Bruxelles Korner
Zehra Özer
2017 yılında, Belçika nüfusunun yaklaşık yüzde 16'sının yoksulluk sınırı altında bir gelirle hayata tutunmaya çalıștığı tespit edildi. Bu oran Flaman Bölgesi'nde yüzde 9,8 ile Belçika'nın Fransızca konușan bölgesinden daha düșüktür. Anvers ünversitesinin ve Yoksullukla Mücadele Ağı'nın desteğiyle ortaya çıkan yoksulluk oranları, yıllık araștırmaların sayesinde kanıtlanmıştır.
Son yıllarda Belçika'da yoksulluk riski sabit kalsa da, yoksulluk oranının ciddi șekilde arttığı görülmektedir. Örneğin: On yıl içinde devletten, insani bir yaşam sürdürmenin temel ihtiyacını karșılayan yaşam ödeneği alan belçikalıların sayısı yüzde 74 oranında artarak 80.485'ten 140.150'ye yükseldi. Flaman bölgesinde bu oranın yüzde 68 olduğu belirtildi. Özellikle düşük vasıflı, tek ebeveynli aileler ve yabancı kökenli bireyleri kapsayan risk grupları giderek artan bir belirsizlik içerisinde yașamlarını sürdürmekteler.
Gelir seviyesinin sosyal dışlama üzerindeki etkisi oldukca yüksektir. Toplumsal süreçler açısından sosyal dışlama, belirli bireylerin ve kesimlerin toplumun sınırlarına itilmesini, demokratik yönetişimden uzaklaştırılmasını, temel yetkinliklerinin gelişmesinin ve hayat boyu öğrenme olanaklarının engellenmesini ve ayrımcılıkla sonuçlanan diğer dinamikleri ifade eder. Bu dinamikler kişileri iş aramaktan, iş bulmaktan, mesleki gelişimden, gelir ve eğitim olanaklarından, toplumsal ve topluluksal yapılardan, ağlardan ve etkinliklerden uzaklaştırır. İktidar ve karar alma yapılarına son derece düşük düzeydeki erişimleri, kendilerini güçsüz, kendi gündelik hayatlarını etkileyen kararları dahi kontrol edemez durumda bulmalarına, hissetmelerine neden olur.
Yaşlılar daha az risk altında
Yaşlıların yoksulluk riski 2008 ile 2017 yılları arasında azaldı. 2008 ile 2017 yılları arasında 65 yaș ve üzerinde olan gruplar, yüzde 5,3 oran fark ile, yüzde 21,3'den yüzde 16'ya düştü. "Bu düșüș, kısmen emekli maaşlarının artmasından kaynaklanabilir, fakat aslında demografik kaymaların sonucudur. Toplumsal yapının demografik etkeni onun dinamik yönünü oluşturur. Demografik yapının sürekli değişime açık olması toplumsal yapının da değişmesine yol açmaktadır." diyor Anvers üniverstitesinden Jill Coene.
Son 10 yılda birçok orta yașlı kadın, işgücü piyasasına katılarak emekli maaşı almaya hak kazandı.
Yorum Yazın