Avrupa Birliği'ne (AB) üye 27 ülkedeki yaklaşık 400 milyon seçmen, yarından itibaren 4 gün sürecek seçimde Birliğin yeni yönetimini belirlemek için sandığa gidecek.
AB kurumları arasında üyeleri doğrudan halk tarafından seçilen tek organ olan Avrupa Parlamentosu'nun (AP), yeni üyeleri 6-9 Haziran'daki seçimle belirlenecek.
AP seçimlerinin başladığı 1979'dan bu yana yapılacak 10'uncu seçim, birçok "ilk"i içeriyor.
Bu, İngiltere'nin yokluğunda yapılan ilk seçim olacak.
Brexit'le İngiliz vekillerin 2020'de AP'den ayrılmasıyla 705'e düşen sandalye sayısı, kalan üye ülkelerin nüfusuna göre yeniden dağıtıldığı için bu seçimde ilk kez 720 milletvekili seçilecek.
Bazı ülkelerde oy verme yaşının düşürülmesi nedeniyle 18 yaşından küçük seçmenler de ilk kez oy verecek. Almanya, Avusturya, Belçika, Malta'da 16, Yunanistan'da 17 yaşındakiler ilk defa AB'nin geleceğinde söz sahibi olacak.
AB ülkelerinde seçim farklı günlerde yapılacak. Her ülke nüfusu oranında milletvekili çıkaracak.
Seçimin başlangıcı, 6 Haziran'da Hollanda'da yapılacak. Bu ülkeden 31 aday, AP'ye gönderilecek.
7 Haziran'da İrlanda, Çekya ve Estonya'da AP seçimleri için oy kullanılacak. İrlanda 14, Çekya 21 ve Estonya 7 milletvekili gönderecek.
Estonya'nın bu seçimde diğer ülkelerden farklı bir özelliği bulunuyor. 16 yaşından itibaren oy kullanabilecek Estonyalılar sadece elektronik ortamda tercihlerini yapabilecek ve fiziken seçim sandığı kurulmayacak.
8 Haziran'da İtalya, Malta, Slovakya ve Letonya'da AP seçimleri için oy kullanılacak. Seçimin 9 Haziran'da sürmesi planlanan İtalya 76 milletvekili, Malta 6, Slovakya 15, Letonya ise 9 milletvekili çıkaracak.
AP seçimlerinde AB genelinde en hareketli gün ise 19 üyenin daha sandık maratonuna eklenmesiyle; toplam 21 ülke seçmeninin oy kullanacağı 9 Haziran olacak.
AP'ye Almanya 96, Fransa 81, İspanya 61, Polonya 53, Romanya 33, Belçika 22, Portekiz, Yunanistan, Macaristan ve Finlandiya 21, Avusturya 20, Bulgaristan 17, Danimarka ve Finlandiya 15, Hırvatistan 12, Litvanya 11, Slovakya 9, Lüksemburg ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi 6 milletvekili gönderecek.
Sonuçlar, 9 Haziran akşamı, tüm üye ülkelerde sandıkların kapanmasının ardından açıklanacak.
AP'nin görevleri ve işleyişi
Üye ülkelerin oluşturduğu AB Konseyi ile yasama yetkisini paylaşmak, AP'nin temel görevini oluşturuyor.
Göç, enerji, ulaşım, iklim değişikliği, çevre gibi çok çeşitli alanlarda AB hukukunu oluşturan olağan yasama prosedüründe AP, AB Konseyi ile ortak karar alıyor.
AP, AB'nin çok yıllı ve yıllık bütçesini, uluslararası anlaşmalarını ve genişleme gibi önemli kararları da onaylama yetkisine sahip.
AP, son olarak yürütme organı Komisyon başta olmak üzere diğer AB kurum ve organları üzerinde denetleme yetkisini elinde tutuyor.
AB Komisyonu başkanı ve Komisyon üyelerinin göreve başlamaları için de AP'nin onayı gerekiyor.
Mevcut parlamentoda 7 siyasi grup bulunuyor
Halihazırda AP'de büyükten küçüğe Avrupa Halk Partisi (EPP), Sosyalistler ve Demokratlar (S&D), Avrupa'yı Yenile (Renew Europe), Yeşiller/Avrupa Özgür İttifakı, Avrupa Muhafazakarları ve Reformistleri (ECR), Kimlik ve Demokrasi (ID) ve Sol olmak üzere 7 grup ile bağımsız vekiller bulunuyor.
AP'deki en büyük siyasi oluşum, merkez sağ eğilimli, Hristiyan Demokratlar olarak bilinen EPP. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile AP Başkanı Roberta Metsola'nın da üyesi olduğu grup, 177 sandalye sayısına sahip.
