Gıda harcamalarında 'et, balık ve deniz ürünleri' ilk sırada
Türkiye'de geçen yıl gıda harcamaları içinde en fazla payı yüzde 20,9 ile "et, balık ve deniz ürünleri" aldı.
Ayşenur Sağlam |08.08.2019
Ankara
Türkiye'de, geçen yıl gıda harcamaları içinde en fazla payı yüzde 20,9 ile "et, balık ve deniz ürünleri" aldı.
Türkiye İstatistik Kurumunun Hanehalkı Bütçe Araştırması 2018 yılı sonuçlarına göre, toplam tüketim harcamasının yüzde 20,3'ünü gıda ve alkolsüz içecekler oluşturdu.
Gıda ve alkolsüz içeceklere yapılan harcamalarda en büyük payı yüzde 20,9 ile et, balık ve deniz ürünleri alırken bunu yüzde 17,5 ile ekmek ve tahıllar, yüzde 15,9 ile sebzeler, yüzde 13,8 ile süt, peynir ve yumurta izledi.
En düşük paya sahip harcama grupları ise yüzde 2,2 ile diğer gıda ürünleri, yüzde 3,2 ile kahve, çay ve kakao, yüzde 3,9 ile alkolsüz içecekler olarak sıralandı.
Araştırma sonuçlarına göre, en düşük gelire sahip yüzde 20'lik dilimdeki hanelerin toplam tüketim harcamaları içinde gıda ve içeceklerin payı yüzde 28,7 iken en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik dilimdeki haneler toplam harcamalarının yüzde 15,4'ünü gıda ve alkolsüz içeceklere ayırdı.
En düşük gelire sahip yüzde 20'lik gruptaki hanelerin toplam gıda harcamalarının yüzde 19,7'sini ekmek ve tahıllar, yüzde 18,9'unu sebzeler, yüzde 16,9'unu et, balık ve deniz ürünleri oluşturdu.
En yüksek yüzde 20'lik gelir dilimindeki hanelerde ise toplam gıda harcamalarının yüzde 25'ini et, balık ve deniz ürünleri, yüzde 15,1'ini ekmek ve tahıllar, yüzde 13,7'sini ise süt, peynir ve yumurta oluşturdu.
**********************************************************************************************************************************************************************************************************************************************
Enflasyonun üçüncü çeyrekte yüzde 10 civarına gerilemesi bekleniyor
Temmuzda yıllık bazda yüzde 16,65'e yükselen enflasyonun, üçüncü çeyrekte baz etkisi ile yüzde 10 civarına gerilemesi, son çeyrekte ise tekrar yükselerek yılı yüzde 14 civarında bitirmesi öngörülüyor.
Zeynep Kahveci |05.08.2019
İstanbul
Temmuz ayında yıllık bazda yüzde 16,65'e yükselen enflasyonun, üçüncü çeyrekte baz etkisi ile yüzde 10 civarına gerilemesi, son çeyrekte ise tekrar yükselerek yılı yüzde 14 civarında bitirmesi bekleniyor.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre temmuz ayında Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE), bir önceki aya göre yüzde 1,36 ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,65 arttı.
AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, temmuz ayında TÜFE'deki yüzde 1,36'lık artışın yüzde 1,6 artış beklentisinin altında gerçekleştiğini ifade etti.
Bürümcekçi, endekste geçen yılın temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 0,55 artış gerçekleştiğini hatırlatarak, "2003 yılı bazlı endeksin temmuz ayları tarihsel ortalaması yüzde 0,16 artışla bu yıl için lehte baz etkisinin olduğuna işaret ediyordu. Ancak, gerek geçici vergi indirimlerinin sona ermesi ve gerekse Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve enerji fiyat ayarlamaları gözlenmesi normalden daha yüksek enflasyona yol açtı." ifadelerini kullandı.
