetinmek yerine gerçek anlamda ırkçılığın kaldırılmasından yanayız. Hem eğitim alanında, hem iş alanında, hem de konut alanında, komşu ülkelerine bakıldığında Belçika’nın sınıfta kaldığı raporlarla belli oldu. Yabancı kökenli çocuklar olsun veya Belçikalı işçi sınıfında olan ailelerinin çocukları bile maalesef eğitim alanında yükselemiyorlar, eğitimsiz kalıp sokaklara dökülüyorlar. Okullarda ki çalışkan, iyi öğretmenler ise o kadar çok çalışmak zorunda kalıyorlar ki, yetersiz kalıp yorgun düşüyorlar. Bunun değişmesi lazım. Burada hem eğitime ekstra bütçe ayrılması lazım, hem organizasyonun değişmesi lazım, hemde mentalitenin değişmesi lazım. Burada biz yeni kurduğumuz siyasi partiyle aslında 2018 yılında yaşadığımız Belçika ya gerekli olan ve ileriye yönelik 50 yıl sonrası için gerekli olan ilk adımların tohumlarını atıyoruz.   

K. D.: Sizin için radikal parti diyorlar, radikal eşitliktir, bunun gerçek anlamını bize ayrıntılı olarak açıklarmısın?

M. K.: Radikal eşitlik,  Be.One partisi için çok önemli çünkü bu vakte kadar sol eğilimli partilerin biz eşitlikten yanayız deyip maalesef dilendirdikleri teorileriyle sol gösterip sağ vuruyorlar. Bu da nedir, yüzde 30 yüzde 40 eşitlikten bahsediyorlar. 100 de yüz bir eşitlik maalesef yok. Biz her alanda 100/100 esitlik istiyoruz. Bu yüzden radikal eşitlik diyoruz. Radikal eşitlik hem Belçika’da hem Hollanda da çağımız çerçevesinde yeni partlerin çizdikleri bir çizgidir. Insanlar neden çekiniyorlar bunu anlayabiliyorum, radikalliği  ırkçılıkla bağdaştırıyorlar.

K. D.: Radikal ve ırkçılığın arasında ki farkı anlatabilirmisiniz?

M. K.:Tabii ki radikalik aslında köke iniştir yani köküne kadar biz eşitlik istiyoruz. Radikal kelimesi kökten demektir (bir ağacın kökü) biz dibine kadar eşitlik diyoruz. Irkçılık ise tam tersidir, etnik bir sorundur. Biz radikal dememizde kesinlikle ırçılık yoktur.

K. D.: PKK ile de bağdaştırılıyor partiniz, bunu açıklarmısın?

M. K.: Biz parti olarak Kürtlerden yanayız ama PKK ya kesinlikle karşıyız. Belçika’da maalesef PKK ile Kürtler karıştırılıyor. Biz diyoruz ki bunu ayırt edelim. Maalesef 2016’da Brüksel’de PKK çadırı kuruldu, ve Belçika Başbakanı bunun bir özgürlük çadırı olduğunu ifade etti. Bu çok büyük bir ayıp ve aynı zamanda insan hakları ihlalidir. Insan hakları ihlalline bakıldığı zaman PKK ‘nin öldürdüğü insanlar insan değilmi? Onca öldürülen sivillerin insan hakları yokmuydu? Işte bunun icin, Be.One partisinin kurulmasının en önemli sebeplerinden birtanesi de budur. Belçika’nın dış politika ya olan bakışı iç politikasına da yansıyor. Maalesef bizlerden görünen bizim gibi Türk kökenli olupta partilerde parlamenterlik yapan kişiler Belçika hükümetini PKK konusunda hiçbir şekilde sorgulamamışlardır. Iste biz bunun için de varız, biz PKK’ya ve teröre kesinlikle karşıyız.