'Mevlana'yı anlatmamız değil anlamamız gerekiyor'
KÜLTÜR SANATSÜ Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Temizel, "Mevlana'nın 800 yıl öncesinden dünyaya bıraktığı mesajını yeniden irdelememiz ve anlamamız gerekiyor. Mevlana'yı anlatmamız değil anlamamız gerekiyor." dedi.
KONYA - Abdullah Doğan
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ali Temizel, mutasavvıf Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin insanlığa bıraktığı mesajın yeniden irdelenmesi gerektiğini belirterek, "Mevlana'yı anlatmamız değil anlamamız gerekiyor. Önemli olan bu." dedi.
Temizel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hazreti Mevlana'nın eserleriyle 8 asırdır insanlığı etkilediğini söyledi.
Hazreti Pir'in eserlerinde sıklıkla ifade ettiği hoşgörünün, güçlü toplumu oluşturacak bireylerde bulunması gereken temel özelliklerden biri olduğuna dikkati çeken Temizel, Mevlana'nın hoşgörüyü, Allah'ın güzel ve hoş olarak yarattığı her şeyi görebilme kabiliyeti diye tanımladığını ifade etti.
"Merhamete nail olmak istersen zayıflara merhamet et"
Mevlana'nın, "Sen bakmasını bil de dikende gül gör, dikensiz gülü herkes görür" sözüyle hoşgörü düşüncesini pekiştirdiğini belirten Temizel, "Hoş olanı keşfetmek, yaratılana yaratandan ötürü hoşça bakmaktır. Hoşgörünün esası farklı olana farklı bakmamak ve onu ötekileştirmemektir çünkü çokluğu oluşturan her parça, bütün içindeki yeri kadar değerlidir." diye konuştu.
Temizel, Mevlana'nın, engin hoşgörü anlayışıyla farklı dil, din, inanç, meslek ve zümreye mensup her insanı dışlamadan, onların farklılıklarına saygı göstererek ve daima diyalog içinde kalarak yaşamaya gayret gösterdiğini vurguladı.
Mevlana'nın, merhamet konusundaki düşüncelerine de değinen Temizel, şöyle konuştu:
"Mevlana, sevgiyle ulaşabilecek hoşgörü konusunda, 'Merhamete nail olmak istersen zayıflara merhamet et. Zira er kişinin avı, merhamettir' der. Hazreti Pir, 'Biz, Hakk'a küfran-ı nimette bulunmuş olan kafirlere dahi acırız. Hatta halk, onları taşlıyor diye köpeklere bile acırız. Ben, beni ısıran köpeğe de dua eder; 'Yarabbi sen onu bu huyundan vazgeçir, adamları ısırmasın da halkın taşını, sopasını yemesin' derim' beyitleriyle anlatmaktadır. Mevlana, yaptığı kabahatten dolayı dayak yiyen köpeğe bile bu şekilde acıyabiliyor. Herhalde gerçek hoşgörü bu olsa gerek. Yalnız Allah'ın Kur'an-ı Kerim'de buyurduğu gibi haddi aşanlara da gereken cevabın verilmesi gerekiyor. Mevlana da bu konuda, 'Böbürlenerek başlar kıran kişiye ne Allah'ın merhameti nasip olur ne de halkın' der."
"Mevlana'nın mesajının yeniden irdelenmesi gerekiyor"
Temizel, Hazreti Pir'in dünya barışı, küresel ahlak, evrensel adalet, çatışmaya karşı uzlaşı, üstünün hukukunun yerine hukukun üstünlüğü alanındaki düşünceleri ve tavsiyelerinin 800 yıldan beri tazeliğini yitirmediğine işaret etti.
Kişinin iyi veya kötü ne yaparsa aynı şekilde kendisine geri döneceğini anlatan Temizel, şunları kaydetti:
"Kötülük yapan ömrü boyunca kötülükle karşılaşır. İnsan yaşamı boyunca ne ektiyse ahirette onu biçer. Mevlana'nın 800 yıl öncesinden dünyaya bıraktığı mesajını yeniden irdelememiz ve anlamamız gerekiyor. Mevlana'yı anlatmamız değil anlamamız gerekiyor. Önemli olan bu. Yıllardır anlatıyoruz ama anlamaya çalışırsak, Mevlana'nın ilham aldığı kaynakların, Kur'an, hadis ve sünnetlerin emirlerine uymuş oluruz."
İlginizi Çekebilir