Bruxelles Korner
Zehra Özer
Z. Ö. : Resul bey hoş geldiniz. Öncelikle bizi kırmayıp programımıza katıldığınız için çok teşekkür ederiz.
R. T. : Rica ederim ben teşekkür ederim böyle güzel bir programa davet ettiğiniz için.
Z. Ö. : Size hemen sorularımızı yöneltelim. Resul Tapmaz kimdir, siyasete ne zaman katıldı, kendinizi biraz tanıtırmısınız?
R. T. : 1977 Gent doğumluyum. Büyük annem büyük babam 1964 ‘de ilk Gent’te gelen yabancı kökenli misafir işçilerdendi. Ben 1998’de partime üye oldum. O zaman 18 yaşımdaydım. Daha sonra şu anki Belediye başkanı ve o dönemde başkanlık yapmış, başbakan yardımcılığı yapmış kişilerle birlikte farklı kampanyalarda çalıştım. 2006’da Daniël Termont’tun isteği üzerine parti listesine girdim. Listemizde halkımızın desteğiyle güzel bir sonuç elde ettik. 2009 ‘da da bürokrasiyi kolaylaştırmak gibi personel ve bilişim hizmetlerinde Belediye Başkan Yardımcılığı olarak görevlendirildim. 2012’de tekrar seçim oldu ve yine halkımızın desteğiyle güzel bir sonuç elde ettik. Şu anda refah, sağlık, eşit haklar ve spor'dan sorumlu Belediye Başkan Yardımcısıyım.
Z. Ö. : Flaman Sosyalist Sp.a Partisindensiniz? Neden Sp.a partisini tercih ettiniz?
R. T. : Çünkü biz göçmenlerin bir tarihi var burada, 1964’lerde buralara gelinmiş 50 yılı geçmiş artık ve bunu kimse inkar edemez, sol partiler özellikle sosyalist parti yabancılara her zaman samimi davranmıştır. Yanbancıların hakları konusunda eşit haklarda eğitimde sosyalist parti her zaman yabancıları savunmuştur. Parti tüzüğümüzün birinci maddesi din, dil, ırk, gözetmeksizin herkese eşit şekilde hizmet etmek yazıyor. Bu benim felsefeme uyduğundan 2008’den beri sosyalist parti de aktifim.
Z. Ö. : Siz Belediye Başkan Yardımcısı olarak neler yaptınız? Sadece önemli konuları alalım.
R. T. : Çok şey yaptık, hepsini anlatmak çok zaman alır. Mesela, biliyorsunuz ayrımcılıkla ilgili ciddi çalışmalarımız var. Bu konuyla ilgili de 58 maddelik bir eylem planı hazırladım. Bu eylem planında aynı zamanda Flaman bölgesinin 10 tane belediyesi ile birlikte bu ayın sonunda ortaklaşa bir deklarasiyona imza atacağız. Bu belediyeler de kendi bölgelerinde ayrımcılığı ele alacaklar. Bunun dışında birkaç ay önce ayrmcılıkla mücadele eden European Coalition of Cities Against Racism and Discrimination (ECCAR) adında belediyeler birliğinin başkan yardımcısı seçildim. 3 tane başkan yardımcısı var, birisi Atina, ikincisi Gent, diğeride Almanya. Yapılan çalışmalar tabii ki Avrupa çapında ve Flaman bölgesinde görülüyor. 