(Röportaj) Sayın Genel Sekreter Kubanychbek Omuraliev'le Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) geleceği 

Bruxelles Korner 

Kadir Duran

Sayın Genel Sekreter Kubanychbek Omuraliev'le Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) geleceği 

Sayın Genel Sekreter Kubanychbek Omuraliev ile Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) geleceği üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. Bu röportajda, TDT'nin stratejik hedefleri, uluslararası işbirlikleri ve bölgesel kalkınma konularındaki vizyonu ele alındı. Omuraliev, teşkilatın önümüzdeki dönemdeki projeleri ve üye ülkelerle olan ilişkilerinin derinlemesine inceleneceğini belirtti. Ayrıca, Türk Devletleri'nin küresel sahnedeki rolünü güçlendirmek için atılacak adımlar hakkında da bilgi verdi. Bu röportaj, TDT'nin gelecekteki yönelimleri ve potansiyeli hakkında önemli bir bakış açısı sunuyor.

1.           Sayın Genel Sekreter, Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) son yıllardaki önemli kazanımları hakkında bilgi verebilir misiniz?

Türk Devletleri Teşkilatı, ülkelerimiz arasındaki işbirliğini güçlendirmek ve dünya sahnesindeki varlığımızı artırmak için özellikle son dönemde birçok önemli adım atmıştır.

Çok taraflı işbirliğimizi, dış politika ve ticaretten enerji, yeşil ekonomi, turizm, dijitalleşme ve hatta uzay araştırmalarına kadar 35 farklı alana genişlettik.

Ekonomik alandaki işbirliği, Türk dünyasındaki genel bütünleşme ve işbirliğinin temel ve dinamik bir unsurudur.

Bu doğrultudaki işbirliğini geliştirmek için kurduğumuz temel mekanizmalardan biri, üye ülkelerimiz arasındaki ticari ilişkileri güçlendirmek için kilit bir platform görevi gören Ortak Türk Ticaret ve Sanayi Odası'dır (TCCI).

Bunun yanı sıra, Türk Yatırım Fonu (TYF) da bir başka kilometre taşıdır. Başlangıçta 500 milyon dolar sermaye ile kurulan fon, Macaristan'ın da katılımıyla 600 milyon dolarlık bir kuruluş semayesine ulaşmış olup, ortak yatırımların desteklenmesi, inovasyonun teşvik edilmesi ve özellikle KOBİ'lerde olmak üzere girişimciliğin geliştirilmesini amaçlamaktadır. Fonun bu yıl içerisinde faaliyete geçmesi ve bölgemizdeki somut projelere yatırım yapmaya başlaması planlanmaktadır.

Bir diğer önemli gelişme de ticaret süreçlerini kolaylaştırmayı, engelleri kaldırmayı ve bölgedeki genel iş ortamını iyileştirmeyi amaçlayan Ticaretin Kolaylaştırılması Komitesinin (TKK) kurulmasıdır.

Bişkek'teki son zirvede, bölgemizde dijital ticaret ve dönüşüme yönelik büyük bir adım olan Dijital Ekonomik Ortaklık Anlaşmasını da imzaladık. Bu anlaşma, bölgemizde dijital ticaret ve dönüşüm yolunda atılmış büyük bir adımdır.

Doğu ile Batı'nın, Kuzey ile Güney'in kesişme noktasındaki stratejik konumu göz önüne alındığında bölgemizdeki ticareti geliştirme potansiyelimiz muazzam olsa da hala aşmamız gereken engeller var. 2024'ün nihai sonuçlarına göre, TDT üye devletleri toplam GSYH'de dünya genelinde 12. sırada yer alırken, toplam dış ticaret hacmi 1.1 trilyon dolardır. Bununla birlikte, TDT Üye Devletleri arasındaki iç ticaret şu anda bunun sadece yaklaşık %7'sini (2024'te TDT Üye Devletlerinin toplam ticaret cirosu 850 milyar USD idi) veya yaklaşık 58,17 milyar doları oluşturmaktadır. Birkaç yıl önce bu oran sadece %3'tü, yani cesaret verici bir büyüme görüyoruz. Şimdi hedefimiz bu payı mümkün olan en kısa sürede %10'a çıkarmak.

