© © 2024 S-B-E Ltd

Bülent Ecevit vefatının 12'nci yılında mezarı başında anıldı

Eski başbakanlardan Bülent Ecevit, vefatının 12'nci yılında mezarı başında düzenlenen törenle anıldı.

Bülent Ecevit vefatının 12'nci yılında mezarı başında anıldı

Eski başbakanlardan Bülent Ecevit, vefatının 12'nci yılında mezarı başında düzenlenen törenle anıldı.

   

ANKARA 

Devlet Mezarlığı'ndaki törene, Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, eski DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Ecevitçi Arayış Platformu üyeleri ile çok sayıda partili katıldı.

Aksakal, çelenk bırakmasının ardından yaptığı konuşmada, DSP'yi Türk siyaseti için "olmazsa olmaz bir parti" olarak niteledi.

Bülent Ecevit'in kendilerine çok büyük bir emanet bıraktığını vurgulayan Aksakal, şöyle konuştu:

"Bülent Ecevit, Türk siyasi tarihinde çok önemli bir yer tutmuş, ülke ve dünya siyasetinde saygınlığı elde edebilmiş ender devlet adamlarından bir tanesidir. Onun kurduğu DSP'nin neferleri olarak, sonsuza kadar gelecek nesillere onun kuramını, düşüncesini ve Türkiye sevdasını aktarmakla görevli insanlar olarak, onun yolunda gitmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz. Bülent Ecevit, Türkiye'nin içinde bulunduğu ve bulunabileceği durumları o günden işaret etmiş, öngörülü bir devlet adamıydı. Kendisini minnet ve şükranla yad ediyoruz." 

Anma töreninin ardından ziyaretçiler Bülent Ecevit'in kabrine çiçek bıraktı.  

Muhabir: Fatih Türkyılmaz

 

'Karaoğlan'ın vefatının üzerinden 12 yıl geçti

1950 sonrası Türk siyasetine damga vuran isimlerden eski Başbakan Bülent Ecevit'in vefatının üzerinden 12 yıl geçti.

 anasayfa > Türkiye 04.11.2018     

ANKARA - Barış Gündoğan

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, siyasi hayatının yanı sıra şair ve gazeteci kimliği, Rahşan Ecevit'le hiç kopmayan birlikteliği ile de tanınan Bülent Ecevit, 5 Kasım 2006'da yaşama veda etti.

Siyasi yaşamında beş kez başbakan olarak görev yapan Bülent Ecevit, 1925'te İstanbul'da doğdu. Babası Prof. Dr. Fahri Ecevit Ankara Üniversitesinde adli tıp profesörü ve 1943-50 arasında da Kastamonu milletvekili idi. Annesi Nazlı Ecevit ise ressamdı.

Eşi Rahşan (Aral) ile 1946'da evlendi. İkisi de 1944 yılında İstanbul Amerikan Kolejini bitirmişti.

Ankara’da 1944'te Basın-Yayın Genel Müdürlüğüne İngilizce çevirmeni olarak giren Ecevit, 1946'dan 1950'ye kadar Londra'da Türk Basın Ateşeliğinde çalıştı.

Çalışma yaşamına girdikten sonra, işten ayırabildiği zamanlarda Ankara Üniversitesinde İngiliz dil ve edebiyatı, Londra Üniversitesinde Sanskrit ve Bengalce, sanat tarihi bölümlerine devam etti. 1957'de de ABD'de Harvard Üniversitesinde 8 ay incelemeler­de bulundu.

1950 ile 1960 arasında Ulus gazetesinde, Ulus'un kapatıldığı yıllarda ise Yeni Ulus ve Halkçı gazetelerinde yazar ve yazı işleri müdürü olarak çalışan Ecevit, 1954 sonu ile 1955 başlarında ABD'de Kuzey Carolina'da yayınlanan Winston-Salem gazetesinde konuk gazeteci olarak görev yaptı. 1965'de Milliyet gazetesinde günlük yazılar yazmaya başlayan Bülent Ecevit, 1950'lerde Forum dergisinin yazı işleri kadrosunda yer aldı, 1972'de aylık Özgür İnsan, 1981'de haftalık Arayış, 1988’de aylık Güvercin dergilerini çıkarttı.

