© © 2024 S-B-E Ltd

Gelir kaybının yanı sıra işsiz olmanın en kötü yanları araștırıldı

İşsizlikle mücadele eden herkes bilir: İş sahibi olamamak çok strese neden olur ve sadece gelir kaybına uğrandığından değil. Alman bilim adamları ișsiz kalındığında yașam kalitesini aşağı çeken bir kısır döngü içine düşmesine neden olabilecek birçok psikolojik faktörlerin ortaya çıkmasından söz ettiler. Ve en çok dikkate alınması gereken psikolojik faktörlerden biri kișinin artık kendini yararlı hissetmemesidir.

Bruxelles Korner

Zehra Özer

 

İș ve stres arasındaki ilişkiyi daha belirgin şekilde ortaya çıkarmayı amaçlayan araștırma, 1000'nin üzerinde Alman işsiz arasında yapıldı. Anket aracılığıyla test edilen ișsizler 2,5 yıldan uzun süre takip edildi. Araștırmanın sonucu (Journal of Occupational Health Psychology) .İşçi Sağlığı Psikolojisi Dergisi'nde yayınlandı.

Araștırmaya katılanlar

Çalışma hayatı, insanlığın var oluşundan beri her zaman mevcut olmuştur. Araștırma sonucu, ișsizlerin yaşadığı yoğun stres sadece gelir kaybına uğrandığından değil, aynı zamanda bir dizi başka faktörden kaynaklanmaktadır. “Bir iş sahibi olmak kișinin hayatına düzen sağladığı gibi aynı zamanda sosyal ilișkilerini de geliștirir. İșsiz kalındığında bu tamamen yok olabilir” diyor Gent Üniversitesi’nin, Deneysel Klinik ve Sağlık Psikolojisi bölümünden olan Nathan Van den Bergh.  

“Bir iş sahibi olmak, toplumsal ortak bir hedefe doğru çaba göstermeyi de mümkün kılar. İşiniz, durumunuzu ve toplumdaki yerinizi şekillendirmeye yardımcı olurken, işsizlik bunları sadece zorlaştırır. Çalışma hayatı, insanın sosyal hayattaki en önemli bir konumunu ve insan yaşamının büyük bir kısmını oluşturmakta ve kişisel değer sembolü olarak değerlendirilmektedir.

İşsizlerin psikolojik olarak en çok zorlandıkları faktör, toplum ile ortak sürdürecekleri bir hedeflerinin artık olmadığındandır. Kendilerini artık yararlı hissetmezler. “Onlarda,   var oldukları ve bir şeylere katkıda bulunmalarının önemli olduğu hissi artık yoktur. İşe gitmedikleri sürece toplumun biraz dışında kaldıklarını ve artık kendilerine ihtiyaç duyulmadığını düşünmektedirler. Aynı zamanda, mankenlerde göz ardı edilmiş bir psikolojik faktör olan yetkin olma duygusuna ișsizlerin de kapıldığı belirlendi, "diyor Van den Bergh.  

Van den Bergh Alman araştırmasında değilde, Gent Üniversitesi'nde işsizliğin etkisine yönelik yürütülen araştırma da yer almaktadır. Van den Bergh, “Herkes işsiz olmanın stresini aynı derecede yaşamaz. İlk sonuçlara göre ișsizlerin hayatını önemli derecede ekliyen faktörlerden biri de kendilerini yetkin hissetmediklerini düşünerek her an endişe içinde yașamalarıdır. Bu da spikolojik sorunlara yol açabilir. Olumsuz düşünceler daha da çok strese neden olur dolayısıyla daha endişeli veya depresif belirtilerle sonuçlanır. Bu da iş aramayı zorlaştırır“ ifadelerinde  bulundu.

50 yaş üstü grubu

Van den Bergh, "Kendine uygun iș bulmakta en çok zorlanan 50 yaşın üzerinde olan insanlardır, aynı zamanda geleceklerine yönelik en çok endișe içinde yașayan insanlardır." diyor.

İşsizliğin etkisine yönelik Gent üniversitesinin, VDAB ve RiseSmart (Randstad) tarafından yapılan araştırmaya katılmak isteyen ișsizler kayıt olabilirler. İşsiz olan herkes (yaşa bakmaksızın) ankete katılabilir. Karșılığında katılımına bağlı olarak, 75 veya 125 avroya varan bir ücret sağlanır. Anket internet üzerinden gerçekleştirilir ve farklı zamanlarda bir kaç anket içerir. Ekstra motive olan katılımcılar akıllı telefon aracılığıyla da izlenebilir. İlgi duyanlar Nathan.VandenBergh@UGent.be mailadresinden daha fazla bilgi alabilir.

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER