Fransız kökenli siyasetçi bir çok Ortadoğu ülkesine kapak gibi cevap verdi.
Hz.Muhammed'in "karikatürlerinden vazgeçmeyeceğine" söz veren Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un sözlerinin uyandırdığı tepkiler ardından Orta Doğu'daki birçok müslüman ülkede Fransız ürünlerini boykot çağrıları artmaktadır.
Müslüman dininde peygamberin resmini çizmek, vs. yasaktır. Fakat 200-300 yıldır Fransa’da dini etkinliklere dinsel ögelere veya dini açıdan kutsal sayılan kişilere hakaret veya saygısızlık yapmak yasak değildir. Günümüzün Fransa’sı zaten kilise’ye karşı savaş ederek inşa edildi. İfade özgürlüğü ve karikatür yapabilme özgürlüğü her konuyu kavrıyor Fransız kültüründe ve onlarda Hz. İsa, Hz. Musa ve yahut Hz. Muhammet hakkında karikatür yapmak normal kabul ediliyor. Çünkü bu Fransız kültüründe normal bir şey. Ve Fransa’da özgürlüğün sınırsız olmasını savunuluyor. Herkesin kültürü farklıdır ve hiç bir ülke kendi dinini ve düşüncelerini başkasına empoze edemez.
Dolayısıyla islam dünyasında bu tepki çok anlamlı gelmiyor. Üstelik bu Orta Doğu ülkeleri, milyonlarca müslümana Çin zulüm ederken ses çıkarmayışı iki yüzlülük gibi geliyor.
Avrupa birliği milletvekili ve Fransız siyasetçi olan Raphael Glucksmann’ın dediği gibi “Aynı (Fransız ürünlerine boykot edenler) insanlar hiçbir şekilde Uygur Müslümanlarını kamplara hapis eden Çin'i boykot etme çağrısında bulunmazken bu Fransız ürünleri boykotu çok saçma. Çünkü onların gözünde bazı çizimlerin milyonlarca insandan daha önemli oldu.” dedi.
Uygur kökenli Brüksel’de ki ULB üniversitesinde sosyolog olan Dilnur Reyhan ise “ Uygurların Çin tarafından işlenen bir soykırıma maruz kalmasının üzerinden 4 yıl geçti. Hiçbir Müslüman ülke, Çin ürünlerini boykot etmemiştir. İki yüzlüler, bu şekilde tüm itibarınızı kaybedersiniz. Dinin korunmaya ihtiyacı yok, ama hayatların korunmaya ihtiyacı var!” diye haykırdı.
Ve bir açıklama daha ekledi: “En büyük Müslüman ülkesi olan Endonezya, dünyanın tamamen umursamazlığı içinde 4 Uygur'u Çin'e iade etti” fakat zaten ölmüş bir kişinin bazı çizimleri için savaşta olan Müslüman dünyası, bütün bir müslüman toplumunu yok etmeye çalışan o şeytanla (Çin ile) işbirliği yapıyor.”
Hatırlatmak gerekirse Çin’in Uygular üzerindeki zulüme ses çıkaranlar batılı ülkelerdi. Başta Batılı olmak üzere yaklaşık yirmi ülke, Çin bölgesindeki Uygurların tutuklanmasını kınadı. 21 Batılı ülke ve Japonya, BM'ye, Çin’deki Uygurları ve diğer azınlıkları hedef alan "keyfi gözaltıların yanı sıra yaygın gözetim ve kısıtlamalara ilişkin güvenilir raporlar" konusundaki endişelerini dile getiren bir mektup gönderdiler. ".
Aralarında Rusya, Suudi Arabistan ve Kuzey Kore'nin de bulunduğu otuz yedi ülke, Çin’in Doğu Türkistan bölgesindeki tutuklamaları kınamak için başta Batılı olmak üzere yirmi kadar ülkenin gönderdiği mektubun ardından Pekin'i desteklemek için BM'ye yazdı.
Çin'in Rusya, Suudi Arabistan, Katar, Kuzey Kore, Cezayir, Nijerya, Filipinler ve Suriye'nin imzaladığı savunma mektubu Pekin tarafından açıklandı.
Fransız kökenli Avrupa birliği milletvekili Raphaël Glucksmann, Twitter'da böyle bir pozisyona kızdı ve mektubu imzalayanları paylaştı. Filistin'i ve Suudi Arabistan, Pakistan, İran, Yemen ve Cibuti gibi diğer Müslüman ülkeleri içeriyordu bu katliamcı Çin’i destekleyen mektup. Toplamda 46 imzacıdan 17'sinde çoğunluk ülke dini İslam idi. Bunların yanı sıra Rusya, Küba ve Filipinler de Pekin'e destek sağladı.
Özet geçmek gerekirse, Fransa’nın da bulunduğu, bir çok batılı ülke Çin’in müslüman Uygur Türklerine yaşattığı zulüme karşı ses çıkarırken, Pakistan, İran, Cezayir gibi müslüman ülkeler Çin’e destek çıktılar.
Şimdi bunların Fransa’ya islam düşmanı demeleri çok ironik.
Derya Soysal, tüm hakları saklıdır. Paylaşılabilir.
Derya Soysal
Yorum Yazın