Toplu sözleşme ve grev hakkı getirdi

Bülent Ecevit'in Ulus gazetesinde başlayan siyasete ilgisi, onu 1954 yılında CHP'nin Çankaya Ocağı'na kaydolmaya itti.

1957-1980 arasında, önce Ankara, sonra Zonguldak'tan Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) milletvekili oldu. Ecevit, 1960-1961'de Kurucu Meclis üyeliği yaptı.

İsmet İnönü Hükümetlerinde 1961-1965 arasında Çalışma Bakanlığı yapan Ecevit, bu dönemde toplu sözleşme ve grev haklarının yasalaşması, sendikal özgürlüğün sağlanması ve sosyal güvenlik konularında önemli kararlara imza attı.

1959'da CHP'nin en üst organlarından Parti Meclisi'ne (PM) seçilen Ecevit, 1966'da, CHP'de başlayan "Demokratik Sol Hareket"le birlikte, Genel Sekreterliğe seçildi. 1971'de ise partisinin askeri yönetimce oluşturulan hükümete katkıda bulunmasına karşı çıkarak bu görevinden ayrıldı.

İsmet İnönü'nün 12 Mart Muhtırası’na karşı tavrı, Ecevit'i bu davranışa itti. CHP’nin "değişmez" genel başkanı gibi görülen İsmet İnönü'ye karşı, istifa ettikten sonraki dönemde karşı hareket yürütme çalışmalarına başladı.

İnönü istifa etti

CHP'nin 1972'de yapılan 5. Olağanüstü Kurultayı’nda güvenoyunu Ecevit’in alması üzerine İsmet İnönü istifa etti. Böylece Ecevit, 4 Mayıs 1972'de CHP Genel Başkanı seçildi. 1973 seçimlerinde en çok oyu aldığı halde hükümet kuramayan Ecevit, 1974 yılının çok tartışılan CHP-MSP (Milli Selamet Partisi) koalisyonunun başbakanı oldu.

1973 yılında, CHP'nin seçim kampanyası sırasında yaşlı bir kadının sarf ettiği "Karaoğlan nirede ha evlatlar, Karaoğlan'ı görmek istiyom" cümlesinden sonra Ecevit, partililerce "Karaoğlan" olarak anılmaya başlandı.

Ecevit'in başbakanlığını yaptığı hükümet, 20 Temmuz 1974'te Kıbrıs Barış Harekatı'nı gerçekleştirerek, adaya barış getirdi.

Ecevit başbakanlığındaki hükümet, harekat sonrası Türkiye'ye karşı uygulanan ambargolara karşı direnişiyle de akıllarda yer etti. CHP-MSP hükümeti haşhaş ekimi yasağını, yasa dışı kullanımı önleyici tedbirler alarak kaldı­rdı. Bu dönemde Türkiye'nin Ege'deki hakları gündeme getirildi, ayrıca açık yükseköğretim başlatıldı.

Bülent Ecevit 1977'de bir azınlık hükümeti kurdu fakat güvenoyu alamadı.

1978'de, partisinin TBMM'de çoğunluğu bulunmamakla beraber, bazı bağımsız üyelerin ve küçük partilerin katkısıyla bir hükümet kurdu. Bu Başbakanlık dönemi 21 ay sürdü.

Hakkında 130 dava açıldı

Bülent Ecevit, 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra, askeri yönetime kar­şı çıkışları nedeniyle üç kez hapse mahkum edildi.

Siyasal haklarından yoksun bırakıldığı yıllar boyunca da siyasi çalışmalarını sürdürdüğü için hakkında yaklaşık 130 dava açıldı.

