İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch): 'Belçika polisi aşırı şiddet kullanıyor'

Bruxelles Korner

Zehra Özer

Bu rapor HRW-İnsan Hakları İzleme Örgütünün Belçika hakkında yayınladığı sadece ikinci bir raporudur. Fransa'da benzer bir araştırmanın ardından, HRW Örgütü, Belçika’nın almış olduğu anti-terör önlemlerinde bilgi toplamak için bu yıl üç kez Belçika'ya geldi. HRW, terörle mücadelede gösterdiği çabaları için Belçika’ya iltifat etti. "Bazı komşu ülkelerin ya da diğer ülkelerin otomatik olarak yaptığı gibi çözümü acil önlemlere sığınarak yapmadığı için Belçika’yı kutlarım, dedi," araştırmacı Letta Tayler.   

Daha iyi ilerleme alanı

HRW ayrıca raporunda daha iyi ilerlemek için alanın mevcut olduğunu vurguluyor. STK tarafından hükümetin çeşitli anti-terör önlemleri açıklandı, ama aynı zamanda anti-terör operasyonları sırasında polisin şiddetini ya da ayrımcı davranışlarını sergileyen,  26 olay belgelendi. Olguların 10’unda fiziksel istismar vardı ve 4'ünde aşırı şiddet kullanılmıştı. Bir istisna dışında, mağdurların tümü Kuzey Afrika kökenli ve Müslümanlar. Sadece bir tanesi terör suçundan alındı ama daha sonra bunun yanlış bir tespit olduğu ortaya çıktı ve serbest bırakıldı. Söz konusu mağdur, gazeteci Fayçal C. (30) 4 gün boyunca Brüksel saldırılarından sonra her yerde aranan "şapkalı adam" yerine konulmuştu."  

Kötü muamele

Fayçal C. raporda tutuklanmasının ertesi günü 24 Mart tarihinde gardiyanların hücresine bakmalarını önlemek için hücrenin kapısındaki gözetim deliğini iki kere kağıt ile bantladığı için polisler tarafından kapatıldığı hücresinde çok kötü muamele gördüğüne tanıklık etti. Polisler onu çırıl çıplak soyarak tüm elbiselerini aldılar ve "pis cihadcı" tarzında hakaretler yağdırarak onu fena dövdüler. "Hücremin her yerine kan bulaştı, benim kanım. Beni tüm gece boyunca çıplak bıraktılar... ne bir battaniye, ne bir yastık nede bir döşek, hepsini alıp götürdüler," dedi Fayçal.  

Aşağılanma

Ayrıca "Bevergem"–aktörü Zouzou Ben Chikha ‘da raporda geçen yıl 13 Aralık tarihinde Gent şehrinde et almak için kasaba uğramak üzere yola çıktığında polisin kendisini nasıl arsız bir şekilde durdurduğunun tanıklığını yaptı. "O anda yağmur yağıyordu. En kötüsü de buydu. Bu yüzden her şey çok küçültücü ve aşağılayıcı idi. Zemin ıslaktı, ve ilk başta onlar bana ayakkabılarımı ayağımdan çıkarmamı emrettiler.  Ben yağmur altında çoraplarımla kaldım."

Çocuğumu da hırpalandılar

Rapor’da Molenbeek’de yaşayan 31 yaşında bir adam da,  Stefan takma isim altında, küçük oğluna biberon şişeyle süt verirken polisin nasıl evini bastığının ifadesini verdi. Çocuk o esnada polis tarafından sert bir şekilde duvara fırlattıldı. Adam da bir tabanca ile kafasından darbe aldı. Suçsuz yere tutuklandığı esnada darbeler alan ve hakarete maruz kalan başka bir adam raporda yaşanan  endiselendirici durumla ilgili rahatsızlığını dile getirirken: "Bugünlerde Molenbeek’te Arap ya da Müslüman olarak yaşamak kolay değil," dedi.

Algı

"Bizim polisin kötü muamele kapsamını tam olarak belirlememiz için yerleşim yerimiz uygun değil," dedi Tayler. "Bununla birlikte, azınlıklar arasında, özellikle Kuzey Afrika kökenli insanlarda, polislerin kendilerine olan davranışlarında etkili bir tutum oluştuğunun algısı var. Aynı zamanda konuştuğumuz bazı polis memurlarıda bu durumu belirttiler. Bazen algılar gerçeklerden daha önemlidir. Bir topluluk hedefe alındığını hissederse, hükümet ile arasında bir boşluk oluşabilir. Bu da IŞİD gibi ve diğer aşırılık yanlısı grupların tam olarak istediğidir."  

Soruşturma ve yaptırımlar

HRW, polis de dahil olmak üzere tüm yetkililere, polis hakkında istismar iddialarını iyice araştırmalarını ve gerektiği durumlarda cezalandırılmalarını önerdi. Aynı zamanda, polis gözetim organı Komite P’nin de, yeniden reform edilmesini istedi. Komite P’nin bazı üyeleri, eski polis memuru olduğundan, tarafsızlık tehlikeye atılıyor. Buna ek olarak raporda meclis soruşturma komisyonuna saldırılar için bir görev verildiği açıklandı.