Bunu başarmak için Asya'yı Avrupa'ya bağlayan önemli bir stratejik girişim olan Orta Koridor gibi uzun vadeli projelerle ulaştırma ve lojistik alanındaki engelleri ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Üye ülkelerimizden geçen bu koridor benzersiz avantajlar sunuyor. Kuzey Koridorundan 2.000 kilometre daha kısa olan bu koridor, Çin'den Avrupa'ya giden ürünlerin deniz yolundan üç kat daha hızlı bir şekilde, sadece 15 gün içerisinde ulaştırılmasını sağlamaktadır.

Orta Koridor boyunca yapılacak altyapı iyileştirmelerinin 2030 yılına kadar taşınan kargo hacmini üç katına çıkararak 11 milyon tona ulaştırması beklenmektedir. Bu koridorun hayati bir bileşeni, transit mesafeleri önemli ölçüde azaltacak ve yılda 15 milyon tona kadar yük taşıma potansiyeline sahip olan Çin-Kırgızistan-Özbekistan demiryolu projesidir. Son yıllarda bu güzergâh boyunca kargo taşımacılığında önemli bir büyümeye tanık olduk. 2024 yılının ilk 11 ayında Orta Koridor boyunca taşınan kargo hacmi %63 oranında artarak 4,1 milyon tona ulaştı.

Taşımacılık ve gümrük alanında da önemli adımlar attık. Basitleştirilmiş Gümrük Koridoru, Uluslararası Kombine Yük Taşımacılığı gibi anlaşmalar ve E-İzin, E-CMR ve E-TIR gibi dijitalleşme girişimleri lojistiği kolaylaştırmaya ve ticaret verimliliğini arttırmaya yardımcı olmaktadır. Tüm bu çabalar, bölgesel ekonomik entegrasyonu derinleştirme ve üye ülkelerimiz arasındaki ticaret akışını iyileştirme yönündeki daha geniş hedefimize katkıda bulunmaktadır.

TDT üye ülkelerinin stratejik konumu göz önüne alındığında Orta Koridor, Asya'ya alternatif ve verimli yollar arayan AB ülkeleri için hayati bir transit güzergâhıdır. AB, altyapıyı geliştiren, düzenlemeleri uyumlu hale getiren ve kesintisiz ticareti teşvik eden işbirliğine dayalı projelere katılarak TDT bölgesinin potansiyelinden yararlanabilir. Sadece malların dolaşımını kolaylaştırmakla kalmayıp aynı zamanda Doğu ile Batı arasında ekonomik işbirliğini ve karşılıklı refahı teşvik ederek transit geçiş için bir köprü görevi görmeye hazırız.

Güvenlik konusundaki işbirliği de çalışmalarımızda aynı derecede hayati öneme sahiptir. Siyasi ve güvenlik konularında düzenli istişareler, istihbarat paylaşımı ve doğal afetlere ve acil durumlara müdahale etmek için bir Sivil Koruma Mekanizmasının geliştirilmesi de dâhil olmak üzere işbirliğimiz için önemli mekanizmalar oluşturduk.

Konu eğitim ve kültür olduğunda da kayda değer ilerlemeler kaydettik. Şu anda 100'den fazla üniversiteyi bünyesinde barındıran Türk Üniversiteler Birliği, akademik işbirliğini kolaylaştırmakta ve ortak eğitim standartlarını teşvik etmektedir.

Kültürel açıdan, Kırgızistan'ın 2012 yılında başlattığı Dünya Göçebe Oyunları, dünyanın dört bir yanından katılımcıları çekerek ortak göçebe mirasımızın küresel bir kutlaması haline gelmiştir. Kırgızistan'da 2026 yılında 6'ncısı düzenlenecek olan etkinlik önümüzdeki yıllarda bu mirası daha da ileriye taşımayı hedefliyor.

