Hollanda'da genel seçimleri İslam düşmanı Wilders'ın partisi açık farkla önde tamamladı
Hollanda'da dün düzenlenen erken genel seçimlerde, Geert Wilders liderliğindeki İslam düşmanı ve aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) açık farkla ilk sırayı aldı.
Abdullah Aşıran |23.11.2023 - Güncelleme : 23.11.2023
Rotterdam
Ülkede 22 Kasım Çarşamba günü yerel saatle 07.30'da (TSİ 09.30) başlayan oy verme işlemi saat 21.00'de (TSİ 23.00) sona erdi. Oyların yüzde 98'i sayıldı.
Resmi olmayan sonuçlara göre, Geert Wilders liderliğindeki İslam düşmanı ve aşırı sağcı PVV, yüzde 23,5 oy alarak 37 milletvekili çıkardı. Eski AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans’ın liderliğinde seçimlere ittifakla giren İşçi Partisi (PvdA) ve Yeşil Sol (Groen Links) ise 25 sandalye ile ikinci sıraya yerleşti.
Bir önceki seçime göre 10 sandalye kaybeden Dilan Yeşilgöz-Zegerius liderliğindeki Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD), 24 sandalye ile üçüncü sıraya geriledi.
2021 seçimlerinde Hristiyan Demokratlar Birliğinden (CDA) seçilen ve daha sonra ayrılarak yeni parti kuran Pieter Omtzigt'in lideri olduğu, ilk defa seçimlere katılan Yeni Sosyal Sözleşme Partisi (NSC) 20 sandalye ile dördüncü oldu.
Bir önceki seçime göre koalisyon partilerinden Demokratlar 66 (D66) 24'ten 9’a, CDA 15'ten 5'e ve Hristiyan Birlik Partisi (CU) 5'ten 3 sandalyeye düştü.
1126 aday ve 26 partinin 150 sandalye için yarıştığı seçime katılım yüzde 78,2 oldu.
"Ülkeyi biz yöneteceğiz"
İlk sonuçların ardından destekçilerine hitap eden Wilders, bu sonuçlarla göre artık göz ardı edilemeyeceklerini, aksi bir durumun son derece antidemokratik olacağını, seçmenlerin bunu kabul etmeyeceğini savunarak "Ülkeyi biz yöneteceğiz." dedi.
Wilders, “Diğer partilere sesleniyorum; artık kampanya bitti ve seçmen konuştu. Şimdi benzer yanlarımızı aramamız gerekecek. Birlikte çalışmamız gerekecek. PVV artık hiçbir partinin görmezden gelemeyeceği 35 sandalyeye ulaştı. Bıktık artık. Hollandalıların yeniden birinci sırada olmasını istiyoruz ve bunu sağlayacağız." ifadesini kullandı.
Demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü savunma zamanı olduğuna dikkat çeken Timmermans ise “Hollanda’dan kimsenin gitmesine izin vermiyoruz. Hollanda'da herkes eşittir. Dünyanın savaş olan ülkelerindeki mağdurlara sesleniyorum. Savaştan ve şiddetten kaçtığınız takdirde kapımız sizlere açık. Bu bizim için hiçbir zaman değişmeyecek. Hukukun üstünlüğünü savunmaya devam edeceğiz, hukukun üstünlüğü bizim için kutsaldır.” diye konuştu.
Yeşilgöz-Zegerius de sonucun kendileri için hayal kırıklığı olduğunu ifade ederek “Buradan büyük siyasi derslerin çıkarılacağını düşünüyorum. Halka yeterince kulak verilmiyor. Eğer siyasette bunları görmezden gelmeye devam ederseniz, sonuç bu olur. Seçmen karar verdi, artık liderlik bizim değil. Şimdi sıra onda (Wilders), (koalisyon için) böyle bir çoğunluğu oluşturabileceğini göstermesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Koalisyonun kurulmasında kilit isim haline gelen Omtzigt de daha önceki açıklamalarında Wilders ile koalisyona girmeyeceklerini söylemişti ancak ilk sonuçların ardından bu konuda net bir ifade kullanmaktan kaçındı.
