2023 yılı AB bakımından bir yandan yeniden yapılanma ve reform çabaları, öte yandan Rusya-Ukrayna savaşının yarattığı sorunlara çözüm arayışı ile geçti. 24 Şubat 2022’de başlayan savaşın AB üzerindeki negatif etkileri enerji krizi, mülteci akını ve ekonomik göstergelerin kötüye gitmesi şeklinde cereyan etti.
Ukrayna savaşının AB bütünleşmesine pozitif katkıları ise savunma ve güvenlik alanlarında işbirliğinin güçlendirilmesi, üye ülkeler arasındaki anlaşmazlıkların geri planda kalması ve yeni bir genişleme dalgası başlatılmasıdır. 2023 yılında AB tarafından Ukrayna, Moldovya ve Gürcistan aday ilan edildi. 14-15 Aralık 2023'te yapılan Brüksel zirvesinde Ukrayna ve Gürcistan ile müzakerelerin hemen başlatılması, Bosna Hersek’in müzakere için hazır hale getirilmesi kararı alındı. Coğrafi bakımdan Avrupa kıtasında olmayan ama Avrupa Konseyi üyesi olan Gürcistan da AB’ye aday ilan edildi.
AB’nin 2023 yılında bir diğer önceliği düzensiz göç ile mücadele oldu. Polonya ve Macaristan’ın muhalefeti nedeniyle göç anlaşması sonuçlanmasa da göç politikası konusunda kayda değer ilerlemeler sağlandı.
7 Ekim 2023'te İsrail-Filistin çatışmaları patlak verdiğinde AB net bir tutum sergilemekte zorlandı. AB üst yönetiminin ABD ile paralel hareket etmesi, İsrail lehine açıklamalar yapması ve Kudüs’ü ziyaret etmesi, birlik içerisinde tartışma yarattı. İspanya, İrlanda ve Belçika gibi ülkeler, AB üst yönetimini birliğin stratejik perspektifinden uzaklaşmakla suçladılar. Bu arada AB Zirvesi sonucunda yayınlanan bildiride İsrail-Filistin çatışması için ateşkes çağrısı bile yapılamadı. AB’nin İsrail-Filistin ihtilafında yaşadığı savrulma, bir diğer ifadeyle İsrail lehine tutum alması, yılın son çeyreğinde Avrupa genelinde sivil toplum kuruluşları tarafından organize edilen gösterilerle protesto edildi.
2023 yılında AB tarafından Türkiye hakkında 3 rapor yayınlandı. Bunlardan ilki eylül ayında Türkiye raportörü Nacho Sanchez Amor tarafından hazırlandı. Bu rapor Avrupa Parlamentosunda kabul edildi. Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan ülke raporu 8 Kasım’da ve Josep Borrell tarafından hazırlanan Türkiye yol haritası adlı rapor ise 29 Kasım’da yayınlandı. Tüm bu belgelerde tam üyelik müzakerelerinin canlandırılmasından söz edilmezken, ikili ilişkilerin güçlendirilmesi ve anlaşmazlık konularının müzakere edilmesi talep ediliyordu.
2024 yılında neler olacak?
2024 yılı için AB’nin önceliklerini belirleyen en önemli vesika, "stratejik gündem" adını taşıyan belgedir. 5 yılda bir yenilenen belgede AB’nin hedefleri şu şekilde ifade ediliyor: "AB’nin temel değerlerini, barış ve refahı korumak ve güçlendirmek, güvenlik ve savunma alanında gereken adımları atmak, AB’nin rekabetçi yapısının devamı için çaba göstermek, göç ve genişleme konularında öncelikleri belirlemek." AB’nin pek çok belgesinde benzer ifadeleri görmek mümkün. Kuşku yok ki AB’nin 2024 yılında siyasal ve ekonomik öncelikleri, iç dengeler ve global düzeydeki gelişmelere bağlı olarak şekillenecek.
AB üyesi ülkelerde 6-9 Haziran'da Avrupa Parlamentosu seçimleri yapılacak. Irkçı, yabancı düşmanı, popülist siyasal partilerin Avrupa genelinde kamuoyu desteğinin genel olarak arttığı biliniyor. Söz konusu eğilim acaba Avrupa Parlamentosu seçimlerine nasıl yansıyacak? Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen’in göreve devam edip etmemesi AP seçimleri ardından devlet ve hükümet başkanları müzakereleri sonucunda belli olacak. Benzer şekilde Bakanlar Konseyi Başkanı, Ortak Dış Politika (ODGP) Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Parlamentosu başkanı da AP seçimlerinin ardından değişecek.
2024 yılı kasım ayında yapılacak ABD Başkanlık seçimleri de AB’yi doğrudan ve derin biçimde etkileyecek. Seçimlerin ardından yönetimin değişmesi, hem Rusya-Ukrayna savaşını hem de ABD-AB ilişkilerini etkileyecek. 2024 yılının ilk yarısında AB dönem başkanlığı görevini Belçika ve ikinci yarıda ise Macaristan üstlenecek.
14-15 Aralık 2023'te yapılan Brüksel zirvesi kararına da yansıdığı üzere AB’nin Türkiye ile ilişkileri dar bir alana hapsoldu. AB'nin bu konudaki tutumunu 2024 yılı mart ayında ortaya koyması bekleniyor. AB’nin Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin yeniden canlandırılması için reform talebinde bulunması gündeme gelebilir. Türkiye AB ilişkilerinde tam üyelik dışında kalan başlıklar gümrük birliğinin güncellenmesi, vize muafiyeti, mülteci sorunları ve deniz yetki alanları olarak sıralanıyor. Bunların bazılarında 2024 yılı içerisinde ilerleme sağlanması mümkün gözüküyor.
2024 yılının AB bakımından diğer öncelikleri ise ekonomik durgunluğun aşılması, iklim ve enerji alanında yürütülen çalışmaların hızlandırılması şeklinde. Önümüzdeki yıl AB’nin bir diğer öncelik vereceği konu ise genişleme olacak. Bu kapsamda yıl içerisinde bir yandan Batı Balkan ülkelerinin AB’ye katılımının hızlandırılması, öte yandan Ukrayna ve Moldovya ile tam üyelik müzakerelerinin başlaması bekleniyor. 2024 yılında yaşanacak bir sürpriz gelişme de Transkafkasya'da Ermenistan ve Azerbaycan’ın AB kapısını çalacak olması. Gürcistan’ın AB tarafından aday ilan edilmesi bu ihtimali güçlendiriyor.
Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger Kocaeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı
Yorum Yazın