Ayrıca “Türk İpek Yolu” ve “Tabarruk Ziyarat” projeleri aracılığıyla bölgemizin zengin tarihi kültürel mirasına dikkat çekiyoruz.

Sekretarya ayrıca BM-Habitat, DSÖ ve UNIDO gibi BM kurumları da dahil olmak üzere önemli uluslararası kuruluşlarla hedeflenen çalışma planları ve Mutabakat Zabıtları hazırlayıp imzaladı. Özellikle, BM Habitat ile kentsel kalkınma ve sürdürülebilirliği teşvik etmek için bir Mutabakat Zaptı ve UNIDO ile temiz enerji ve sürdürülebilirliğe odaklanan bir Ortak Bildiri imzaladık. Ayrıca, DSÖ ile imzaladığımız 2024-2025 Eylem Planı, acil durumlara hazırlığın geliştirilmesi, sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi ve bölgemiz genelinde refahın teşvik edilmesi konularında işbirliğimize rehberlik edecektir.

2024 yılında Cenevre'de düzenlediğimiz “Türk Haftası” birlik ve beraberliğimizi sergileyen önemli bir etkinlik olmuştur. Hâlihazırda diğer uluslararası başkentlerde de benzer etkinlikler düzenlemeyi planlıyor, profilimizi yükseltmek ve değerlerimizi küresel çapta tanıtmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Kısacası, TDT geleceğe yönelik net bir vizyonla daha bütünleşmiş, müreffeh ve güvenli bir bölge yaratma yolunda önemli adımlar atmıştır ve atmaya devam etmektedir. Üye ülkelerimiz arasındaki bağları güçlendirmeye ve küresel etkimizi artırmaya, barış, refah ve kültürel paylaşımın olduğu ortak bir geleceği birlikte inşa etmeye kararlıyız.

              2.           TDT üye devletlerini bir araya getiren en önemli unsur nedir?

TDT sadece karşılıklı çıkarlar için tesis edilen bir ortaklıktan çok daha fazlasıdır. Bizler kardeş milletleriz. Aramızdaki bağ ticaret ya da siyasetin ötesinde, yüzyıllardır büyüyen bir bağdır. Bu birliktelik ortak değerlerimizden, dilimizden, kültürümüzden, tarihimizden ve geleceğe yönelik ortak hedeflerimizden kaynaklanmaktadır. Geçmişimiz ve geleceğe yönelik umutlarımız bizi birleştiriyor ve bu da işbirliğimizi güçlü ve kalıcı kılıyor.

TDT'nin özünü oluşturan “Biz Birlikte Daha Güçlüyüz” ve “Köklü Geçmiş, Güçlü Gelecek” ilkeleri, işbirliği stratejinin ötesine geçerek, kopmaz bir akrabalık bağına dayanmaktadır.

Günümüzde TDT üye devletleri, teşkilattaki ortak üyelikleri temelinde ikili ilişkilerini her geçen gün daha fazla geliştirmektedir. Bu durum yeni fırsatlar ve perspektifler yaratmaktadır. “Kardeşlik” ruhunun ikili ilişkilerin derinleştirilmesi için nasıl bir temel teşkil ettiğine hep birlikte şahit oluyoruz.

              3.           TDT'nin gelecekte AB tarzı bir yapıya dönüşmesi mümkün müdür?

Öncelikli hedefimizin her zaman Türk Devletleri arasındaki bağları güçlendirmek ve karşılıklı fayda sağlayan bir işbirliği için sağlam bir temel oluşturmak olduğunu vurgulamak isterim. Ekonomi, kültür, güvenlik ve eğitim gibi alanlarda bütünleşmenin derinleştirilmesi için temel teşkil eden eşsiz kültür, tarih ve dil mirasımıza büyük değer veriyoruz.

Bununla birlikte, TDT'nin geleceğinin Avrupa Birliği ile aynı yolu izlemek zorunda olmadığını belirtmek önemlidir. AB, siyasi ve ekonomik entegrasyonun bir örneği olmuştur, ancak yolculuğu, üye devletlerimizin gerçekleriyle tam olarak örtüşmeyebilecek belirli tarihi ve siyasi koşullar tarafından şekillenmiştir.