"Meyve-sebze fiyatlarındaki sert düşüş, sınırlı artışta etkili oldu"
Bürümcekçi, temmuzda meyve-sebze fiyatlarındaki yüzde 9'u aşan aylık sert düşüşün sınırlı artışta etkili olduğunu belirterek, gıda dışı diğer gruplarda daha karışık bir görünüm izlendiğini söyledi.
Gıda enflasyonunun işlenmemiş gıda fiyatları kaynaklı gerilediğine işaret eden Bürümcekçi, geçen yılın temmuz ayında işlenmemiş gıda fiyatlarının aylık yüzde 1,6, bu yıl da yüzde 4,1 azalış gösterdiğini belirtti. Bürümcekçi, endeks tarihindeki yıllık ortalama artışı yüzde 10 civarında olan gıda fiyatlarının seyrinin Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) yüzde 13,9 olan yıl sonu tahminlerinin önemli belirleyicilerinden biri olacağını kaydetti.
Enerji grubunda yüzde 3 ile geçen yılın üzerinde artış izlendiğini aktaran Bürümcekçi, "Vergi indirimlerinin sona erdiği mobilya, ev aletleri, araç satın alımı gruplarında fiyat artışları yüksek, ancak diğer gruplarda ise fiyat artışları ılımlı kaldı. Giyim fiyatları mevsimlik azalışının ise yüzde 3,2 ile geçen yılki indirimin hafif üzerinde olması da yıllık enflasyonu hafif aşağı çekti." diye konuştu.
"Manşet enflasyon yılı yüzde 14 civarı kapatır"
Önümüzdeki dönemde gıda fiyatlarının belirsizliği ve oynaklığı dışında, ham petrol ve diğer emtia fiyatlarının görünümü, döviz kuru hareketleri ve kamu fiyat/vergi ayarlamalarının enflasyon üzerindeki risklerin yönünü belirleyeceğine dikkati çeken Bürümcekçi, "Yeni bir kur atağı olmadığı durumda geçen yılın oluşturduğu lehte güçlü baz etkisi nedeniyle yıllık enflasyonun düşüşünü sürdürerek üçüncü çeyrekte baz etkisi ile yüzde 10 civarına gerilemesi, son çeyrekte ise tekrar yükselerek yılı yüzde 14 civarında bitirmesi olası duruyor." değerlendirmesinde bulundu.
Bürümcekçi, temel eğilim açısından izlenen göstergelerden çekirdek enflasyonun yıllık bazda 1,34 puanlık artışla yüzde 16,2'ye çıktığını, hizmet fiyatlarının yıllık artışının ise yüzde 14,57 ile sınırlı gerilediğini söyledi.
Merkez Bankası'nın "makul reel faiz" hedeflemesinin faiz indirimlerine kapıyı açık tutacağını belirten Bürümcekçi, şunları kaydetti:
"TCMB gelecek enflasyon beklentileri ve enflasyonun ana eğilimini baz alarak buna Türkiye için makul olacak bir reel faiz ekleyerek hesaplayacak ve patikaya uygun bir şekilde politika faizini belirlemeye devam edecektir. Başkan Murat Uysal reel faiz seviyesi için Enflasyon Raporu'nda bir paylaşımda bulunmadı. Türkiye'nin CDS priminin 350 civarı olması ve diğer gelişmekte olan ülkelerin politika reel faizleri dikkate alındığında, TCMB'nin baz senaryosunda politika faizini yıl sonuna kadar 16-17 aralığına çekme hesabı olduğu söylenebilir."
"Eylül-ekim aylarında yıllık enflasyonun yüzde 10'a gerilemesini öngörüyoruz"
Deniz Yatırım Stratejisti Orkun Gödek, eylül-ekim aylarında yıllık enflasyonun yüzde 10 bölgesine gerilemesini, hatta tek hane potansiyeli taşıdığını öngördüklerini belirterek, yıl sonu için beklentilerini ise yüzde 14-15 aralığında koruduklarını kaydetti.