Denk Partisi lideri Stephan van Baarle da Wilders'in partisinin kazanmasının birçok kişide korkuya yol açtığına vurgu yaparak "Yılmayacağız, aşırı sağ söylemlere karşı siper olup ilk günden itibaren bu ülkedeki azınlıklar için mücadele edeceğiz. Irkçılığa ve ayrımcılığa karşı mücadelede Denk partisine her zamankinden daha fazla ihtiyaç var." dedi.
Aşırı sağın meclisteki toplam sandalye sayısı 28’den 41’e yükseldi
Wilders'ın lideri olduğu PVV, 2021 seçimlerinde kazandığı 17 sandalyeyi iki kattan fazla artırarak 37 milletvekili çıkardı. PVV'nin oy oranını da 10,8 puan artışla 23,5'e çıktı.
Bir başka aşırı sağcı Thierry Baudet liderliğindeki Demokrasi için Forum Partisi (FvD), 2021 seçimlerine göre 5 milletvekili kaybederek 3 sandalyeye düştü. JA21 Partisi de 3 sandalyeden bir sandalyeye geriledi. Diğer aşırı sağ partilerin oyları düşse de aşırı sağcıların Meclis'teki sandalye sayısı 10 arttı.
Buna göre, aşırı sağcıların Meclis'teki toplam sandalye sayısı 28’den 41’e çıktı.
Lilian Marijnissen liderliğindeki Sosyalist Parti (SP) de 2021 seçimlerine göre 4 milletvekili kaybederek 5 sandalye elde ederken, Hollanda Senatosunda en çok sandalyeye sahip olan, Temsilciler Meclisinde 2021'de bir sandalye elde eden Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisi (BBB) ise 7 sandalye kazandı.
DENK 3 sandalye kazandı
Üyelerinin çoğunluğu Türk ve diğer Müslümanlar olan Denk Partisinin milletvekili sayısı ise bir önceki seçime göre değişmeyerek 3 kaldı.
Geriye kalan 8 sandalyeyi, Toplumcu Reform Partisi (SGP), Hayvanları Koruma Partisi (PvdD) ve VOLT Partisi paylaştı.
En az 3 partili koalisyon
Seçimde hiçbir parti tek başına hükümet kuracak çoğunluğa ulaşamadı.
Bir partinin hükümet kurabilmesi için parlamentodaki 150 milletvekilinden en az 76'sının desteğini alması gerekiyor.
Ülkede 1 Aralık’tan sonra resmi sonuçların açıklanmasıyla koalisyon görüşmelerinin başlaması bekleniyor.
Hollanda'da aşırı sağın beklenmedik zaferi zorlu koalisyon ihtimallerini beraberinde getirdi
Hollanda'da genel seçimi İslam karşıtı aşırı sağcı aday Wilders açık ara önde tamamlasa da hiçbir parti hükümet kuracak çoğunluğa ulaşamadı ve en az 3 partinin koalisyonu zorunlu hale geldi.
Selen Valente Rasquinho |23.11.2023 - Güncelleme : 23.11.2023
Brüksel
Hollanda'da dünkü erken genel seçimlerde resmi olmayan sonuçlara göre İslam karşıtı Geert Wilders'ın liderliğini yaptığı Özgürlük Partisi (PVV) parlamentodaki 150 sandalyeden 37'sini kazanarak seçimi açık farkla önde tamamlarken, muhtemel koalisyon ortaklarının aşırı sağcı liderle uzlaşmakta yaşayabileceği sorunların hükümet kurma çalışmalarını zora sokacağı tahmin ediliyor.