Bizler ekonomik alandaki işbirliğimizi derinleştirmeye, ticaret, lojistik, turizm ve diğer kilit alanların geliştirilmesine yönelik projeleri desteklemeye kararlıyız.

Geleceğe baktığımızda, TDT'nin daha kapsamlı bir birliğe dönüşmesi mümkündür. Ancak bu süreç, üye devletlerimizin birlikte çalışma ve önemli konularda ortak bir zemin bulma konusundaki iradelerine bağlı olacaktır. TDT, halklarımızın ve uluslarımızın çıkarlarını ilerletmeyi amaçlayan ortak çabalar için bir platform olmaya devam ederken, her ülkenin kendi bağımsız varlığını sürdürmesi esastır.

Bu nedenle TDT, devletlerimizin çıkarları ve değerleriyle uyumlu özgün bir biçimde giderek gelişme ve uluslararası sahnedeki konumunu güçlendirme potansiyeline sahiptir.

              4.           TDT'yi önümüzdeki beş yıl içinde nerede görüyorsunuz ve Teşkilatın önümüzdeki dönem çalışmalarının odağında neler var?

Geçtiğimiz 15 yılda Türk Devletleri Teşkilatı, üye devletleri ve gözlemcileri arasında birlik ve beraberliği teşvik etme, işbirliğini güçlendirme ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleme konusunda etkileyici adımlar attı. Geleceğe bakarken gözümüzü daha da iddialı hedeflere çevirmiş durumdayız.

Çalışmalarımız için en önemli yol gösterici belgemiz, uzun vadeli stratejik hedeflerimizi özetleyen Türk Dünyası 2040 Vizyonudur. Bu kapsamda ekonomik entegrasyonun derinleştirilmesi, dijital dönüşümün hızlandırılması, çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması ve güvenliğin güçlendirilmesi gibi öncelikli alanlar yer almaktadır. Bu hedefler TDT'nin önümüzdeki yıllardaki yörüngesini şekillendirecektir.

Özellikle 2025 yılına baktığımızda, çeşitli sektörler arasında işbirliğini genişletmeye odaklanmış durumdayız. Kırgızistan'ın dönem başkanlığında, temel konumuz “Türk Dünyasının Güçlendirilmesi: Ekonomik Entegrasyon, Sürdürülebilir Kalkınma, Dijital Gelecek ve Herkes için Güvenlik” olarak belirlenmiştir. Birbirine daha bağlı, dirençli ve geleceğe odaklı bir Türk dünyası inşa etmeye kararlıyız.

İlk aşamada iki üst düzey Zirve planlanmaktadır: Mayıs ayında Macaristan'da Gayriresmi Zirvemiz düzenlenecektir. Azerbaycan'da ise sonbaharda 12. Zirvemizi gerçekleştireceğiz. Bu zirveler stratejik kararların alınmasında ve kilit girişimlerin ilerletilmesinde kritik öneme sahip etkinlikler olacaktır. Ayrıca, devam eden projelerin ilerleyişini değerlendirmek, işbirliğini güçlendirmek ve TDT Üye Devletleri için yeni öncelikler belirlemek için temel platformlar olarak hizmet edeceklerdir.

Öncelikli hedeflerimizden biri, mevcut 35 işbirliği alanının tamamında işbirliğini güçlendirmeye ve genişletmeye devam etmektir. Özellikle Şuşa ve Bişkek Zirvelerinde alınan kararları uygulamaya devam ederek tüm girişimlerin planlandığı şekilde ilerlemesini ve Üye Devletlere somut faydalar sağlamaya devam etmesini sağlayacağız.

Yatırımlar ve hizmetler alanındaki Serbest Ticaret Anlaşmasının ilerletilmesi konusunda da önemli çalışmalar yapılacaktır. Bu girişim, Üye Devletler arasında yatırım ve ticaretin önündeki engelleri kaldırarak ve daha sorunsuz ve bütünleşmiş bir ekonomik alan yaratarak ekonomik büyümeyi teşvik etmeyi amaçlamaktadır.