Henüz yüzde 18 olan yıl sonu politika faizi beklentilerinde güncellemeye gitmediklerini aktaran Gödek, "Dış fiyatlama koşullarında oluşan iyimser yaklaşım, ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) gibi önemli para politikası belirleyicilerine gelişmekte olan ülkeler grubu için oyun alanı sağlıyor. Risk iştahındaki olumlu seyrin son gelişmelerin ardından sürdürülebilirliği konusunda soru işaretleri var. Artan ticaret ve Brexit belirsizliklerinin, gelişmiş ülkeler para politikalarında gevşemeye neden olacağı ortamda risk algısını uzun soluklu destekleyebileceği konusunda da şüphelere sahibiz." değerlendirmesinde bulundu.
**************************************************************************************************************************************************************************************************************************************************
Bayramda aşırı et tüketimiyle sağlığınız riske girmesin
Uzmanlar, bayramlarda, aşırı ve yanlış beslenmenin beraberinde birçok sağlık sorununu getirebileceği uyarısında bulunuyor.
Hatice Şenses Kurukız |05.08.2019
Istanbul
Uzmanlar, bayramlarda, aşırı ve yanlış beslenmenin beraberinde birçok sağlık sorununu getirebileceği uyarısında bulunuyor.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gıda Teknolojileri Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Sibel Bölek, Kurban Bayramı boyunca kırmızı et tüketiminin miktarı ve sıklığı arttığını, bu nedenle özellikle kalp-damar, diyabet, hipertansiyon hastalarının beslenmelerine dikkat etmedikleri takdirde risk altına girebileceklerini söyledi.
Bölek, bu hastaların kırmızı et ve sakatat tüketimini mümkün olduğunca sınırlandırması ve yağsız olan kısımları tüketmeye çalışması gerektiğini vurgulayarak, Kurban Bayramı'nda herkesin dikkat etmesi gereken bir konunun da kesilen hayvanların etlerinin hemen tüketilmemesi olduğunu belirtti.
Taze kesilmiş etin olgunlaşması ve kolay sindirilebilir bir hale gelmesi için 1-2 gece buzdolabında bekletilmesi gerektiğine işaret eden Bölek, şu bilgileri verdi:
'Hayvan kesildikten hemen sonra hazırlanan etlerin sindirimi çok zor olduğundan hazımsızlık yapabilirken, sert olmasından dolayı uzayan pişirme süresi etlerde besin kaybına yol açabilmektedir. Mutlaka taze et tüketilmek isteniyorsa pişirme işlemi ilave yağ kullanmadan, düdüklü tencerede gerçekleştirilmelidir. Kızartma ve mangalda pişirme işleminden mümkün olduğunca kaçınılmalı bunların yerine fırında pişirme işlemi tercih edilmelidir. Ayrıca etler iyice çiğnenerek tüketilmeli böylelikle sindirimine yardımcı olunmalıdır.'
'Et ile sebzeyi beraber tüketin'
Bölek, "Bayramda kahvaltının bir parçası haline gelen kavurma, mümkün olduğunca öğle öğününde tüketilmelidir. Ayrıca pişirme işlemi sırasında et, içine tereyağı, kuyruk veya iç yağı eklemeden kendi yağında hazırlanmalıdır." diye konuştu.
Etlerin sebzelerle birlikte pişirilmeye özen gösterilmesi gerektiğini dile getiren SBÜ Gıda Teknolojileri Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Sibel Bölek, "Çünkü sebzelerde bulunan C vitamini etlerde bulunan demir, çinko ve magnezyumun emilimini, vücutta kullanılmasını artırmaktadır. Etlerin yanında pirinç pilavı, makarna yerine bulgur pilavı tercih edilmelidir. Ayrıca asitli, gazlı içecekler yerine ayran ya da yoğurt tüketilmelidir." tavsiyesinde bulundu.
Bölek, akşam öğününde ise et yerine sebze, kuru baklagiller gibi posa içeriği yüksek yemeklerin tercih edilmesi gerektiğini belirtti.
Yorum Yazın