Avrupa Birliği (AB) Bakanlığından Dünya Çevre Günü vesilesiyle yapılan açıklamada, AB çevre standartlarının Türkiye'de uygulanması yönünde atılacak her yeni adımın, Türk halkının hayat kalitesi ve refah düzeyini daha da yükselteceği vurgulandı.
Açıklamada, 1972'den bu yana her yıl 5 Haziran'da gerçekleştirilen Dünya Çevre Günü etkinliklerinin bu yılki temasının "İnsanları Doğayla Birleştirmek" olarak belirlendiği belirtildi.
Dünya nüfusunun yarısından fazlasının kentsel alanlarda yaşadığı düşünüldüğünde, insanlık ve doğa arasındaki uyumu teşvik etmeyi amaçlayan bu yılki tema çerçevesinde, Kanada'nın, küresel düzeydeki kutlamaların ev sahipliğini üstlendiği vurgulanan açıklamada, son yıllarda kaydedilen bilimsel ve teknolojik gelişmelerin yanı sıra etkisi her geçen gün daha fazla hissedilen iklim değişikliği gibi küresel çevre sorunlarının doğal sistemlerin, insanlığın refahı açısından ne denli büyük bir öneme sahip olduğunu ortaya koyduğu kaydedildi.
İklim değişikliğinin başlıca sorumlusu olan sera gazları için adeta doğal bir depolama alanı oluşturan okyanuslar ve ormanların korunmasının, sürdürülebilir kalkınma açısından kilit role haiz olduğunun altı çizilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Sanayileşme ve nüfus artışı ile birlikte doğal kaynakların tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olduğu günümüzde, doğanın insanlığa sağladığı ve önceleri bedelsiz olarak kabul edilen imkanların ekonomik ve politik planlamalarda hesaba katılması giderek daha da anlam kazanmaktadır.
İnsanlığın doğanın sunduğu nimetlere bağımlılığını esas alan AB çevre mevzuatına uyum çalışmaları, ülkemizde, 21 Aralık 2009 tarihinde müzakerelere açılan Çevre ve İklim Değişikliği Faslı kapsamında kararlılıkla sürdürülmektedir. Çevrenin korunmasına ilişkin AB düzenlemelerine uyum, soluduğumuz havanın kalitesinin iyileştirilmesini, kullanım ve içme suyunda temizlik ve hijyen güvencesini, atıkların yeniden değerlendirilerek ekonomiye katkıda bulunmasını, kamuya açık ortamlarda gürültü kirliliğinin önüne geçilmesini sağlamakta, gelecek nesillerin daha sağlıklı bir ortamda yetişmesini güvence altına almaktadır.
AB çevre standartlarının ülkemizde uygulanması yönünde atılacak her yeni adım, halkımızın hayat kalitesi ve refah düzeyini daha da yükseltecektir. Vatandaşlarımızın hayat kalitesinin arttırılması, ancak temiz bir çevre ve doğal kaynakların dengeli ve ihtiyatlı kullanımı ile mümkündür. Bu çerçevede, Türkiye'nin AB ile yürütmekte olduğu katılım müzakereleri, ülkemizde çevresel standartların iyileştirilmesine yönelik önemli bir itici güçtür."
Yorum Yazın