Girişimlerimizin sorunsuz ve etkili bir şekilde uygulanmasını sağlamak amacıyla, TDT, diğer Türk İşbirliği Kuruluşları arasındaki koordinasyonu da geliştirmeye devam edecektir. Stratejik hedeflerimizin etkin bir şekilde yürütülmesini ve belirlediğimiz amaçlara ulaşma yolunda ilerlememizi sağlamak üzere düzenli olarak Koordinasyon Komitesi toplantıları gerçekleştireceğiz.

Kısacası, önümüzdeki beş yıl içinde TDT, dâhili işbirliğini güçlendirmeye, uluslararası ortaklıkları genişletmeye ve örgütün uluslararası ilişkilerdeki rolünü geliştirmesine yardımcı olacak küresel girişimlere aktif olarak katılmaya devam etmeyi planlamaktadır.

Entretien avec le Secrétaire Général Kubanychbek Omuraliev sur l'avenir de l'Organisation des États Turcs (TDT)

Nous avons réalisé une interview avec le Secrétaire Général Kubanychbek Omuraliev sur l'avenir de l'Organisation des États Turcs (TDT). Dans cet entretien, les objectifs stratégiques de la TDT, les collaborations internationales et la vision concernant le développement régional ont été abordés. Omuraliev a précisé que les projets de l'organisation pour la période à venir et les relations avec les pays membres seront examinés en profondeur. Il a également donné des informations sur les mesures à prendre pour renforcer le rôle des États Turcs sur la scène mondiale. Cet entretien offre une perspective importante sur les orientations futures et le potentiel de la TDT.

1. Monsieur le Secrétaire Général, pouvez-vous nous parler des réalisations importantes de l'Organisation des États Turcs (TDT) ces dernières années ?

L'Organisation des États Turcs a pris de nombreuses mesures importantes ces derniers temps pour renforcer la coopération entre nos pays et accroître notre présence sur la scène mondiale.

Nous avons élargi notre coopération multilatérale à 35 domaines différents, allant de la politique étrangère et du commerce à l'énergie, l'économie verte, le tourisme, la numérisation et même la recherche spatiale.

La coopération économique est un élément fondamental et dynamique de l'intégration et de la collaboration générale dans le monde turc.

L'un des mécanismes clés que nous avons établis pour développer cette coopération est la Chambre de Commerce et d'Industrie Turque Commune (TCCI), qui joue un rôle crucial en tant que plateforme pour renforcer les relations commerciales entre nos pays membres.

De plus, le Fonds d'Investissement Turc (TYF) est une autre étape majeure. Initialement créé avec un capital de 500 millions de dollars, le fonds a atteint un capital de 600 millions de dollars avec l'adhésion de la Hongrie, visant à soutenir les investissements conjoints, à encourager l'innovation et à développer l'entrepreneuriat, en particulier parmi les PME. Il est prévu que le fonds commence à investir dans des projets concrets dans notre région cette année.

Un autre développement important est la création du Comité de Facilitation du Commerce (TKK), qui vise à simplifier les processus commerciaux, à lever les obstacles et à améliorer l'environnement commercial général dans la région.

Lors du dernier sommet à Bichkek, nous avons également signé l'Accord de Partenariat Économique Numérique, qui représente un grand pas vers le commerce numérique et la transformation dans notre région. Cet accord est une avancée significative dans notre cheminement vers le commerce numérique et la transformation.

Bien que notre potentiel pour développer le commerce dans notre région soit énorme, étant donné notre position stratégique à l'intersection de l'Est et de l'Ouest, du Nord et du Sud, il reste des obstacles à surmonter. Selon les résultats finaux de 2024, les États membres de la TDT se classent au 12ème rang mondial en termes de PIB total, tandis que le volume total du commerce extérieur s'élève à 1,1 trillion de dollars. Cependant, le commerce intra-TDT ne représente actuellement qu'environ 7 % de ce montant (en 2024, le chiffre d'affaires total du commerce des États membres de la TDT était de 850 milliards USD), soit environ 58,17 milliards de dollars. Il y a quelques années, ce chiffre n'était que de 3 %, ce qui montre une croissance encourageante. Notre objectif est maintenant d'augmenter cette part à 10 % dans les plus brefs délais.

