Yüksel Kalaz'ın Gent Meclisindeki başörtü yasağına karșı güçlü savunması

Bruxelles Korner

Zehra Özer

PvdA İșçi Partisinden Gent Meclis üyesi Yüksel Kalaz'ın bu hafta içinde Gent Meclisinde sert bir dille yaptığı başörtü yasağına karșı  sözlü savunması:

"Ben burada anlașılması güç kelimeler kullanmayacağım, sadece mevcut duruma açıklık getirmeye çalıșacağım.  Belediye personeli arasında șu anda başörtülü insanlarımız çalışmaktadır, iyi ki de varlar. Ayrımcılığa uğramadan belediye bünyesinde çalışabildiklerinden dolayı mutluyum. Gentlilerin belediye de çalışan başörtülü kadınların tarafsız bir yapıya sahip olduklarının bilincinde olduğunu düşünüyorum. Gentlileri asıl ne endișelendirir biliyor musunuz? Gișelerde çalıșanların, onlara iyi bir hizmet sunmalarını isterler.   

Ben ișçi sınıfından geliyorum ve çalısmamdaki en önemli unsur iş yerinde kendimi iyi hissetmem ve eşit muamele görmemdir, bu benim iș verimliliğimi motive eder. İș yerinde, felsefi veya dini sembol tașıyan veya tașımayan çalışanların kendini iyi hissetmesi, insanlara verdikleri hizmetlerinde en üstün bașarı sağlar. Irkçı Vlaams Belang partisi, olmayan bir sorun yaratmaya çalışıyor. Başörtüsü Vlaams Belang partisinin hayali bir sorunudur". 

Burada başörtüsü yasağının bazı sonuçlarını vereceğim:

"Başörtüsü yasağı insanların kimliği üzerine yapılan bir saldırıdır. Bu saldırı başörtüsü takma tercihlerinden dolayı utanç duymalarına yol açar. Bu da kızların okullarda kendilerini iyi hissetmemelerine, okul yorgunluğunun artmasına ve gençlerin ders dışı etkinliklere daha az katılmalarına neden olur. Kişisel tercihlerinin engellenmesi insanlarda iz bırakır.  Bu yasakla ulașmaya çalıștığınız bu mudur? Vlaams Belang partisinden Bay Deckmijn dün burada, göçmen kökenli ailelerde doğan çocukların yoksulluk oranının % 41 olduğunu açıkladı (yoksulluk oranının % 41 olduğunu açıklarken hepsini ülkelerine geri gönderelim sorun hepten çözülsün mahyettinde dile getirdi). Bay Deckmijn siz başörtüsü yasağını getirmekle göçmen kökenli kadınların iş bulma şansını daha da azaltıyorsunuz. Günümüzde yapılan araștırmalara göre göçmen kökenli kadınların yüzde 90’ı en düşük maaș skalasında çalışmaktadır.  Başörtüsü yasağı önerinizle sağlayacağınız gerçekler bunlar Bay Deckmijn!

Şimdi, nefret saçma madalyanızın diğer yüzüne bakalım, bunun aşırı sağcı ideolojisine sahip olan kişilerde nelere yol açtığını biliyorsunuz değil mi Bay Deckmijn? Ülkemizde geçen yıl genç bir kızımız Charleroi yakınlarındaki bir belediyede hem fiziksel hemde sözlü saldırıya uğradı. Bu kızımız daha 19 yaşındaydı. Sokakta yürürken hiç tanımadığı iki kiși tarafından önü kesildi, onu yere attıp ırkçı ifadelerle ona hakaret ettiler. Başındaki örtüsünü ve üzerindeki üst giysilerini çekiștirip yırttılar ve keskin bir nesneyle cildine haç șeklinde semboller çizildiler. Ruhunu derinden yaraladılar… Adını bilmiyoruz, ama bu kızımız böylesi korkunç bir kabus yașadı.

Farklı grupları birbirlerine karşı kıșkırtmayı bırakın Bay Deckmijn. Aynı zamanda Parti bașkanım Tom Demeester’in dün söylediği gibi, göçmen ve yerliler diye birșey  yoktur, burada hepimiz Gentliyiz.

İnsanların farklı etnik köken, dini inanç, fiziksel özelliklerine saygı göstererek, burada yașayan herkesin kendini iyi hissetmesini sağlayabiliriz.  Biz ancak bu şekilde Gent sakinlerinin birlik içinde olmalarını ve ancak bu şekilde daha iyi bir gelecek için herkesin aynı hedefi amaçlamasını sağlayabiliriz. İnsanların kent içinde kabul edilmediklerinin hissine kapılmaları sadece daha büyük sorunlara yol açacaktır.  Biz bunun tersini yapmalıyız! Bu kentte yașayan herkesin bir yeri olmalı.  Bu nedenle PVDA İșçi partisi Belediyenin iş yerlerinde çalışanların "görünür biçimde dini, siyasi, felsefi sembolleri taşımaları"na  izin verilmesinden yanayız.  Bu, aynı zamanda Gent okullarındaki başörtü yasağının kaldırılmasından yana olduğumuz anlamına da gelir.

Biz PvdA partisi olarak başörtüsü yasağına karşıyız çünkü dini inançlardan bağımsız olarak herkesin kendisi olabileceği bir toplumdan yanayız.  Vlaams Belang partisinin ele alabileceği kentimizin bașka sorunu kalmadı mı? Yoksulluk içinde yașayanlara ödenir konut sağlamak gibi üzerine eğilebileceği birkaç örnek sayabilirim burada…  Bizim görevimiz (hayali) olmayan sorunlar icat etmek  veya üretmek değildir!"