Geçtiğimiz ocak ayından itibaren Bakan zaten bu kararı verdiğini ve bu kararını İstihbarat birimlerinin bir raporuna dayandırdığını ifade etmiş, aynı istihbari kaynaklar ise basın açıklamasıyla bakanı yalanlamış ve dayanağının tutarsız olduğunu ifade etmişti.
Daha önce alınmış bu kararın bugün ileri sürülen gerekçesi kesinlikle objektif ve ciddi argümanlara dayanmamakla birlikte, basına yansıyan bazı ifadelerin ise Beringen Fatih Camii tarafından gönderilen mektubun içeriğini kesinlikle yansıtmamaktadır. Bir caminin tanınması hükümet kararı ile gerçekleştiğine göre, hukuk devleti ilkesi gereği bu tanınmışlığın iptali de hükümet kararıyla olması gerekir.
Sonuç olarak ülkemizin makul siyasetçilerinin bu haksız karara karşı sorumluklarını alarak gereken tepkiyi vereceklerine samimiyetle inanıyoruz.
Belçika Diyanet Vakfı
Yorum Yazın