Pour y parvenir, nous visons à éliminer les obstacles dans le domaine des transports et de la logistique avec des projets à long terme tels que le Corridor Central, une initiative stratégique reliant l'Asie à l'Europe. Ce corridor, qui passe par nos pays membres, offre des avantages uniques. Il est 2 000 kilomètres plus court que le Corridor Nord et permet d'acheminer des produits de la Chine vers l'Europe trois fois plus rapidement par voie maritime, en seulement 15 jours.

Les améliorations d'infrastructure le long du Corridor Central devraient tripler le volume de fret transporté d'ici 2030, atteignant 11 millions de tonnes. Un élément vital de ce corridor est le projet ferroviaire Chine-Kirghizistan-Ouzbékistan, qui réduira considérablement les distances de transit et a le potentiel de transporter jusqu'à 15 millions de tonnes de cargaison par an. Nous avons été témoins d'une croissance significative du transport de fret le long de cet itinéraire ces dernières années. Au cours des 11 premiers mois de 2024, le volume de fret transporté le long du Corridor Central a augmenté de 63 %, atteignant 4,1 millions de tonnes.

Nous avons également fait des progrès significatifs dans le domaine du transport et des douanes. Des accords tels que le Corridor Douanier Simplifié, le Transport Combiné International de Fret, ainsi que des initiatives de numérisation comme E-Permis, E-CMR et E-TIR aident à faciliter la logistique et à améliorer l'efficacité commerciale. Tous ces efforts contribuent à notre objectif plus large d'approfondir l'intégration économique régionale et d'améliorer les flux commerciaux entre nos pays membres.

Étant donné la position stratégique des États membres de la TDT, le Corridor Central est une route de transit vitale pour les pays de l'UE qui cherchent des voies alternatives et efficaces vers l'Asie. L'UE peut tirer parti du potentiel de la région TDT en participant à des projets de coopération qui améliorent l'infrastructure, harmonisent les réglementations et favorisent le commerce sans interruption. Nous sommes prêts à jouer un rôle de pont pour faciliter non seulement la circulation des marchandises, mais aussi promouvoir la coopération économique et le bien-être mutuel entre l'Est et l'Ouest.

La coopération en matière de sécurité est également d'une importance vitale dans nos travaux. Nous avons établi des mécanismes importants pour notre coopération, y compris des consultations régulières sur des questions politiques et de sécurité, le partage de renseignements et le développement d'un Mécanisme de Protection Civile pour répondre aux catastrophes naturelles et aux urgences.

En ce qui concerne l'éducation et la culture, nous avons également réalisé des avancées notables. L'Union des Universités Turques, qui regroupe actuellement plus de 100 universités, facilite la coopération académique et promeut des normes éducatives communes.

Sur le plan culturel, les Jeux Mondiaux des Nomades, lancés par le Kirghizistan en 2012, sont devenus une célébration mondiale de notre héritage nomade commun, attirant des participants du monde entier. L'événement, qui se tiendra au Kirghizistan en 2026 pour sa 6ème édition, vise à faire progresser cet héritage dans les années à venir.

Nous mettons également en avant notre riche patrimoine culturel historique à travers des projets tels que la "Route de la Soie Turque" et "Tabarruk Ziyarat".

Le Secrétariat a également préparé et signé des plans de travail ciblés et des Protocoles d'Accord avec des organisations internationales importantes, y compris des agences des Nations Unies comme ONU-Habitat, l'OMS et l'ONUDI. En particulier, nous avons signé un Protocole d'Accord avec ONU-Habitat pour promouvoir le développement urbain et la durabilité, ainsi qu'une Déclaration Conjointe axée sur l'énergie propre et la durabilité avec l'ONUDI. De plus, le Plan d'Action 2024-2025 que nous avons signé avec l'OMS guidera notre coopération sur le développement de la préparation aux urgences, le renforcement des systèmes de santé et la promotion du bien-être à travers notre région.

