Bruxelles Korner
Derya Soysal
Bugünlerde Türkiye'nin gündeminde sadece bir konu var: Referandum.
Gazete manşetleri, yemek sofrası konuşmaları, akraba sohbetleri, komşuyu ziyaret sebebi, bakkalla, kasapla manavla sohbetler, komşuyla ayak üstü iki sohbet ederken, okulda, sınıfta, üniversitede, medyalarda, Meclis'lerde tartışma konusu, Referandum.
Referandum nedir ? anayasa değişikliği, yasaların kabulü gibi bazı önemli meselelerde halkın iradesini belirlemek amacıyla yapılan oylamadır. Özet geçmek gerekirse bir kararı halk tarafından evet veya hayır ile oylamasıdır.
Bu konudada Türkiye Cumhuriyeti ikiye ayrıldı.
Anayasa değişikliği 18 madde halinde TBMM Genel Kurulu'ndan geçti.
Anayasa değişikliği epeydir AKP tarafından hazırlanıyordu.
Bu yıl ise sunuldu.
Bugüne nasıl varıldı?
Herkesin bildiği üzere bu yıl Türkiye'de ve dünyada çok sıkıntılı geçti.
Terör olayları, 15 temmuz
İşte bu olaylar referanduma neden olan olaylar diye değerlendirebiliriz.
Peki Meclis'e sunulan bu anayasa değişikliği nedir ?
Türk milletin evet veya hayır diye savunduğu Yeni anayasanın maddeleri nelerdir ?
Bunu birlikte inceleyelim.
Sunulan üçüncü madde şöyle özetlenilir :
MADDE 2: 2709 sayılı Kanunun 75 inci maddesinde yer alan “beşyüzelli” ibaresi “altıyüz” şeklinde değiştirilmiştir. Bu maddeyle ise Milletvekili sayısı 50 kişi artacak YASAMA Milletvekili sayısı 550'den 600'e çıkarılacak.
MADDE 3: 2709 sayılı Kanunun 76 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Yirmibeş” ibaresi “Onsekiz” şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar,” ibaresi “askerlikle ilişiği olanlar,” şeklinde değiştirilmiştir.
Bu maddeyle şunu anlayabiliriz :
Milletvekili seçilebilme yaşı 25'ten 18'e indirilecek. Milletvekili seçimleri 5 yılda bir yapılacak, cumhurbaşkanı seçimleri de aynı gün olacak.
Yani artık milletvekili seçilebilmek için 18 yaşında olmamız yeterli olacak ve 18 yaşında Türkiye Cumhuriyetini temsil edebilecek, 80 milyon İçin yasalar çıkartabileceğiz.
MADDE 8: 2709 sayılı Kanunun 104 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir;
MADDE 104: Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder. Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapar. Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verir. Kanunları yayımlar. Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. Kanunların, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açar. Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir. Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler. Yabancı devletlere Türkiye Cumhuriyetinin temsilcilerini gönderir, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul eder. Milletlerarası andlaşmaları onaylar ve yayımlar. Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunar. Milli güvenlik politikalarını belirler ve gerekli tedbirleri alır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil eder. Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verir. Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır. Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez. Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi
çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir. Cumhurbaşkanı, kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilir. Kararnameler ve yönetmelikler, yayımdan sonraki bir tarih belirlenmemişse, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır.”
8. MADDE 340 OY İLE KABUL EDİLDİ
TBMM Genel Kurulunda, anayasa değişiklik teklifinin 8. maddesine 340 kabul, 135 ret oyu verildi. Düzenlemeyle, Anayasanın "cumhurbaşkanının görev ve yetkilerine" ilişkin maddede değişiklik yapılıyor ve cumhurbaşkanına, "devlet başkanı" sıfatı getiriliyor. Devletin başı olan cumhurbaşkanına, yürütme yetkisi de veriliyor. Cumhurbaşkanı, "devlet başkanı" sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletinin birliğini temsil edecek, anayasanın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını sağlayacak. Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü TBMM'de açılış konuşmasını yapacak. Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verecek. Cumhurbaşkanı, kanunları yayımlayacak ve kanunları tekrar görüşülmek üzere TBMM'ye geri gönderecek. Kanunların, TBMM İçtüzüğü'nün tümünün veya belirli hükümlerinin anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açacak.
9.MADDE:
sistemdeki tüm Yürütme yetkilerinin Cumhurbaşkanı’nda toplanmış olmasına karşın; milletvekillerinin Cumhurbaşkanı’na soru sormalarına olanak tanınmamakta; sorular ancak “…Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara…” yöneltilebilmektedir. Bu durum ise, tüm Yürütme (ve “Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri” yoluyla Yasama) yetkileri şahsen kendisinde toplanan, ancak milletvekilleri tarafından şahsen soru sorulamayacak bir makam yaratılması anlamına gelmekte ve Cumhuriyet rejimlerinden ziyade, Monarşi (Kraliyet) rejimlerini andıran bir Yürütme organı tasarımını çağrıştırmaktadır.
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” düzenlenmektedir. Anılan düzenleme uyarınca, Cumhurbaşkanı’nın yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarabileceği öngörülmekte ve bu Kararnamelere ilişkin çeşitli esaslara yer verilmektedir.
Anayasa değişikliği teklifinin bu maddesiyle Anayasa’nın 105. maddesinin başlığıyla birlikte değiştirilmesi teklif edilmekte olup; maddenin Cumhurbaşkanı’nın cezai sorumluluğuna hasredilmesi önerilmektedir.
