Bruxelles Korner
Zehra Özer
Yeşiller partisi, Sudanlıların insan hakları ihlallerine uğrama riski ile karşı karşıya oldukları ülkelerine Belçika’dan zorla geri gönderilmelerini tamamen sorumsuz buluyor.
Theo Francken, Brüksel'deki Maximilian Parkta tutuklanan göçmenlerin ülkelerindeki durumunu tespit etmek için Sudan'dan yardım istemişti. Sudan’a yapılan işbirliği çağrısı bazı soruları gündeme getirmişti, çünkü Sudan'ın insan hakları açısından endişe verici kötü bir itibara sahip olduğu biliniyordu.
Tahrir Ortadoğu Politikaları Enstitüsü'nün edindiği bilgilere göre, Brüksel'de Sudanlı özel kimlik tespiti heyeti tarafından sorguya çekilen birkaç Sudanlı kişinin Sudan'a vardıklarında hemen tutuklanarak işkenceye maruz kaldılar.
Tahrir Orta Doğu Politikası Enstitüsü'nden olan Koert Debeuf’e göre, Belçika hükümeti bu insanları ülkelerine geri göndermekle çok yanlış yaptı. "Birkaç ay öncesinden Belçika hükümetini uyardığımız konu buydu" diyor geri gönderilen Sudan'lılarla teması kesmeyen ve onların tanıklık ifadelerini rapor eden Debeuf. "Nasıl bir durumda olduklarını ve güvende olup olmadıklarını bilmek istedik. Kesinlikle güvende değiller. Hepsi bugün hayatından endişe ediyor. "
Yeşiller partisi, işkenceye maruz kalan ülkelerine geri gönderilen altı kişinin ifadelerine dayanarak, Sığınma ve Göçten sorumlu olan Bakan Theo Francken'in Sudan'dan kimlik tespiti görevinin başından sonuna kadar tamamen sorumsuz olduğunu belirtiyor. Yeşiller meclis üyesi Wouter De Vriendt, "Bu Theo Francken tarafından yapılan büyük bir hatadır, böylesi bir hata asla tekrarlanmamalı, bu çok ciddi bir konudur. Bu insanların Sudan'a geri gönderilmeleri derhal durdurulmalı ve devlet sekreteri Francken parlamentoda yaptığı hata nın hesabını vermek zorundadır" dedi. Yeşiller, Sudan ile yapılan bu işbirliğini onaylayan Başbakan Michel'e ve CD & V ve Open Vld partilerine konu hakkında derhal sorumluluklarını almaları için çağrı yaptı.
De Vriendt, Belçika'nın ihmalkarlığı ve dikkatsizliği nedeniyle ülkelerine geri gönderilenlerin işkenceye maruz kalmalarından sorumlu olup olmadığını sorguluyor: "Bu insanlar sorgusuz sualsiz Sudan’dan gelen heyete teslim edildi: sorgulama sırasında konuşullanları tercüme edecek bir yetkili kişi yoktu ve tamamen Belçikalı yetkililerin kontrolü dışında bir sorgulama gerçekleşti. Bu insanların hakları tamamıyla ihlal edildi" diyor.
Sudan’dan gelen heyet tarafından Brüksel'de sorgulanan birçok Sudanlı, sorgulama sırasında hiçbir Belçikalı yetkilinin bulunmadığını söylüyor. Göçmen Bürosu bunu inkar etsede sorgulamada bulunan Belçikalı resmi yetkilinin Arapça konuşmadığını kabul etti. Bu da sorgulama sırasında Sudanlılara heyet tarafından yapılan kötü muamele ve tehditlerin fark edilmemiş olabileceği anlamına geliyor.
Francken, geri gönderilen Sudanlıların işkence görüp görmediğini araştıracağını söyledi. "Şimdiye kadar, böylesi işkencelerin gerçekleştiğine dair her hangi bir duyum almadık, hatta BM'den bile almadık. Britanya'da yaşanan benzer bir hikayenin sonradan doğru olmadığı söylendi" diyor.
Ancak devlet sekreteri Francken, her hangi bir işkence olayına kesinlikle karşı olduğunu belirtti. "Araştırma sonucu, işkencelerin yapıldığı tespit edilirse eğer bunu tabii ki görmemezlikten gelemeyiz. O halde kimse geri gönderilmeyecek" şeklinde konuşma yaparak güvence vermeye çalıştı.
Yorum Yazın