Bruxelles Korner
Zehra Özer
Yıldız, "Geçtiğimiz Cuma günü Finlanda da yașanan hayvanları bile utandıracak hain cami saldırısı korktuğum ama beklenen bir durumdu. Bazı siyasetcilerin, toplum içinde nefret ve korku ekerek bazı grupları hedef haline getirdiğinde her insanın aynı sakinlikte ve zekada hareket demeyeceğini konumları gereği hesaba almaları gerekirdi.
Hedef gösterilen gruplara yönelik birkac küçük hakaretlerde bulunup ve sonrasında 'ben ırkçı değilim' savunmasına giren bazı siyasetciler yavas yavas böylesi hain saldırıların yașanmasına sebep olmaktalar. Canice gerçekleștirilen hain saldırı ile ilgili șașkınlığım, bașka durumlarda toplum içinde yaygara yaratan Avrupadaki bazı politikacıların, Müslüman topluluğunun acısını paylașmak yerine çifte standart anlayışı sergileyerek saldırının hafifletici nedenlerini arama peşine koyulmalarıdır" dedi.
"Belçika yetkilileri, nefret kusan, korku saçan, toplumu ikiye bölen ve bircok grupları ezerek ötekileştirmeye çalışan kötü zihiniyetli gruplara karșı acil olarak müdahale etmediği takdirde toplumumuzda daha büyük hasarların açılması kaçınılmaz olacaktır. Bir politikacı olarak benim bu konunun üzerine gideceğimden kimsenin bir kușkusu olmasın. Halkımızı bu konuda sağduyuya davet ediyorum. Irkçılık, nefret ve yabancı düşmanlığı yaygınlaşmaktadır. Nefrete nefretle, ırkçılığa ırkçıkla karșılık vermeyelim. Avrupa toplumunda barıș içinde yașamanın yollarına bakmalıyız. Gençlerimizden yıkıcı tavırlara karșı aynı tarzda tepki göstermemelerini, nefret saçanlardan daha mantıklı, sağlıklı ve yapıcı hareket etmelerini rica ediyorum.
Biz Müslüman topluluğu olarak korku yerine umut, güvensizlik yerine güven, ayrımcılık yerine birlik, bencilik yerine paylașım, nefret yerine barıș ekmeyi tercih edilim. Gelecek neslimize güzel bir geleceğin sağlanması için tüm bunlara ihtiyacımız olacak" çağrısında bulundu Fatma Yıldız.
Yorum Yazın