MADDE 12:
Teklifin 12. maddesine göre, cumhurbaşkanı; savaş, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması; anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması; şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde olağanüstü hal (OHAL) ilan edebilecek.
Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile Anayasanın 15. maddesindeki ilkeler doğrultusunda, temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenecek.
MADDE 13: 2709 sayılı Kanunun 142 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “Disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemeler kurulamaz. Ancak savaş halinde, asker kişilerin görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli askeri mahkemeler kurulabilir.”
Askeri yargı kalkıyor
-Anayasa Mahkemesinin üye sayısı 17'den 15'e düşürülecek. -Disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemeler kurulamayacak.
Teklifin 13. maddesine göre, disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemeler kurulamayacak. Ancak savaş halinde asker kişilerin görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli askeri mahkemeler kurulabilecek.
DEĞİŞİKLİK: Anayasa değişikliği teklifleri, Bakanlar Kurulunu ve Bakanları denetlemek…görev ve yetkisinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin görev ve yetkileri arasından çıkarılması öngörülmektedir.
Bu durum, teklifin kabulü halinde, artık Türkiye’de Yasama Organı’nın Yürütme Organı üzerinde anayasal araçlar yoluyla herhangi bir siyasî denetim sahibi olamayacağı anlamına gelmektedir.
Sunumlar anayasa değişikliğinin bazı maddelerini özetledim.
Görüldüğü gibi artık parlementer sistemden başkanlık sitemine geçiyoruz.
Peki bu iki sistem arasındaki genel farklar nelerdir?
Başkanlık sistemi, devlet yönetiminde tek bir kişinin başkanlığında hükûmet etme ve devleti yönetme esasına bağlı siyasi sistemdir
Parlamenter sistem ya da parlamenterizm yürütme organının yasama organının denetiminde olduğu demokratik bir yönetim sistemidir. Parlamenter sistemde devlet başkanı genellikle hükûmet başkanından başka bir kişidir. (Parlementer sistemi: güneş gibi doğan meşrutiyet adlı makalemde uzun bir şekilde inceledim)
Başkanlık sistemi : Başkanlık sistemi uygulandığı kimi ülkelerde yolsuzluk, otoriterlik, nepotizm (tanıdık kayırma), diktatörlüğe (Rusya, Türkmenistan) araç olma ve çoğulculuk karşıtı uygulamalar gündeme geldiğinde eleştirilerin ana odağı olmaktadır. Başkanlık sisteminin bulunduğu kimi ülkelerin yolsuzluk, nepotizm ve otoriterliğin aşılabilmesi amacıyla başkanlık sisteminden parlamenter sisteme geçtiği örnekler bulunmaktadır. (Kazakistan).
Son günlerde başkanlık sisteminde olan Azerbaycan, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, eşi Mihriban Aliyeva’yı Azerbaycan Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı olarak tayin etmesiyle gündemde oldu.
Türkmenistan ise Basın özgürlüğünü harici ifade özgürlüğünü kısıtlamak İçin sosyal medyalarını birçoğunu yasakladı.
Rusya'nın diktatör yönetimi uzunca anlatmamıza gerek bile yok.
Başkanlık Sistemi İle Yönetilen Ülkeler, Devletler Hangileridir?
Başkanlık Sistemi İle Yönetilen Ülkeler, Devletler Hangileridir?
Afganistan, Amerika Birleşik Devletleri, Arjantin , Azerbaycan, Belarus, Bolivya, Brezilya, Dominik Cumhuriyeti, Endonezya, Ermenistan, Ekvator , El Salvador, Filipinler, Guatemala, Güney Kore, Haiti, Honduras, İran ,Kazakistan, Kenya, Kıbrıs, Kolombiya, Kosta Rika, Liberya, Meksika, Nikaragua, Nijerya, Panama, Paraguay, Peru, Seyşeller, Sierra, Leone Sri Lanka, Sudan, Surinam, Şili, Tanzanya, Türkmenistan, Uganda, Uruguay, Venezuela, Zambiya
Parlementer sistemle yönetilen ülkeler:
Arnavutluk, Avusturya, Bangladeş, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Yeşil Burun Adaları, Çek Cumhuriyeti, Dominika, Doğu Timor, Estonya, Finlandiya, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İzlanda, İrlanda, İtalya, Letonya, Malta, Slovenya, …Türkiye?....
Parlementer monarşi
Avustralya, Bahamalar, Barbados, Belçika, Belize, Kanada, Danimarka, Japonya, Lesotho, Lüksemburg, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, İspanya, İsveç,…
Genelde Gelişmiş ülkelerin parlementer sistemden yana olduklarını görüyoruz.
Fakat dünya gücü olan ABD, başkanlık sistemiyle yönetiliyor.
Peki burda bu soruyu sorabiliriz : istisnalar kaideleri bozar mı ?
Şimdi bu referandum da evet veya hayır çıkmasında ötürü 15 temmuzda yaşadığımız iki bölünme/ayrılma dehşetini bir daha yaşamama çabası göstermemiz daha doğrudur.
1920 yılında, İttifak devletlerinin böldüğü Anadolu'yu nasıl birlik olup toparladıysak tekrar birlik olmanın vaktidir. Başkalarının bizi bölmesine izin vermek istemiyorsak bizim birlik olup bölünmememiz gerekiyor. İkiye bölünmemizi izin vermeyin.
Sağlıkla kalın, sağlıcakla kalın memleketimin güzel insanları...
Yorum Yazın