Lazkiye kentinin kuzeyinde yer alan Bayırbucak bölgesinden göç eden aileler İdlib'in batısındaki Hirbet Ceviz köyünde bir çadır kente sığındı.
Çocuklar, dondurucu soğuktaki havada ayaklarında ya yalnızca terlikle ya da çıplak ayakla dolaşıyor.
Esed rejiminin ve Rusya'nın saldırıları nedeniyle evini terk ederek Türkmen kampına yerleşen Sabah Fual, basına yaptığı açıklamada yağmur yağdığında çadırların su akıttığını, ısınmak için çocukların kıyafetlerini yaktığını söyledi.
Fual, "Sağanak yağışlarda insanlar perişan durumda. Her yer çamur içinde kalıyor." diye konuştu.
"Odun ve sobaya ihtiyacımız var"
Türkmen Hüseyin Abdullah da "Yaz aylarında sıcaktan, kış aylarında soğuktan perişan oluyoruz. Çocuklar hasta. Biz sadece sabrediyoruz." ifadelerini kullandı.
Bölgede okul olmadığını belirten Hüseyin, çocukların okula gitmek için uzun mesafeler kat ettiğni belirtti.
Yakacak temin etmekte zorlandıklarını dile getiren Hüseyin, "Zor dönemden geçiyoruz. Odun ve sobaya ihtiyacımız var." şeklinde konuştu.
İdlib'deki durum
Türkiye, Rusya ve İran arasında 4-5 Mayıs 2017'de gerçekleşen Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturuldu.
Ancak rejim ve İran destekli teröristler, Rusya'nın hava desteğiyle 4 bölgeden 3'ünü ele geçirip İdlib'e yöneldi. Türkiye, Eylül 2018'de Rusya ile ateşkesi güçlendirmek için Soçi'de ek mutabakata vardı.
Rusya ve rejim güçleri, Mayıs 2019'da tüm bölgeyi ele geçirmek için operasyonlara başladı ve İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi içinde çok sayıda büyük yerleşimi ele geçirdi.
Son olarak Türkiye ve Rusya arasında 5 Mart'ta Moskova'da yeni bir mutabakat sağlandı.
Rejim güçlerinin zaman zaman ihlal ettiği ateşkes büyük ölçüde korunuyor. 2017-2020 döneminde yaklaşık 2 milyon sivil, Rusya ve rejim güçlerinin saldırılarında Türkiye sınırına yakın bölgelere göç etmek zorunda kaldı.
AA
Yorum Yazın