58 madde yi burada anlatmaya zamanımız yok ama Avrupada ilk defa uygulama testleri yapıldı. Bu nedir? Konut sektöründe ve istihdam alanında bildiğiniz gibi çok büyük ayrımcılıklar var. Biz Gent üniversetesiyle beraber bilimsel bir çalışma başlattık. Test’te gönüllü insanlar ben Ali’yim veya ben Hamza’yım ve kiralık ev arıyorum diye ev sahiplerine mail atıyorlar ve o testtin sonucunda konuk sektöründe yüzde 30 dan fazla ayrımcılık yapıldığı tespit edildi. Ayrımcılık ile ilgili yeşil kartlar merkezi var onlarla birlikte yapılan ayrımcılığa karşı gerekeni yapacağız. Tarafsız kalmayacağız ve mahkemeye kadar taşımayı düşünüyoruz. Aynı şekilde istahdam alanında Belediyeler ile iş yapan şirketler de aynı uygulamaya tabi tuttuldu. Bu şirketler de de gördük ki özellikle Türk kökenli bir isminiz var ise ayrımcılığa maruz kalıyorsunuz. Bizimle beraber çalışan bu şirketlerle yapılan sözleşmelerde anti discriminatie prosedürü adında bir madde ekledik. Ayrımcılık yapmaya devam ettiklerinde belediye ile iş sözleşmelerinin feshedilmesine kadar gidecek. Bunun dışında sağlık konusunda son 5 yıldır çok ciddi çalışmalar yaptık diyebilirim. Biliyorsunuz yabancı kökenli topluluklarda intihar vakaları hat safada. Geçen yıl ve ondan önce ki senelerde gençlerimiz intihar etti. Bu konuyla ilgili de araştırmalar yapıldı. 6 kişiden birisi Gent’te spikolojik sorun yaşıyor. Yüzde 60 ‘tan fazlası bir doktora gidip tedavi görmüyor ve hiç kimseyle derdini paylaşmıyor. Burada farklı farklı etkenler var, göçün vermiş olduğu travmalar var onun dışında ikilimde kalan gençlerimiz var. Kendisini ne bir Belçikalı ne de bir Türk hissediyor. Bunların hepsi üst üste birikince ortaya bu tür sorunlar çıkıyor. Camiler, dernekler ve farklı kurumlarla beraber bu gençlere onların anladığı dilden "Insan hayatında her zaman zorluklar yaşayabilir, bu zorlukları çevrelerinde ki insanlarla paylaşmalarını ve içine atmamaları" için mesajlar vermemiz lazım.
Z. Ö. : Gent şehrinde kaç tane Türk kökenli göçmen yaşıyor?
R. T. : Gent nüfusu yaklaşık 260 bin civarında, bunun içinde 160 dan fazla etnik gruplar var. Türk grubu en büyük olanı dır. Gent şehrinde yaklaşık 20 ila 25 bin civarında Türk kökenli vatandaşımız yaşıyor diyebilirim.
Z. Ö. : En son yapılan seçimlerde Sp.a partisinin aldığı oy oranı ne kadardı?
R. T. : 2012’nin yerel seçimlerinde biz tek başımıza iktidara geldik, ama buna rağmen liberal partiyle de bir koalisyona girildi. Oy oranımız yüzde 45 idi.
Z. Ö. : Diğer partilerin oy oranını biliyormusunuz?
R. T. : Oran olarak değilde mesela Sp.a koalisyonunun 27 koltuğu var, Liberal partinin 9, N-va partinin 9, Hristiyan Demokrat partisinin 4, ırkçı partininde yanılmıyorsam 3 koltuğu var.
Z. Ö. : Sizce Gent şehrinde N-va ve Vlaams Belang partisi ne kadar etkin?
R. T. : 2012 yılında N-va partisi baya büyük bir çıkış yaptı, koltuk sayılarını yükseltiler. Bu ekonomik ile alakalıdır. Ekonomi bozulunca bir ülkede sağ eğilim çoğalır. Gent şehri hoşgörü şehridir, ben inanıyorum ki kentimiz Anvers şehri gibi bir hata ya düşmeyecek. Ayrımcılık ve ırkçı partisine fazla destek vermeyecekler diye düşünüyorum.
