G20 üyeleri ve katılımcıları kimler?
G20, 19 ülke ve Avrupa Birliği'nden oluşuyor. Bu ülkeler Türkiye'nin yanı sıra Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Çin, Endonezya, Fransa, Güney Afrika, Güney Kore, Hindistan, İngiltere, İtalya, Japonya, Kanada, Meksika, Rusya ve Suudi Arabistan olarak sıralanıyor.
İspanya da daimi davetli konuk devlet kategorisinde.
Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Birleşmiş Miletler (BM) gibi uluslararası örgütlerin temsilcileri de zirveye katılıyor.
G20'ye üye 19 ülkenin hepsinin milli geliri dünyada ilk 31'de yer alıyor. İspanya, İsviçre, Norveç, İran, Tayvan ve Venezüella ekonomik olarak bazı üyelerden daha büyük olmalarına rağmen G20'de bulunmuyor. Birçok Avrupa Birliği ülkesi de, G20'de bağımsız olarak değil sadece AB Komisyonu olarak temsil ediliyor.
Dünyanın gayrisafi hasılasının beşte dördünü temsil eden 19 ülke ile Avrupa Birliği'nden (AB) oluşan G20 üyelerinin liderleri, Almanya'nın Hamburg kentinde 7 ve 8 Temmuz'da bir araya geldi.
İki gün sürecek zirvenin ana gündem maddesi, iklim değişikliğiyle mücadele. Zirvede Türkiye'yi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan temsil edecek.
Sokaklarda protestolar başlamış durumda ve iki gün boyunca gösterilere on binlerce kişinin katılması bekleniyor.
G20 oluşumuyla ilgili merak edilenleri farklı konu başlıkları altında derledik.
G20 nedir?
İlk zirvesini 1999 yılında Berlin'de yapan 20'ler Grubu (G20), dünyanın gelişmiş ve gelişmekte olan ülke liderleri ile AB temsilcisini bir araya getiren uluslararası bir oluşum. Bu grupta yer alan ülkeler dünyanın gayrisafi hasılasının beşte dördünü, ticaretinin ise dörtte üçünü temsil ediyor. Ayrıca dünya nüfusunun üçte ikisi de bu ülkelerde yaşıyor.
Gayrıresmi bir forum olan G20 uluslararası örgüt statüsünde bulunmuyor. Bu nedenle de aldığı kararların doğrudan yasal bağlayıcılığı ya da yaptırım gücü yok. Bununla birlikte, hem ulusal hem de uluslararası alanda bazı değişimlerin yaşanmasına neden olabilecek düzeyde etkili kararlar da alabiliyor.
Grubun sabit bir sekretaryası ya da idari konseyi bulunmuyor. Dönem başkanlığı mekanizması bulunuyor ve dönem başkanı her yıl değişiyor. Bir önceki G20 zirvesinin Çin'de yapılmasının ardından dönem başkanlığı da Almanya'ya devredildi.
Bu yılki zirvede öne çıkan noktalar neler?
Bu yılki zirvenin ana gündem maddesi iklim değişikliği. İklim değişikliğinin yanı sıra ekonomik büyüme, göç akını ve terörle mücadele konularının da masada olması bekleniyor.
Zirveye 10 bin delegenin katılması ve 5 bin basın mensubu tarafından takip edilmesi bekleniyor.
Ayrıca bu yılki zirvede ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki görüşme de yakından izleniyor. Bu, Trump'ın göreve gelmesinden bu yana iki liderin yüz yüze ilk görüşmesi olacak.
Almanya'nın en büyük ikinci şehri olan Hamburg, şimdiye kadarki en büyük uluslararası toplantıya ev sahipliği yapacak. Toplantıların yapılacağı yerlerde 20 bin polis görev yapacak, ayrıca zırhlı araçlar, helikopterler ve etrafı izlemek için insansız hava araçları da kullanılacak.
İki günlük G20 Zirvesi'nde 100 bin protestocunun toplanması bekleniyor.
Kapitalizm karşıtı ve çevreci göstericiler, sendika örgütleri, öğrenciler ve kilise grupları protesto eylemlerine hazırlanırken, şimdiden 400 kişilik gözaltı merkezleri oluşturuldu.
Protesto gösterilerinin çoğunlukla barışçıl bir şekilde geçmesi bekleniyor ama radikal sol ve anarşist grupların oluşturduğu 'Kara Blok' eylemcilerinin daha önceki protestolarda polisle çatıştığı biliniyor.
"Cehenneme Hoşgeldiniz" protestolarının organizatörü Andreas Blechschmidt, sloganlarının "mücadeleci bir mesaj taşıdığını, ancak aynı zamanda G20 politikalarının dünya çapında açlık, savaş ve iklim felaketi gibi 'cehennemi andıran' koşullar oluşturduğunu sembolize ediyor" diyor.
Blechschmidt, Fransız haber ajansı AFP'ye eylemcilerin zirve alanına girişini engellemeye çalışacaklarını söyledi. Almanya Başbakanı Angela Merkel, barışçıl protestolara saygı duyulması gerektiğini ancak şiddete başvuranların "demokrasiyi alaya aldıklarını" söyledi.
Eylemcilerin kamu parklarında ve meydanlarda kurdukları çadırların polis zoruyla kaldırılmaları tartışmaları da beraberinde getirdi. Eylemciler Çarşamba günü iki parkta 600 çadır kurma izni aldı. Bir tiyatro, kiliseler ve bazı bireyler de Almanya ve Avrupa çevresinden gelen eylemcilere barınacak yer sağlıyor.
Yorum Yazın