Bruxelles Korner
Zehra Özer
Cinsel istismar ile ilgili oldukça fazla haber duymaya başladık. Belçika’da özellikle çocuklara ve kadınlara yapılan cinsel istismar hepimizi tedirgin etmekte. Bir kişinin başka bir kişiye cinsel istismarda bulunması kabul edilebilir bir davranış değil.
Elke'nin yazısını burada okuyabilirsiniz. Uyarı: "Bu videoyu görmekten rahatsız olan kişilerden özür dilerim (ilk etapta benim orada oturmaktan nasıl rahatsız olduğumu düşünün)" diye yazısına başlıyor Elke.
Tren, Gent-Sint-Pieters istasyonunda beklediğim peronda durakladı, bölmelerden birine biniyorum ve boş koltuklardan birine geçiyorum. Ardından, bir adam geliyor ve koridorun karşı tarafında çaprazıma düşen boş koltuklardan birinde yerini alıyor. Yüzünde çok iyi tanımlayabildiğim bir ifadeyle bana doğru bakmaya başlıyor. Pek çok kadın iyi bilir bu bakışları. Uzun uzun, çok vurgulu, zararlı bakışlar. Böylesi bir durumda ne yapmam gerektiğime dair uzun zamandan beri öğrendiğimi yapıyorum: ustalıkla onun o bakışlarını yok sayıyorum. İlgimi elimde bulunan telefonuma vermeye çalışıyorum. Gözümün köşesinden, bir hareket yaptığını görüyorum ve aniden (ona tam olarak bakmadan), o anda kendine mastürbasyon yapmakta olduğunu anlıyorum. İster inanın ister inanmayın, video çekimim onu kendinden geçmiş sakin bir anında yakaladı.
İlk kez yabancı birisi tarafından sokakta taciz edilmemin üzerinden 18 yıl geçti. O zaman 11 yaşındaydım. O zamandan bu yana benzer bir olayla karşılaşmadan hiç bir yıl geçmedi. Konuşma arasında verilen mesajlar, takip etmeler, dokunmalar. Tüm bunları yaşarken kusmak derecesine varana kadar dehşete kapıldığım anları istesem de dile getiremem. Yıllar zarfında tüm bu yaşananlar için ne kadar öfkelendiğimi iyi bilirim. Çok sık tepkimi göstermeden geçtim ya da kafamın içinde olayların ciddiyetini en aza indirdim. Bu tür olaylarda ilk aklıma gelen düşüncelerim şunlar: 'Muhtemelen hayal ettim' / 'iyi görmüş veya duymuşmuydum' / 'o kadarda kötü değildir' / 'Kendimi gülünç bir duruma düşürmeyeceğim '/' Şimdi cevap verirsem olay yaratırım '/' sadece görmezden gel '.
Tartışmaya girmek
Birkaç ay önce yine bir taciz olayında, polise gitmediğim için kendime çok kızmıştım ama bu sefer görmemezlikten gelmeyeceğim diye düşündüm. Tren yetkililerini bilgilendirmeyi düşündüm, ancak ilk önce tacizcimin eğlencesinin ispatı olarak çekim yapmaya karar verdim. Hem onlar için hem de kendim için. Gördüklerim sorgulandığında kanıt olarak çekimini yaptım. (Öğrenmiş olduğum bir şeyler var ise oda şudur: kadınlar, yaşadıkları cinsel taciz hakkında konuştuklarında onları dinleyin ve ciddi ye alın; zaten çevrelerine anlatmadan önce olayların ciddiyetini kafalarında yüzlerce kez en aza indirdikten sonra bunu öne çıkarıyorlar.) Yüz kısmını da çekime almak için onunla tartışmaya girmeyi düşündüm, fakat agresifleşir diye korktum ve bunu yapmamaya karar verdim.