Z. Ö. : Gent halkı, sirkülasyon planıyla ilgili baya sorunlar yaşıyor. Ulaşım planı sizce amacına ulaştımı?
R. T. : Vatandaşların yarısı sirkülasyon planı dediğiimiz yani tam türkçesiyle ulaşım eylem planından memnunlar, ve bu insanlar mahallerimiz şimdi daha sakin, rahatlıkla park yerleri bulabiliyoruz, çocuklarımız sokakta oynayabiliyorlar, hava kirliliğii azaldı gibi bir sürü avantajlarını sıralıyorlar. Dezavantajlara gelince, ben memnun olmayanları anlayabiliyorum. Bu bir alışkanlıktır, ve alışkanlıkları değiştirmek çok zordur. 1997'de ben çok iyi hatırlıyorum bizim o dönem ki belediye başkanı buna benzer bir eylem planı başlatmıştı ve kurşun geçirmez yelekle dolaşıyordu yani o kadar çok tehditler alıyordu. Ama ben şuna inanıyorum, hiç bir yönetim, hiç bir belediye vatandaşların hayatını zora sokmak için herhangi bir karar almaz, bu imkansız bir şeydir. Fakat bazı kararlar aldığımzda zorlanmamız lazım ve gelecek 20, 30 yılı hesaplamamız lazım. Gent üniversitesi bunun 2 yıllık bilimsel bir araştırmasını yaptı. Biz eski şekilde devam etseydik Gent şehri hava kirliliği, güvenlik ve daha da zorlaşan bir trafik yüzünden yaşanmaz hale gelecekti. Şundan kimse bahsetmiyor. Trakif kazalarında ölü sayısı 3’te 1 azaldı. Vatandasların bu duruma alışması lazım. Dampoort gibi şehrin bazı yerlerinde trafik sıkışıklığını çözmek için çalışmalar yapılacak. Park tarifelerinde de çok şikayet var onda da değişiklikler yapacağız.
Z. Ö. : Hava kirliliği acısından faydası var mı sizce? Mesela eskiden 2 km de ulaştığımız yere şimdi 10 km de ulaşıyoruz.
R. T. : Her açıdan var, eskiden şehir merkezinde trafik yoğunluğunun yüzde 46 sı orada olmaması gereken arabalardan oluşuyordu. Şehrin bir ucuna gidebilmesi için şehir merkezinden geçiyorlardı bu da yoğun trafiğe, trafik kazalarına ve hava kirliliğine sebep oluyordu, şehri 6 blok’a ayırdık, bir bloktan diğer bloka geçmek için çevre yolunu kullanmak zorundasınız.
Z. Ö. : 14 Ekimde belediye seçimlerinde tekrar adaymısınız?
R. T. : Evet partime tekrar adaylığımı koydum ve cumartesi sabah parti yönetiminde karar verilecek.
Z. Ö. : Yeniden seçilirseniz, neleri değiştirmek isterdiniz? Bu böyle yapılsaydı daha iyi olurdu dediğiniz birşey var mı?
R. T. : Irçılıkla mücadele ve esit haklar konusunda inanın mütevazı olamayacağım. Avrupa çapında da yaptığımız çalışmalarımızda bu haksızlık kanıtlandı. Onun dışında bu dönemde sporla ilgili çok ciddi çalışmalar ve yatırımlar yaptık. Amaç sadece spor değil aynı zamanda insanları bir araya getirmek. Bizim şehrimizin en büyük sorunlarından birisi yoksulluk. Yoksullukla mücadelede çok ciddi çalışmalarımız var. Konut sıkıntısı var, bekleme listesinde olan çok vatandaşlar var. Bu konuda ciddi yatırımlar yaptık. Bu dönem 544 bin avro bütçeden yatırım yaptık. Bu bütçeler nereye gidiyor? Çevremize, okullarımıza, eğitimimize, spor salonlarımıza gidiyor. Vatandaşlar da hayliyle bunun kıymetini bilir diye düşünüyorum. Bir daha ki dönem tekrar yönetime gelirsek tekrar başkan yardımcısı olursam, bu verilecek göreve bağlı. Şu ana kadar bana verilen her görevi toplumumuzu en iyi şekilde temsil ederek yerine getirmeye çalıştım. Buraya gelmek çok zor, burada kalmak daha çok zor. Onun için çok çalışıyoruz.