13 yıldır iktidardaki merkez sağdan Mark Rutte'nin liderliğindeki koalisyon hükümetinin, göçmen sayısının sınırlandırılmasıyla ilgili anlaşmazlıklar neticesinde düşmesi üzerine düzenlenen seçimleri, resmi olmayan sonuçlara göre Wilders yüzde 23,5 oyla önde tamamladı. Uzun süredir koalisyonlarla yönetilen ülkede hükümet kurulabilmesi için parlamentodaki 150 milletvekilinden en az 76'sının desteği gerekiyor. Bu durumda İslam düşmanı Wilders'ın hükümet kurabilmek için, 37 olan sandalye sayısına ilaveten en az 39 milletvekilinin desteğini güvence altına alması şart.
Bu siyasi tabloda Wilders'ın, resmi sonuçların açıklanacağı 1 Aralık'ı takip eden günlerde başlayacak görüşmelerde hükümet kurulabilmek için en az 2 partiyi daha ikna etmesi gerekiyor. Liderlerin seçim öncesindeki söylemlerine bakıldığında hükümet koalisyon pazarlıklarının uzun sürmesi ya da başarısızlıkla sonuçlanması çok muhtemel görünüyor.
Olası senaryolardan ilki: Sağ kanat koalisyonu
Wilders'ın ilk ihtimal olarak Rutte'nin istifasının ardından Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisinin (VVD) liderliğini üstlenen Dilan Yeşilgöz-Zegerius'un kapısını çalması bekleniyor.
Ailesi Türkiye'den Hollanda'ya göç eden, geçici hükümetin Adalet ve Güvenlik Bakanı Yeşilgöz-Zegerius, seçim öncesindeki açıklamalarında kapıları Wilders'la koalisyona açık bırakmıştı.
Seçimin resmi olmayan sonuçlarının ardından da Yeşilgöz-Zegerius, 24 sandalye çıkarabilen partisinin üçüncü sıraya gerilemesinden duyduğu üzüntüyü dile getirerek, "Şimdi sıra onda. (Wilders'ın koalisyon için) böyle bir çoğunluğu oluşturabileceğini göstermesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Bu olasılıkta aşırı sağcı ve merkez sağcı söz konusu iki adayın, yanlarına seçimlere ilk kez katılan ve merkezde konumlanan Yeni Sosyal Sözleşme (NSC) partisini almaları gerekiyor.
Ancak koalisyonun kurulmasında kilit isim haline gelen NSC lideri Pieter Omtzigt daha önceki açıklamalarında Wilders ile koalisyona girmeyeceklerini söylemişti. İlk sonuçların ardından Wilders'la koalisyon ihtimalleri konusunda sessiz kalmayı tercih eden Omtzigt'in vereceği karar, muhtemel bir sağ koalisyon için kritik önem taşıyor.
Her üç partinin de kampanyalarında "göçü sınırlama" unsuruna odaklanması nedeniyle ortaklık kurmaları muhtemel görünse de Wilders'ın tümüyle İslam karşıtı tutumu ve hatta Hollanda'nın Avrupa Birliği'nden (AB) çıkması yönündeki fikirlerinin durumu zorlaştırması bekleniyor.
Aşırı sağsız senaryo
Wilders'ın dışarda kaldığı bir ihtimal ise İşçi Partisi (PvdA) -Yeşil Sol (Groen Links) ittifakıyla seçime giren eski AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans'ın Yeşilgöz-Zegerius ve Omtzigt ile koalisyon kurmasını içeriyor. İkinci, üçüncü ve dördüncü sıradaki bu partilerin muhtemel birlikteliği, parlamento çoğunluğu için yeterli gelmiyor. Böyle bir koalisyonun bir ya da birkaç küçük parti tarafından da desteklenmesi gerekiyor.
Bu durumda mevcut koalisyon partilerinden olan ve 9 sandalye kazanan Demokratlar 66'nın (D66) Başkanı Rob Jetten'e teklif götürebilirler.