Elke, tren yetkilisini aramak üzere ayağa kalktı ve yetkili kişiyi bulup onunla beraber yerine geri döndüğünde sapık adamın oturduğu koltuğu boş buldu. Adam, kadının birini alıp geleceğini düşünmüş olmalı ki yerinden kaçmıştı. Elke için adamın kıyafetlerinin bir açıklamasını yapması da zordur, çünkü "ona bakmamak için elinden gelen her şeyi yaptı". Ancak görüntü ye alındığı kadar tanımlanabilinirdi.
Daha sonra trende tanıdığım birine rastladım ve yol boyunca onun yanına sığındım. Güney Brüksel istasyonunda inmesi gereken sığındığım kişi beni eve kadar bırakmayı teklif ettiğinde, buna gerek yok sanırım diye düşündüm: 'Hayır, o kadar da kötü değillim' dedim ve güven içinde evime kadar varabileceğime dair onu rahatlattım. Kendimi yanında güvende hissettiğim tanıdığım kişi trenden indikten sonra, onu gönderdiğime biraz pişman oldum. Ya tren yetkilileri o kişiyi bulamadılarsa o zaman ne olacaktı? Ya da daha da kötüsü, onu buldularsa ve o daha sonra beni aramaya kalkarsa? Böylesi cinsel sapkınlık belirtileri gösteren bir kişi daha neleri göze alabilirdi?
Çok fazla sustum
Yolda eve giderken Facebook’ta çekimimi paylaştım, çünkü bu konuda çok uzun süre sessiz kaldım ve artık bunu yapmak istemiyorum. Birisini disipline sokmak veya birilerini rezil etmek için değil. O anda kendi yaşadığım duygularımı yansıtmak istiyorum. Çünkü sinirlerimi alt üst eden bir şey yaşadım ve bunun paylaşımını yaparak durumun ciddiyetini en aza indirmek istiyorum. Çünkü yüzlerce kez hikayemi yeniden anlatmak zorunda kalmadan insanların beni anlamalarını istiyorum. Yaptığım çekim zaten kendini anlatıyor. Çünkü bazıları için belki nadir ve egzotik olabilen ancak benim için ve benim gibi birçok diğerleri için günlük gerçeklerden biri olan bu tür lanet davranışıların bilinmesini istiyorum. Veya bu görüntüyle belki de hepinizi rahatsız etmek istedim çünkü paylaşılan acı, acıyı yarıya indirir. (Görüntü için hepinizden özür diliyorum)
Bazı erkekler hala #metoo' paylaşımlarının ilgi çekmek için bir davranış olduğunu düşünüyor.
Me Too (veya #MeToo), Twitter'da ve diğer sosyal medyada Ekim 2017'de viral olan (hızla yayılan) bir paylaşım metnidir. #MeToo metnini paylaşan herkes, böylelikle cinsel tacize uğradığını belirtmiş oluyor.
Şu anda kendime yöneltebileceğim asıl soru, o sapığı neden çekime alıp paylaştığım o kadar önemli değil, daha ziyade bunu neden daha önce yapmadığımdır? Asıl soru, bundan yarım sene önce bir yabancının otobüste bana birkaç dakika boyunca dokunduğunda neden polise gitmediğimdir? O taciz olayı beni o kadar çok etkilemişti ki, birkaç gün boyunca en çok sevdiklerimin bile bana dokanmalarına tahammül edemedim.
Elke, hepimize bu gibi taciz olaylarının mağdurlarını dinlemeye çağrıda bulunuyor. "Toplum içerisinde günlük yaşanan bu gibi gerçeklerin ciddiyetini en aza indirmeyin. Cinsel taciz kurbanı olmanın hiçbir şerefi yoktur. Bu gururla takılan bir rozet değildir. "Bu gibi gerçeklerin mağdurlarına şu tavsiyelerde bulunun:" Kendinizi, tepki vermenizden veya tepkisiz kalmanızdan ötürü suçlamayın. Müdahale etmek çok zordur. Bu gibi durumlarda kendimizi savunacak hiç bir dil bilgimiz yoktur. Şunu biliniz ki: Mağduru olduğunuz taciz olaylarının sorumluluğu daima faillerine aittir, size değil ".
Yorum Yazın