Bülent Ecevit, siyasal haklarından yoksun bırakıldığı dönemde eşi Rahşan Ecevit, Demokratik Sol Parti'nin (DSP) kuruluşuna katkıda bulundu ve 1985'de DSP'nin ilk genel başkanı oldu.

1987'deki halk oylamasıyla, siyasi haklarına yeniden kavuşan Bülent Ecevit, DSP Genel Başkanlığına seçildi. Kısa bir süre sonra yapılan genel seçimlerde partisi iyi sonuç alamayınca bu görevden ayrıldı.

1991 seçimlerinde Zonguldak milletvekili oldu

Fakat 1989 başlarında, yerel yönetim seçimlerinin yaklaştığı bir sırada Genel Başkanlık boşalınca toplanan olağanüstü kurultayda yeniden Genel Başkan seçildi. Ecevit 1991 seçimlerinde de Zonguldak'tan milletvekili oldu.

Bu seçimler sonucunda Süleyman Demirel önderliğindeki Doğru Yol Partisi ve Erdal İnönü’nün lideri olduğu Sosyal Demokrat Halkçı Partisi bir koalisyon hükümeti kurdu. Bu hükümet, Adalet Partisi (AP) ve CHP’yi siyaset sahnesine tekrar kazandırdı. AP kendisini feshettiyse de CHP, Deniz Baykal’ın girişimleriyle yoluna devam etti. Bunun sonucunun solun parçalanması olduğu düşünüldüğü için CHP ve DSP’yi birleştirme girişimleri, Ecevit’in Baykal’inkinden farklı kulvardaki siyasi tarzı nedeniyle gerçekleşmedi.

DSP, 1994 seçimlerinden sonra solun en büyük partisi konumuna geldi. Ecevit, DTP ve ANAP ile kurulan hükümette başbakan yardımcısı, daha sonraki DSP-DYP-ANAP azınlık hükümetinde de başbakan oldu. Ecevit, 1999 seçimleri sonrasında ise 2002 yılına kadar DSP hükümeti ile başbakan oldu. Ancak 2002 seçimlerinde DSP barajı aşamadı ve Ecevit, yaşının da oldukça ilerlediğini ve sağlığının bozulduğunu göz önüne alarak siyasetten çekilme kararı aldı.

Bülent Ecevit, 18 Mayıs 2006'da geçirdiği beyin kanamasının ardından tedavi altına alındı. Yaklaşık 6 ay boyunca tedavi gördü, yoğun bakımda kaldı. Bülent Ecevit 5 Kasım 2006’da 81 yaşında solunum yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti. Devlet Mezarlığı’na defnedilebilmesi için 9 Kasım’da kanun değişikliği yapıldı. 11 Kasım 2006’da buraya defnedildi.

Ecevit'in yazar ve şair kimliği

Bülent Ecevit'in siyasi yaşantısının yanı sıra demokratik sol hareketle ve uluslararası sorunlarla ilgili muhtelif kitapları bulunuyor.

Ecevit, yazarlığa sanat yazılarıyla başlamıştı. 1950'li yıllarda, çağ­daş sanat akımlarını tanıtmak üzere kurulan "Helikon" derneğinin kurucuları arasında yer aldı ve bir süre Sanat Eleştirmenleri Derneği­'nin Genel Sekreterliğini yaptı.

1976'da şiir kitabı yayımlandı. Şiirlerinin çeviri­leri, Almanya, Rusya, Roman­ya, Yugoslavya, Danimarka ve İsveç'te yayınlandı.

"El ele büyüttük sevgiyi"

Bülent Ecevit'in siyasi hayatı kadar 1946 yılında evlendiği Rahşan Ecevit'e olan bağlılığı da çok konuşuldu. Ecevit'in şiirlerinin büyük bir kısmını Rahşan Ecevit'e yazdığı biliniyor. Bunlardan en ünlüsü ise "El ele büyüttük sevgiyi" isimli şiiridir.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER