“DEPREM ÇEKİNCESİ VAR DİYE HİÇBİR KENTİ BOŞALTAMAZSIN”
GUNDEM“DEPREM ÇEKİNCESİ VAR DİYE HİÇBİR KENTİ BOŞALTAMAZSIN” Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan: “Deprem çekincesi var diye hiçbir kenti boşaltamazsın
BRUXELLES KORNER
SERAP YENICI
“DEPREM ÇEKİNCESİ VAR DİYE HİÇBİR KENTİ BOŞALTAMAZSIN”
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan: “Deprem çekincesi var diye hiçbir kenti boşaltamazsın, böyle bir olasılık yok. İstanbul’un önünde iki deprem bekliyoruz ama İstanbul’u boşaltmak mümkün değil.”
Röportaj: Serap Yenici
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ile depremle ilgili alışmamız gereken bazı acı gerçekleri paylaştığımız bir sohbet gerçekleştirdik. “Türkiye bir deprem ülkesidir.” gerçeğiyle yüzleşip bundan sonrası için bir yol çizmek de bizim elimizde.
11 ilimizi kapsayan hem bu kadar büyük hem bu kadar etkili bir deprem bekleniyor muydu?
Kahramanmaraş'ta üç yıl önce belirttiğim gibi 7.6 büyüklüğünde bir deprem bekliyorduk ancak bu deprem, Doğu Anadolu kırığının yanı sıra, Ölüdeniz kırığı ve Suriye kırığı olmak üzere üç kırık üzerinde oldu. Deprem önce Ölüdeniz kırığında 7.9 olarak başladı, sonra Nurdağ' da 7.5 olarak gerçekleşti, daha sonra da Suriye kırığı üzerinde 7.6 olarak gerçekleşti. Türkiye böyle üç tane ardışık büyük depremi arka arkaya ilk defa görüyor. Deprem, üç kırık üzerinde olması ve kırıklar üzerinde 11 şehir bulunması sebebiyle bir felakete dönüştü.
Biz neden bu hareketlenmeleri önceden tespit edemiyoruz?
Biz jeofizik mühendisleri Türkiye’nin nerelerinde, yaklaşık hangi büyüklükte bir deprem olacağını biliyoruz ancak zamanını bilmek mümkün değil. Dolayısıyla bu deprem, her şeyi ile olacağı belli olan ama hem zamanı hem de böyle üç tane arka arkaya ardışık olacağı belli olmayan bir depremdi.
Depremle birlikte yapılaşma konusu ön plana çıktı. Bu konudaki düşünceleriniz neler?
Bu yapılaşma sorunu durumu Kahramanmaraş ve 11 ilde değil, Türkiye’nin her yerinde benzerdir. İstanbul’da da benzer bir deprem olsa yine aynı felaket beklenir. Bir defa ekonomik olarak güçlü olmayan bir ülkede depremin adı her zaman için ölümdür.
Sizce en riskli, acil ve önlem alınması ya da boşaltılması gereken şehirler hangileri?
Deprem çekincesi var diye hiçbir kenti boşaltamazsın, böyle bir olasılık yok. İstanbul’un önünde iki deprem bekliyoruz ama İstanbul’u boşaltmak mümkün değil. 18 milyon kişiyi Anadolu'da nereye yollarsın, nerede barındırırsın? Bu olasılık yok. İstanbul birçok Avrupa kentinden daha büyük bir kenttir. İstanbul, göreceği depremi görecektir, başka çaresi yok. Kentsel dönüşüm için 25 milyar dolar ve 20 ile 25 yıl gerekir. Bu para yok. Zamanın olup olmadığını da bilmiyoruz.
İnsanlarda çok büyük bir korku ve panik var, göçler başladı. Deprem açısından en güvenilir bölgeler neresi?
Türkiye’de deprem açısından en güvenilir yerler Artvin’den Kırklareli'ne kadar uzanan Karadeniz kıyılarıdır. Bunun yanı sıra, Yozgat, Sivas Konya, Mersin, Antalya, Midyat, Diyarbakır, Batman ve Siirt Türkiye’de deprem açısından güvenilir yerlerdir.
Yeni oluşan fay haritaları gerçeğe ne kadar uygun?
Kırıklar deprem yaratmaz, depremler kırık yaratır. Dolayısıyla hiç kırık olmayan bir yerde de deprem olabilir.
Deprem bölgesindeki insanlar için neler yapılabilir?
Deprem bölgesinde yoksul kesim, feveranını, sesini duyuramıyor. Bu kesim ancak bilim adamı ya da siyasetçiler yolu ile acılarına çare bulabilir.
Deprem bölgesi ve diğer riskli yerlerin yeniden yapılanmasıyla ilgili ne önerirsiniz?
Depremde yıkılmayacak yapıları yapmak için yapı denetim kuruluşlarının, yer yapı denetim kuruluşu biçimine dönüştürülmesi gerekiyor. Her yapıya, bir yapı güvenlik belgesi yani kimlik belgesi oluşturulması, bu belgelerin tapuda işlenmesi gerekiyor. Ev kiralayacak ya da satın alacak kişi tapu dairesine gidip yapının durumunu görmeli, güvensizse satın almayacak ya da kiralamayacaktır. Tek çıkar yol bu.
İstanbul sizce ne kadar tehlike altında?
İstanbul, Türkiye’nin en çekinceli yeri. İstanbul’un yüzde 70’i, güvensiz yerdir. 90 bin yapı, depremde hemen yıkılabilecek bir durumdadır. 13 bin yapı ise her an yıkılabilir konumdadır. 13 bin yapıda yaklaşık 410 bin kişi var. Olası bir depremde bu binalarda oturan kişilerin göçük altında kalması şaşırtıcı olmaz. İstanbul'da özellikle Beykoz ve Ümraniye ilçeleri ile Beşyüzevler semti çok çekinceli durumda.
İstanbul için neler yapılabilir?
İstanbul için bir şey yapmak çok zor artık. 18 milyonluk bir kenti kurtarma olasılığı yok. Yapılan hata öyle büyük ki dağ taş gecekondu. Bu binaları tek tek düzeltmek için ne yer ne para var. Gecekondular gittikçe de artıyor. İstanbul hâlâ genişlemeye ve göç almaya devam ediyor. Bu durumda, İstanbul için bir şey yapılamaz, hayaldir. Kaldı ki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da haklı olarak “Bu para yok ki ben İstanbul’u kurtarayım.” diyor.
Binaların denetleme sistemi konusunda neleri değiştirebiliriz?
Deprem bölgelerinde yapılaşma için bu iş TOKİ’ye verildi. TOKİ çok sağlam ev yapıyor, sağlam yerlerde yapıyor. Bu konuda söylenecek bir söz yok. Şu ana dek TOKİ kendini kanıtlamış durumda.
İlginizi Çekebilir