La "Semaine Turque" que nous avons organisée à Genève en 2024 a été un événement significatif démontrant notre unité et notre solidarité. Nous prévoyons actuellement d'organiser des événements similaires dans d'autres capitales internationales, poursuivant nos efforts pour rehausser notre profil et promouvoir nos valeurs à l'échelle mondiale.

En résumé, la TDT a fait d'importants progrès vers la création d'une région plus intégrée, prospère et sûre, avec une vision claire pour l'avenir. Nous restons déterminés à renforcer les liens entre nos pays membres et à accroître notre influence mondiale, construisant ensemble un avenir commun de paix, de prospérité et de partage culturel.

2. Quel est l'élément le plus important qui unit les États membres de la TDT ?

La TDT est bien plus qu'un partenariat établi pour des intérêts mutuels. Nous sommes des nations sœurs. Le lien entre nous dépasse le commerce ou la politique, c'est un lien qui a grandi au fil des siècles. Cette union est fondée sur nos valeurs communes, notre langue, notre culture, notre histoire et nos objectifs partagés pour l'avenir. Notre passé et nos espoirs pour l'avenir nous unissent, ce qui rend notre coopération forte et durable.

Les principes "Ensemble, nous sommes plus forts" et "Un passé riche, un avenir solide", qui constituent l'essence de la TDT, reposent sur un lien de parenté indissoluble qui va au-delà de la stratégie de coopération.

Aujourd'hui, les États membres de la TDT développent de plus en plus leurs relations bilatérales sur la base de leur adhésion commune à l'organisation. Cela crée de nouvelles opportunités et perspectives. Nous sommes tous témoins de la manière dont l'esprit de "fraternité" constitue une base pour approfondir les relations bilatérales.

3. Est-il possible que la TDT évolue vers une structure similaire à celle de l'UE à l'avenir ?

Je tiens à souligner que notre objectif prioritaire a toujours été de renforcer les liens entre les États Turcs et d'établir une base solide pour une coopération mutuellement bénéfique. Nous attachons une grande importance à notre patrimoine culturel, historique et linguistique, qui constitue la base pour approfondir l'intégration dans des domaines tels que l'économie, la culture, la sécurité et l'éducation.

Cependant, il est important de noter que l'avenir de la TDT ne doit pas nécessairement suivre le même chemin que celui de l'Union Européenne. L'UE a été un exemple d'intégration politique et économique, mais son parcours a été façonné par certaines conditions historiques et politiques qui ne peuvent pas nécessairement s'aligner avec les réalités de nos États membres.

Nous sommes déterminés à approfondir notre coopération économique, à soutenir des projets visant à développer le commerce, la logistique, le tourisme et d'autres domaines clés.

En regardant vers l'avenir, il est possible que la TDT se transforme en une union plus large. Cependant, ce processus dépendra de la volonté de nos États membres de travailler ensemble et de trouver un terrain commun sur des questions importantes. La TDT continuera d'être une plateforme pour des efforts communs visant à promouvoir les intérêts de nos peuples et de nos nations, tout en préservant l'existence indépendante de chaque pays.

C'est pourquoi la TDT a le potentiel de se développer de manière originale et de renforcer sa position sur la scène internationale, en accord avec les intérêts et les valeurs de nos États.

4. Où voyez-vous la TDT dans les cinq prochaines années et quelles seront les priorités de l'organisation dans la période à venir ?

Au cours des 15 dernières années, l'Organisation des États Turcs a fait des avancées impressionnantes pour promouvoir l'unité et la solidarité entre les États membres et les observateurs, renforcer la coopération et soutenir un développement durable. En regardant vers l'avenir, nous avons des objectifs encore plus ambitieux.

Notre document directeur le plus important pour nos travaux est la Vision 2040 du Monde Turc, qui résume nos objectifs stratégiques à long terme. Dans ce cadre, nous avons identifié des domaines prioritaires tels que le renforcement de l'intégration économique, l'accélération de la transformation numérique, la réalisation de la durabilité environnementale et le renforcement de la sécurité. Ces objectifs façonneront la trajectoire de la TDT dans les années à venir.

