Bruxelles Korner
Zehra Özer
K.D.: Belçika siyasetinde Sait Köse’nin görevi tam olarak nedir? Siyasi listenize baktığımızda sorumlusu olduğunuz çok göreviniz var. Bize biraz bunlardan anlatabilirmisin?
S.K.: Şu anda görünenler haliyle ön plana çıkıyor, fakat aldığınız görevler içinde bazı görevler vardır daha çok çalışır, daha çok emek verirsiniz, halka daha çok faydası olan işler yaparsınız fakat bunlar görünmez. Birde göz önünde olan işlerimiz vardır. Ben siyasete 2000 yılında başlamıştım ve 6 yıldır belediyenin finansal bütçe sorumlusuyum. Belçika basınında Schaerbeek belediyesinin Belçikalı bir müesese ye 7 milyon euro borcu var diye çok yer alan bir konu var.
K.D.: O beş milyon euro değilmiydi?
S.K.: Hayır, o beş milyon euro değil aslında. Biz 2001 yılında başa geldiğimizde bütçemizde 800 milyon Belçika Frangı bir açık vardı. Müthiş bir rakam ve şu anda 7 milyon euro açık var deniliyor. Bir de aynı zamanda Schaerbeeck hastanesinin 800 milyon Belçika Frangı borcu vardı. Bu toplamda 1 milyar 600 milyon Belçika Frangı yapar. O dönemde belediyedeki memurların, çalısanların, öğretmenlerin, kreş te çalışanların ve CPS’den sosyal yardım alanların maaş ve ödeneklerini ödeyemeyecek bir belediye vardı. Bunun bir kısmının giderlerini düşürdük. Tabii bunları şimdi burada detaylı bir şekilde anlatmayacağım ama bazen sabah beşlere kadar toplantı yapıp çalıştığımız olurdu. Üçte birine bölge yardımı aldık, üçte birine bazı vergi sistemlerinde değişiklik yapıldı ve üstesinden öyle gelindi. Çalışanların maaşlarını farklı şekillerde ödemeye devam ettik. Bunu yaparken çalışanların alım gücünü hiç düşürmeden devlete ödediğimiz işci vergisini ödememiş olduk. Giderleri bu şekilde düşürdük ve buna çok ihtiyacımız vardı. Daha sonra çalışanların işci vergisini ödemediğimiz için ONSS–RSZ tarafından mahkemeye verildik. Mahkeme uzun yıllar devam etti ama sonunda davayı haklı olarak onlar kazandı. Burada belediyeye ait 7 milyonluk bir borç yok. Biz bu miktarı bir gün mahkemeyi kaybedersek öderiz diye bir kenara ayırmıştık zaten.
K.D.: Bu durumda mağdur olanlar oldumu?
S.K.: Hiç kimse mağdur değil. O zaman ki zor dönemimizde ödeyeceğimiz parayi ödeyemedik. 2004 yılında görevime spor ve gençlik sorumluluğu eklendi. Ben 2006 dan 2012 ye kadar da nüfustan sorumluydum. Hata bir ara temizlik işlerinden sorumluydum hatta bazen çöpcülerle beraber sokları süpürüyordum işçileri motive etmek için. 2012 yılından sonra Spor ve gençlik sorluydum. Schaerbeek’te 14 yıldır en uzun dönem spordan sorumlu olan belediye başkan yardımcısıyım. Bu işler öyle görüldüğü gibi basit değil. Herkes kendi tarafına çekmeye çalışıyor ama herşeyden önce objektif kalman gerekiyor. Birincisi, Spor dalları arasında objektif olmak gerekiyor ve ikincisi, Spor kulüpleri arasında objektif olmak gerekiyor. 14 yıl içinde neredeyse tüm spor dallarına fırsat verdik. Bunun yanı sıra spor aktivitelerini çoğaltmamız gerekiyor. Belediyeden bütçe ayırıp spor yapan çocuklara çok değilsede yardım ödeneği sağladık. Yılda çocuk başına bu 50 euro iken 60 oldu ve şimdi 100 euroya çıkarmayı hedefliyoruz. Kız çocuklarına spor yapmalarını teşvik etmek için bunun ki katını ödüyoruz. Sporcuları motive etmek için ödül törenleri düzenliyoruz. Vs…
K.D. : Bir sorumuz daha var. Eğer siyasetci olmasaydınız ne olmak isterdiniz?
S.K.: Çocukken tabii ki çoğu çocuklarda olduğu gibi o dönemlerde futbol oynamaya ilgi duyuyordum. Fakat hayalimde pilot olmak vardı yani ciddi anlamda pilot olmak istiyordum.
K.D. : Hobileriniz var mı?
S.K.: Birkaç hobilerim var tabii. Çok yapmak istediğim fakat vakit bulamadığım bir şey var, oda müzik enstrümanı çalmak; Bunu çok istiyorum. Arada elime saz alıp, elimden geldiği kadar çalarım bazen. Futboldan da kopmuş değilim, hala oynarım.
K.D.: Sorularımızın sonuna geldik, geldiğiniz ve bizimle söyleşi yaptığınız için çok teşekkür ederiz. Buraya ilave etmek istediğiniz her hangi bir şey var mı?
S.K.: Burası bizim vatanımız; Ana vatanımız Türkiye. Buraya yeni vatan deyibiliriz, baba vatan diyebiliriz. Ekmeğimizi burada kazanıyoruz ve biz burada kalıcıyız. Özellkile bizim Türk ailelerimizden çocuklarının eğitimlerine çok dikkat etmelerini istiyorum. Dünyada bir nüfus patlaması yaşanıyor. Dünya’nın değişik yerlerinde savaşlar oluyor. Insanlar ölüyor. Çocuklar yetim kalıyor. Ve önümüzdeki yıllarda çocuklarımızın bilinçli bir vatandaş gibi yaşayabilmeleri için mutlaka onları iyi okullarda okutup onları çok farklı ve geniş düşünen insanlar olarak yetiştirmelerini tavsiye ediyorum. Çünkü bugün çocuklarımıza bakmazsak yarın hür düşünen hür hareket eden kızlar veya erkekler olamayacaklar. Son zamanlarda bu cep telefonlarıyla çok vakit harcanıyor, oyunlar oynanıyor, bitmek bilmeyen saatlerce süren oyunlar.. Herkesin elinde akıllı telefon var. Bu telefonlar herkesin yerine düşünmeye başladılar. Eksiden yol bulmak için bir yol haritasıyla uğraşırdık şimdi bas gps’in düğmesine, hepsi bu. Üstelik teknolojinin gelişmesiyle daha da az hareket eder olduk maalesef.
Söyleşimize katıldığı için Sayın Sait Köse’ ye teşekkürlerimizi sunarız
Yorum Yazın