İkinci en büyük grup merkez sol eğilimli S&D'nin, 139 milletvekili bulunuyor. İspanyol siyasetçiler AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ve İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, S&D grubuna mensup.
AB Konseyi Başkanı Charles Michel'in üyesi olduğu, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un girişimiyle kurulan liberal çizgideki Renew'ün 102 sandalyesi bulunuyor.
İklim, çevre ve göçmen hakları gibi konularda ön planda olan Yeşiller/Avrupa Özgür İttifakı, AP'de 72 üyeyle temsil ediliyor.
AP'deki muhafazakar partilerin oluşturduğu, İtalya Başbakanı aşırı sağcı lider Giorgia Meloni'nin başkanlığındaki ECR'nin 68 sandalyesi mevcut.
Üye ülkelerden 9 partinin bir araya gelerek oluşturduğu aşırı sağ eğilimli parti ID, 59 milletvekiline sahip. Grubun içinde Hollanda'da Geert Wilders liderliğindeki PVV, Fransa'da Marine Le Pen'in partisi RN, Almanya'daki aşırı sağcı AfD, Avusturya'daki FPÖ, İtalya'da Matteo Salvini'nin partisi Lega, Belçika'daki aşırı sağcı Vlaams Belang da bulunuyor.
AP'deki en küçük grubu ise 37 milletvekiliyle Sol grup oluşturuyor.
AP'de 50 bağımsız üye bulunuyor.
Seçmenin oyunu belirleyecek gündem maddeleri
Avrupalılar, Kovid-19 salgını ve ortaya çıkan çeşitli ekonomik sorunlar, ardından da toparlanma döneminde başlayan Rusya-Ukrayna savaşı ile yaşanan enerji krizi ve enflasyondaki yükseliş dönemiyle alım gücünün azalması konularına yoğun biçimde odaklanıyor.
Vatandaşlar özellikle son yıllarda hayat standartlarının gerilediğini ifade ediyor. Gelecekleri konusunda da kaygı duyan Avrupalılar, siyasilerden ekonomik sorunlara daha fazla odaklanmasını bekliyor.
Yaşanan bu gelişmeler ve öncelikli başlıklar seçmene yönelik çeşitli çalışmalarda kendini gösteriyor.
Aşırı sağın oylarını artıracağına kesin gözle bakılıyor
Salgının yol açtığı ekonomik sorunların halka işsizlik ve hayat pahalılığı olarak etki etmesi, çevre politikalarının yüksek maliyeti, düzensiz göçmenlerin artmasının son dönemde bazı kesimlerde yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığı olarak karşılık bulmasının da AP'ye yansıyacağı biliniyor.
Son anketlere göre, Belçika, Avusturya, Fransa ve Hollanda'nın da aralarında bulunduğu 9 üye ülkede sağcı partiler sandıktan zaferle çıkabilir. Diğer 9 üye ülkede ise bu partiler, yarışı ikinci ya da üçüncü sırada tamamlayabilir.
En büyük gruplar EPP ve S&D'nin sandalye sayısında radikal değişiklik beklenmiyor.
En fazla artışı ID grup şemsiyesinde toplanan aşırı sağcı partiler yakalayacak. ID'nin milletvekili sayısını 20 kadar artırması bekleniyor.
Yeşiller ve Renew Europe'un sandalye kaybetmesiyle ve aşırı sağın yükselmesiyle Hristiyan demokratlar, muhafazakarlar ve aşırı sağdan oluşan bir koalisyon, ilk defa AP'de çoğunluğu elde edebilir ve AB politikasına yön verebilir.
Aşırı solun da güçlenme ihtimali
Öte yandan, AB'nin İsrail'in Gazze'deki saldırılarına karşı aldığı tavrı desteklemeyen, Avrupa sokaklarında aylardır protestolar düzenleyen bir kesim de bulunuyor. Bu kesimin sesi siyasi denklemde sol gruplar tarafından duyuluyor.
Sol eğilimli siyasi partiler, aşırı sağın hedefindeki yabancı kökenli ve Müslüman vatandaşlarca da destekleniyor.
Dolayısıyla bu durum siyasi yelpazenin sol uçlarındaki grupların da güçlendiği ve bunun seçim sonuçlarına yansıdığı bir senaryoyu da beraberinde getiriyor.
Katılımın artması bekleniyor
Son seçimde AB seçmeninin yalnızca yüzde 50,66'sı sandığa gitmişti.
AP'nin "Eurobarometer" isimli seçim anketine göre, bu yıl halkın yüzde 81'i içinde bulunulan jeopolitik durumun farkında olduğu için seçimlerin bu kez daha önemli olduğunu, yüzde 60'ı ise oy kullanacağını belirtti.
Yorum Yazın