Bu senaryo, Yeşilgöz-Zegerius ve Timmermans'ın kampanyalarında özellikle göç konusunda oldukça zıt kutuplarda pozisyon almaları nedeniyle çetin müzakerelere işaret ediyor.
Seçim sonrası açıklamasında Timmermans, "Hollanda’dan kimsenin gitmesine izin vermiyoruz. Hollanda'da herkes eşittir. Dünyanın savaş olan ülkelerindeki mağdurlara sesleniyorum. Savaştan ve şiddetten kaçtığınız takdirde kapımız sizlere açık. Bu bizim için hiçbir zaman değişmeyecek." ifadelerini kullandı.
Azınlık hükümeti
Hollanda tarihinde sık rastlanmasa da bir diğer ihtimal de azınlık hükümeti kurulması olabilir.
Yeşilgöz-Zegerius ve Omtzigt kendi aralarında anlaşarak Wilders ya da diğer partilerin dışardan destekleyeceği bir azınlık hükümeti kurabilir. Ancak Wilders'ın siyasi hayatında ilk kez 2010'da denediği benzer bir formül nedeniyle büyük oy kaybı yaşadığı gerçeğinden hareketle bundan uzak durması muhtemel.
Erken seçim ihtimali
Hollanda'da siyasi partiler arasındaki koalisyon müzakerelerinin aylar sürdüğü biliniyor.
2021 seçimlerinde Rutte'nin partisi hükümeti 271 günde kurabilmişti.
Mevcut zorlu siyasi tabloda koalisyon görüşmelerinin çıkmaza girmesi halinde erken seçim kararının alınması da ihtimaller arasında bulunuyor.
Uluslararası Af Örgütünden Hollanda'daki seçimler için "Dün insan hakları kaybetti" yorumu
Uluslararası Af Örgütünce, 22 Kasım'da gerçekleştirilen erken genel seçimlerde Geert Wilders liderliğindeki İslam karşıtı ve aşırı sağcı Özgürlük Partisinin (PVV) ilk sırayı almasına ilişkin, "Dün insan hakları kaybetti." değerlendirmesi yapıldı.
Selman Aksünger |24.11.2023 - Güncelleme : 24.11.2023
AMSTERDAM
Uluslararası Af Örgütü Hollanda Şubesi'nin X'ten yaptığı açıklamada, "Dün insan hakları kaybetti. Hollanda seçimlerini ırkçı bir parti kazandı. Nüfusun belli bir bölümünü aşağı olarak nitelendirerek dışlayan bir parti." ifadesi kullanıldı.
Wilders'in partisinin seçim bildirgesinin, hukukun üstünlüğü ve Anayasa'nın altını oyduğu belirtilen açıklamada, PVV'nin göçmen karşıtlığına işaret edildi.
Açıklamada, herkes için ve her zaman insan hakları için mücadeleye devam edileceği vurgulandı.
Aşırı sağın meclisteki toplam sandalye sayısı 28'den 41'e yükseldi
2021 seçimleri sonucunda mecliste 17 sandalye elde eden PVV, bu sayıyı 37'ye çıkardı. PVV'nin oy oranı da 10,8 puan artışla 23,5'e yükseldi.
Bir başka aşırı sağcı Thierry Baudet liderliğindeki Demokrasi için Forum Partisi 2021 seçimlerine göre 5 sandalye kaybederek 3 sandalyeye, JA21 Partisi de 3 sandalyeden bir sandalyeye geriledi.
Böylece, aşırı sağcıların meclisteki toplam sandalye sayısı 28'den 41'e çıktı.
Lilian Marijnissen liderliğindeki Sosyalist Partinin çıkardığı milletvekili sayısı ise 2021 seçimlerine kıyasla 4 azalarak 5'e geriledi.
Hollanda Senatosunda en çok sandalyeye sahip olan, Temsilciler Meclisinde 2021'de bir sandalye elde eden Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisi ise 7 sandalye kazandı.
Yorum Yazın