Belçika'da helal kesim yasağına karşı mücadele sürüyor
Belçika'daki Müslüman toplumu temsil eden kuruluşlar, dini usullere göre hayvan kesimine yasak getiren yasaların din özgürlüğü ile uyumlu olduğuna karar vermesi üzerine süreci AİHM taşımayı düşünüyor.
Selen Temizer |01.10.2021
Fotoğraf: Dursun Aydemir/AA
Brüksel
Belçika'daki Müslüman toplumu temsil eden kuruluşlar, Anayasa Mahkemesinin dini usullere göre hayvan kesimine yasak getiren yasaların din özgürlüğü ile uyumlu olduğuna karar vermesi üzerine süreci Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşımayı değerlendiriyor.
Belçika İslam Temsil Kurumu ve Belçika İslam Koordinasyon Kurulundan yapılan yazılı açıklamada, sürecin bu kez AİHM'e taşınmasının değerlendirildiği bildirildi.
Mahkemenin kararının "çok büyük bir hayal kırıklığı" meydana getirdiğinin aktarıldığı açıklamada, "Anayasa Mahkemesi, bu kararıyla ne yazık ki tartışmanın merkezinden kaçan bir kısır döngü mantığı yürütmektedir. Özellikle Anayasa Mahkemesi, Flaman ve Valonya yasalarının Müslüman ve Musevilerin inançlarında bulunan gündelik bir dini uygulamasının 'özünü' doğrudan etkilediği gerçeğini görmezden gelmektedir. Sonuçta, Müslüman ve Musevilere göre, hayvan uyuşturulduğu andan itibaren herhangi bir dini kesimden söz edilemez." ifadesi kullanıldı.
Mevcut dini kesim tekniklerinin halk sağlığının korunmasına katkı sağlayan, gıda güvenliği ve hayvan refahı gereklilikleriyle de uyum içinde olduğu vurgulanan açıklamada şunlar kaydedildi:
"Öte yandan, kesim öncesi uyuşturma zorunluluğu, dini azınlıkların haklarını ihlal etme pahasına tek amacı sıradan tüketicinin vicdanını yatıştırmak ve hayvanların endüstriyel mega çiftliklerde birer tüketim nesnesi olarak yetiştirildiği gerçeğini gizlemek olan duygusal ve sembolik bir anlamdan başka bir şey ifade etmemektedir. Uyumlu ve çok kültürlü bir toplumda, yine de bazı önemli sosyal meseleleri, tüm insanları anlamsız bir uygulamaya zorlamadan çeşitli yollarla çözmek mümkün olmalıdır."
Hukukun üstünlüğünün Avrupa'daki "savunmasız dini azınlıklara karşı amansız ve sembolik bir mücadele yürüten popülist hareketlerin artan siyasi ve sosyal baskısına boyun eğmemesi" gerektiğinin altı çizilen açıklamada, hoşgörülü toplumda empati ve karşılıklı anlayışın hakim olması gerektiğinin altı çizildi.
Belçika'daki Müslüman toplumu temsil eden kuruluşlar bir araya gelerek Valonya ve Flaman bölge parlamentolarında İslami usullere göre hayvan kesimini yasaklayan kararları Aralık 2017'de Anayasa Mahkemesine taşımıştı. Anayasa Mahkemesi dün, yasağı getiren yasaların din özgürlüğü ile uyumlu olduğuna hükmetmişti.
Avrupa Adalet Divanı Başsavcısı, helal kesim yasağını AB hukukuna uygun bulmadı
Avrupa Adalet Divanı Başsavcısı Gerard Hogan, Belçika'nın Flaman bölgesinde yürürlüğe giren helal kesim yasağının Avrupa Birliği (AB) hukukuna uygun olmadığı yönünde görüş bildirdi.
Ata Ufuk Şeker |10.09.2020
Brüksel
Lüksemburg merkezli AB'nin en yüksek hukuk mercisi Avrupa Adalet Divanının Başsavcısı Gerard Hogan, Belçika’nın Flaman bölgesinde geçen yıl yürülüğe giren helal kesim yasağına karşı Müslüman ve Musevi toplum tarafından açılan davada mütalaasını açıkladı.
Başsavcı Hogan, mütalaasında, dini yöntemlerle gerçekleştirilen kesimler de dahil bayıltma yapılmadan hayvanların kesilmesini yasaklayan Flaman yasasının AB hukukuna aykırı olduğuna dikkati çekti.
Hogan, AB üyesi ülkelerin helal kesim konusunda dini özgürlüklere saygı göstermesi gerektiğini belirtti.
Başsavcı'nın görüşü bağlayıcı olmasa da büyük ölçüde mahkemenin kararını yansıtması bekleniyor.
Süreç hakkında
Belçika'nın Flaman ve Valonya bölgesinde helal kesim yasağının yürürlüğe girmesinin ardından ülkedeki Müslüman ve Musevi toplum sert tepki göstermişti.
İslam inancında "helal", Yahudi inancında "koşer" olarak bilinen hayvanların şoklanmadan ve uyutulmadan kesilmesine getirilen yasaklar, ülkedeki Müslüman ve Yahudi toplumu rahatsız etmişti.
Belçika nüfusunun yaklaşık yüzde 6'sını oluşturan Müslüman ve Musevi toplumlar, hayvanların şoklanmadan ve uyutulmadan kesilmesini yasaklayan kararın, iki toplumun dini özgürlüklerini kısıtladığını ve toplumlara saygısızlık olduğunu savunuyor.
Kararın, Flaman bölgesinde kabul edilmesinin ardından yasağa karşı Belçika İslam Temsil Kurumu ve Belçika İslam Koordinasyonu gibi çeşitli kuruluşlar Belçika Anayasa Mahkemesinde dava açmıştı.
Belçika Anayasa Mahkemesi, davayı, Avrupa Adalet Divanına sevk ederek görüş istemişti.
Yorum Yazın