Bruxelles Korner
Zehra Özer
Federal Milletvekili Veli Yüksel’in açılış konuşmasının ardından söz alan Adalet Bakanı Koen Geens konuşmasında: ‘’Değerli arkadaşlar, değerli konuklar, öncelikle Milletvekilimiz Veli Yüksel’e, bu özel günde bana da burada iftar öncesi söz hakkı verdiğin için teşekkür ederim.
Ben şu anda bir Türk toplumunda bulunduğum için Türkiye’de Mimar Sinan’ın inşa ettiği Süleymaniye Camii’sini eşim ile birlikte ziyaret ettiğime değinmek istiyorum. Camiden dışarı çıktığımızda rehberlikte cami'nin arka yerinde bulunan Boğaz'ı ve Haliç'i seyredebileceğimiz bir kafe bulunduğunu gördük ve oraya gittik oturduk. Kafe’nin adı Ağakapısı idi sanırım. Orada Mimar Sinan’ın bir duvar yazısında özgeçmişini okudum. Bu adam önce imparatorluk askeri mimarlık sistemi içinde yer almış ve daha sonra 60 yaşlarında iken kendini yarım eğitimli olarak görmeye başlamış, ve daha sonra 60 yaşından 99 yaşına kadar 40 kadar camii daha inşa etmiş. Bu olağanüstü bir durum. Bende bu ümitle yaşıyorum, yani demek istediğim bende mimar Sinan’ın o an ki yaşına yaklaşıyorum, ve bu büyük bilgelik bana henüz gelmedi.
Bu akşam burada Gent Piskoposun ve din adamlarının yanında tehlikeli şeyler söylemek istemiyorum. Ben ne zaman din adamları ile konuşursam hepimizin sadece bir Tanrı’ya inandığımızı söylerim. Tabii ki; bazıları hiç inanmazlar, dinsizdirler. Ama Hindular ve Budistler hariç, hepimiz aynı Tanrı’dan bahsediyoruz. Aslında sadece tek bir Allah vardır. Ama hiçbirimiz onu henüz göremedik. Bunu söylerken din adamlarına bakıyorum. Sanırım onlarda Tanrı’yı henüz göremediler.
Herneyse, biz orta okula giden çocuklarımıza tüm bu dinlerin ne kadar birbirlerine yakın olduklarını anlatalım. Çünkü tüm dini kitapların da Hz İbrahim, Hz İsa, Hz Musa ve Hz Muhammed’in adı geçiyor. Yani biz aynı atalara sahip olmalıyız. Biz Avrupa’da herşeyi orta doğuya borçluyuz. Herşey orada başladı ve biz sadece onların bir kopyasıyız. Yani hepimiz aslında aynıyız.
Böylesi onurlu bir gecede bu konulara girdiğim için beni mazur görün. Benim dinimde de yemek ile ilgili çok enteresan olan 2 balık ve 5 ekmeğin hikayesi vardır. Hikaye de insanlar Hz İsa’nın konuşmasını dinlemek için yola çıkarlar ve onu dinledikleri esnada ovada piknik yaparlar, tabii Hz Muhammedi de dinleyebilirlerdi, ama o vakitler O henüz yoktu. Ve öğlen vaktinde hepsi iyice karınlarını doyurmuşlardı.
Hz İsa’nın konuşmasını dinlemek o kadar çok hoş gelmiş ki onlara evlerine dönmeyi unutmuşlar. Akşam üstü ne yapacaklarını bilememişler ama her birinin öğlenden arta kalan az bir yiyeceği kalmış. Ama kimse bunu ortaya çıkarmak istememiş. Çünkü ortaya çıkardıkları an birbirleriyle bunu paylaşmak zorunda kalacaklarmış.
-Hz İsa'nın havarisi Hz İsa'nın yanına gitmiş ve durumu ona anlatmış, “ne yapacağız? insanlar aç” demiş?
-Hz İsa nasıl olur açlar mı, diye cevap vermiş. Ben tüm öğlen vakti boyunca vaaz verdim, bu onlara yetmedi mi?
-Onlara verdiğim manevi gıda yetmedi mi?
Sen eline iki sepet al ve ortalığı dolaş herkes arta kalan yemeğini sepetin içine bıraksın. Ve o kadar çok arta kalan yiyecekler varmış ki; hepsi bir olup bunu yemekle bitirememişler. Ve başta hiç kimse, paylaşma korkusuyla bu yiyecekleri ortaya çıkarmak istememiş.
Bu hikaye Kaan’ın düğünü hariç, yemek ile ilgili İncil’de en güzel hikayelerden biridir. Ama onu başka bir zaman anlatırım. Çünkü onda şarap içmem gerekecek. Kur’an’da da kuşkusuz böylesi güzel hikayeler vardır. Ama asıl sözünü etmek istediğim dayanışmadır. Eğer biz bu küçük zengin ülkede paylaşmasını bilirsek, dünyada tüm insanlar içinde yeterince şeyler olduğunu da görürüz.
Şimdi artık ben susayım, çünkü iftar vaktiniz geldi. Sizlere bu konuşmayı yapmak bana iyi geldi. Ve çocuklarınıza üç büyük kutsal hikayeleri okumalarını söyleyin bende şu sıralar o hikayeleri okuyorum ve çok heyecan vericidirler. Ve bu hikayelerin hepsi birbirlerine benziyor. Burada bulunan inanmayanlar hariç onlarda kusuruma bakmasınlar. Onları da çok seviyorum.
Milletvekili Yüksel’in verdiği iftar yemeği programına Belçika Adalet Bakanı Koen Geens ile birlikte Doğu Flaman Bölgesinin Valisi Jan Briers, Gent Piskoposu Luc Van Looy, Gent Bölgesi STK Liderleri ve Basın Mensupları katıldılar.
Fotoğraf: Zehra Özer
Yorum Yazın