Terasında yatan gurbetcimiz Elif Yılmaz hanım sabah yatakları topladıktan sonra güneşten korunmak için baş kısmına bir parça kumaşı akşamdan asmış, o kumaşı alırken terasta bulunan divanın ucuna basarken bir talihsizlik yaşamış ve düşmüş. Kolu bilekten kırılmış.
Kolunu çektirerek sıkı bir şekilde bir baş örtüsüyle bağlayıp acilen 25 Aralık devlet hastanesine giderler.
İki pazar öncesi 13 Ağustos günü, hastahaneye giden gurbetçinin filmini çekerler ve ilk müdahaleyi iyi yapmışsınız diyerek korkulacak birşey yok derler. Pazartesi gününe ortepedi doktoru Mehmet Öztürk’e randevu vererek eve yollalar.
Pazartesi Doktor Mehmet Öztürk hastane de çekilen kırığın filmine bakarak, iyi der korkulacak birşey yok, lakin biraz şişlik var Cuma günü gelin alçıya alalım der. Gurbetcimiz Elif Yılmaz Cuma günü geldiğinde eşiyle birlikte yeniden doktor Öztürk'e gider. Yine filme bakan doktor, 'alçı odasına gidin beni çağırsınlar' der. Çağrılan doktor gelir, gurbetçi sediyenin üzerine yatırılır alçı yapan hastane görevlisi gurbetçinin kolunu pazılarından tutar ve doktor Öztürk ise acı içinde olan Elif Yılmaz’ın elini sıkı bir şekilde tutarak eşinin gözlerinin önünde, kolunu aşağı yukarı salayarak, kaynaşmış olan bileğindeki beş günce ki kırığı yeniden kırar. Elif Yılmaz hanım o esnada acıya daha fazla dayanamayıp bağırmaya başlar ve bayılır. Bu olaylar karşısında şoka giren Elif Yılmaz hanımın eşi, dondum kaldım diyerek olayı anlatır.
Üzgün koca doktora tepkisini gösterip, 'hocam uyuşturup yapsaydınız bu kadar acı çekmesi gerekmezdi' der. Dr Öztürk, kemik acısını uyuşturucu geçirmez, der. Bunun üzerine canı son derece sıkılan koca der ki, 'neden kolu yeniden kıracağınızı ve bu kadar ilkel bir şekilde uygulama yapacağınızı bize söylemiyorsunuz hocam, amaliyata alsaydınız'! Dr Öztürk buna cevap olarak , “amaliyata alsaydım 6 dakika mı alacaktı” ve kızgın bir ifadeyle “hem hastalarını tedavi ediyorum hemde bana akıl veriyorlar” diyerek yanıt verir.
Madem böyle bir tedavi uygulaması var, hasta ya ve hasta sahibine neden bu tedavi yöntemi hakkında baştan bilgi vermiyorsunuz. Baştan anlatsaydınız da kararı onların kendileri verseydi, diye düşünüyorum.
Hastaya ve eşine bilgi vermeden Elif Yılmaz hanımın kolunu yeniden kırıp alçıya alır. Bir doktor olarak uygulamaya başlamadan hastasıyla bunu konuşmalıydı.
Avrupan’ın hiç bir ülkesinde böyle bir tedavi şekli duymadığım ve görmediğim gibi, Afrika ülkelerinde bile kalmamış olan, mahalle arasında yaşlı kadın ve ihtiyarların yaptığı bu yöntemin, Gaziantep 25 Aralık devlet hastahanesinde uygulanıyor olmasını yakıştıramadım. Inan ki kabus görmüş gibiyim inanamıyorum.
Eşinin kolu halen şiş ve morluk içinde olduğunu söyleyen gurbetçi, eşinin yeniden hastahane ye gitmekten son derece korktuğunu ve gitmek istemediğini söyledi.
Madem 6 dakika da ameliyat edebiliyorsun da neden taş devrinden kalan uygulamayı hasta üzerinde uyguluyorsun Sayın Dr Mehmet ÖZTÜRK? Siz, kırık çıkıkcımısınız? Doktorumusunuz? Anlamadık.
Mehmet ÖZKARAMAN
Yorum Yazın