Z. Ö. : Önümüzdeki zaman içersinde halka duyurmak istediğiniz bir aktiviteniz olacak mı? Sanırım bir şenliğiniz olacak.
R. T. : Evet, Gent belediyesi olarak Hıdırellez şenliğini düzenleyeceğiz. Şenliğimiz 06 Mayıs Pazar günü Gent’tin Sint-Amandsberg bölgesinde bulunan Azalea futbol kompleksinde olacak. STK'lar ile beraber standlar kuracağız, çocuklar için etkinliklerimiz olacak. Farkli farklı ülkelerden sanatçılarımız olacak, Balkan müzikleri olacak. Türkiye’den çok iyi bir Türk halk müzik sanatçımız gelecek, ismini şimdiden duyurmak istemiyorum çünkü onun olacağı daha kesin belli değil, size sadece günümüzün Neşat Ertaş’ı diyebilirim. Önce ki şenliklerimizde ki gibi podyumumuz yine çok renkli olacak. Bunu sadece biz yapmıyoruz, STK'lar ile birlikte program düzenliyoruz. Son şenliğimize 5000 den fazla insan katıldı. Inşallah önceki şenliklerimizde olduğu gibi hava yine güzel olur. Şansımıza hava hep güzel oluyor çünkü bu işi güzel insanlar ile birlikte yapıyoruz.
Z. Ö. : Şimdi biraz özel bir soru soracağım. Resul Tapmaz’in (özel zevkleri) hobileri varmı?
R. T. : Yok, Resul Tapmaz’ın zamanı yok ki. Hayatımda en çok pişman olduğum şey nedir diye sorarsanız. Ben çocuklarımın büyüdüğünü göremedim. En büyük pişmanlık duyduğum şeylerden birisi budur. Malum siyasette 7 ye 7 gün devam ediyoruz. Sabahları mesaimiz başlıyor, akşamları ise komisyonlar genel kurul toplantıları vs.. haftasonları da farklı etkinliklerim oluyor, yani özel bir hayatım yok. Boş zaman bulduğumda bunu ailemle, arkadaşlarımla geçirmeye çalışıyorum. Kitap okuyorum, yaz tatillerinde kesinlikle birkaç kitap okurum. Bunların dışında hobileriniz var mı diye sorarsanız, hayır yok.
Z. Ö. : Şöyleşimize eklemek istediğiniz bir şeyler varmı?
R. T. : Ben öncelikle seni tebrik ederim bu program herhalde senin için bir ilkti. Ben öncelikle Bruxelles Korner’e ve size çok teşekkür ederim bana bu fırsatı verdiniz, seyircilerle beni buluşturdunuz. Umarım buradan vatandaşlara bir nebze de olsa, az da olsa önemli mesajlar verdim diye düşünüyorum ve size tekrar başarılar diliyorum. Sizin vasıtanız ile vatandaşlarımıza selamlarımı iletiyorum ve inşallah gelecek yıllarda sizlerin de destiğiyle yine bir çok projelere imza atarız diye düşünüyorum.
Resul Tapmaz bey’e Siyaset Arenası programımıza katıldığından dolayı çok teşekkür ederiz, bundan sonra ki siyaset hayatında sonsuz başarılar dileriz. Hafta ya yeni bir konuk ile yine karşınızda olacağız.
İZLEMEK İÇİN
https://youtu.be/p5R0PlHcW34
http://www.bruxelleskorner.com/haber/bk-editoru-zehra-ozer-gent-belediye-baskan-yardimcisi-resul-tapmaz-ile-soylesi-yapti/5421
https://www.facebook.com/profile.php?id=100010921680659
https://www.facebook.com/Bruxelles-Korner-Tv-Bel%C3%A7ika-Siyaset-Arenasi-192003791557651/
https://www.facebook.com/groups/www.gencturkhaber/
Yorum Yazın