Bruxelles Korner
Zehra Özer
Geçen yıl Haziran ayından bu yana Arjantin'de genç bir kızın öldürülmesinden sonra düzenli olarak büyük gösteriler düzenleniyor. Gösteriler ülke çapında ‘Ni Una Menos’ (Biri eksilmesin) adlı hareket tarafından organize ediliyor. 19 Ekim'de, Mar del Plata’da ikamet eden on altı yaşındaki Lucia Pérez adlı genç kızın öldürülmesi ardından binlerce kişi yeniden sokaklara döküldü. O uyuşturularak tecavüze uğradıktan sonra hunharca katledildi.
Yürüyüş öncesinde ülkede grev yapıldı. Kadınlar "bedenim önemli değilse, o zaman bensiz üretin" teması altında bir saatlik çalışmaya ara verdiler.
Tatlı dil
Arjantin dünyada kadın cinayet sayısının en yüksek olan ülkelerden biridir. Ülkenin bu sorunu uzun zaman tatlı dille ve eksik hatalı istatistiklerle üstü kapatıldı.
2014 yılının sonundan itibaren Arjantinli Ulusal Kadın Cinayet Yargıcının kayıtlarına göre, geçen yıl 235 kadın cinayete kurban gitti. Vakaların yüzde 20’sinde katledilen kadınlar daha önce cinsel saldırı veya taciz suç duyurusunda bulunmuşlardı. Kadınların yüzde 70'i ise bir zamanlar güven duyduğu birisi tarafından öldürüldü. Ancak yüksek sayıya rağmen sadece yedi cinayet failli cezalandırıldı.
STK'ların elinde farklı rakamlar var. La Casa del Encuentro Kuruluşu 2015 yılında yerel basında çıkan haberlere dayanarak tam olarak 286 kadın cinayeti saydı. Ayrıca bunun yanı sıra kadın cinayetlerine bağlantılı erkek ve çocuklardan oluşan 42 kişi, cinayeti önlemeye çalıştıkları için, ateş hattında bulundukları için, kadın ile bir ilişkisi olduğu için veya kadına acı çektirmek için öldürüldü.
Tutku cinayetleri değil
Resmi istatistikler eksik, çünkü ortada farklı kavramlar var, diyor La Casa del Encuentro başkanı Ada Riko. Yargıç sistemi örneğin işlediği cinayet sonrasında intihar eden suçluların vakalarını bu sayıya dahil etmiyor. Tecavüz eden soyguncu katillerin işledikleri cinayetleri de istatistiklere dahil etmiyor. "Eğer bir kadın bir adam tarafından soygun ve tecavüze uğrayarak öldürülüyor ise, bu açıkca kadın cinayetidir."
Vakaların yarısında cinsel cinayetler bir ilişki bağlantısı içerisinde işleniyor. Eskiden bu vakalar tutku cinayetleri olarak adlandırılırdı. "Biz 2008 yılında kuruluşumuza başladığımızda tutku suçlarından söz ediliyordu, saldırganın davranışını haklı kılmak için bir taktik," diyor Rico. "Bugün ise ‘kadın cinayetlerinden’ veya ‘cinsiyete dayalı şiddet suçlarından’ bahsediliyor."
Kadın cinayetlerinin sayısında bir azalma yok
"Kadın cinayeti" kelimesinin değişmesi kısmen Ni Una Menos hareketinin sonucudur. Her gösteri sonrasında, La Casa del Encuentro kuruluşunda "bilgi istek sayısı üçe katlıyor". "Bilgilenme isteği sadece mağdurlardan değil aynı zamanda mağdurlara nasıl yardımcı olabileceğini bilmek isteyen yakınlarından geliyor."
Ancak sokaklarda yapılan protestolu yürüyüşler kadın cinayetlerin sayısını azaltmıyor. Zaten şu ana kadar bu yıl Mujeres de la Matria Latinoamericana (MuMaLá) rasathanesine göre, 226 kadın cinsel cinayet kurbanı oldu. "Kadın cinayetlerinin sayısı ne arttı nede düştü," diyor Rico. "Bu ülkede her otuz saatte bir kadın öldürülüyor."
Eskisine nazaran değişen sadece şudur, medyada ve toplumda endişenin görünürlüğü arttı. Ni Una Menos hareketinin bunda çok yardımı oldu, "Arjantinlilerin sadece siyasi olarak değil, aynı zamanda tüm toplumun kültürel bir değişime ihtiyacı olduğunu aşıladı," dedi Feim Kadın Çalışmalar Merkez başkanı Mabel Bianco. "Kadın Cinayetleri bir gün içinde yok olmazlar ancak gösterilerle sesimizi duyurarak veya yeni bir kanunla veya hükümet programı ile ortadan kalkması mümkün olacak. Farklı alanlarda çabalar harcayarak çok daha fazla zamana ihtiyacımız olacak."
Ama bunun yanı sıra " medya’nın da cinsel mesajlarını değiştirmesi çok önemlidir çünkü bu tür mesajlar kadınların ayrımcılığını veya erkeklere karşı aşağılanmalarını teşvik etmeye devam ediyor."
Yorum Yazın