En particulier, en 2025, nous nous concentrerons sur l'élargissement de la coopération entre divers secteurs. Sous la présidence tournante du Kirghizistan, notre thème principal sera "Renforcer le Monde Turc : Intégration Économique, Développement Durable, Avenir Numérique et Sécurité pour Tous". Nous sommes déterminés à construire un monde turc plus interconnecté, résilient et tourné vers l'avenir.

Deux sommets de haut niveau sont prévus dans un premier temps : notre Sommet Informel se tiendra en mai en Hongrie, et nous réaliserons notre 12ème Sommet en Azerbaïdjan à l'automne. Ces sommets seront des événements d'une importance critique pour prendre des décisions stratégiques et faire avancer des initiatives clés. Ils serviront également de plateformes essentielles pour évaluer l'avancement des projets en cours, renforcer la coopération et établir de nouvelles priorités pour les États membres de la TDT.

L'un de nos objectifs prioritaires est de continuer à renforcer et à élargir la coopération dans tous les 35 domaines de collaboration existants. Nous veillerons à la mise en œuvre des décisions prises lors des sommets de Shusha et de Bichkek afin d'assurer la progression de toutes les initiatives comme prévu et de continuer à apporter des bénéfices concrets aux États membres.

Des efforts importants seront également déployés pour promouvoir l'Accord de Libre Échange dans le domaine des investissements et des services. Cette initiative vise à promouvoir la croissance économique en levant les obstacles au commerce et à l'investissement entre les États membres et en créant un espace économique plus fluide et intégré.

Pour garantir que nos initiatives soient mises en œuvre de manière fluide et efficace, la TDT continuera également à améliorer la coordination entre les différentes Organisations de Coopération Turques. Nous organiserons régulièrement des réunions du Comité de Coordination pour assurer la mise en œuvre efficace de nos objectifs stratégiques et notre progression vers les objectifs que nous avons fixés.

En résumé, au cours des cinq prochaines années, la TDT prévoit de continuer à renforcer la coopération interne, à élargir les partenariats internationaux et à participer activement à des initiatives mondiales qui aideront à améliorer le rôle de l'organisation dans les relations internationales.

*Interview with Secretary General Kubanychbek Omuraliev on the Future of the Turkic States Organization (TDT)*

We conducted an interview with Secretary General Kubanychbek Omuraliev regarding the future of the Turkic States Organization (TDT). In this interview, the TDT's strategic objectives, international collaborations, and vision for regional development were discussed. Omuraliev emphasized that the organization's upcoming projects and relations with member countries will be thoroughly examined. He also provided insights into the measures needed to strengthen the role of Turkic States on the global stage. This interview offers an important perspective on the future directions and potential of the TDT.

1. Mr. Secretary General, can you tell us about the significant achievements of the Turkic States Organization (TDT) in recent years?

The Turkic States Organization has taken many important steps recently to strengthen cooperation among our countries and increase our presence on the global stage.

We have expanded our multilateral cooperation into 35 different areas, ranging from foreign policy and trade to energy, green economy, tourism, digitization, and even space research.

Economic cooperation is a fundamental and dynamic element of integration and overall collaboration in the Turkic world.

One of the key mechanisms we established to develop this cooperation is the Turkic Chamber of Commerce and Industry (TCCI), which plays a crucial role as a platform to strengthen trade relations among our member countries.

Furthermore, the Turkic Investment Fund (TYF) is another major milestone. Initially created with a capital of 500 million dollars, the fund has reached a capital of 600 million dollars with Hungary's membership, aiming to support joint investments, encourage innovation, and develop entrepreneurship, particularly among SMEs. The fund is expected to start investing in concrete projects in our region this year.

Another significant development is the establishment of the Trade Facilitation Committee (TKK), which aims to simplify trade processes, remove barriers, and improve the overall business environment in the region.

During the last summit in Bishkek, we also signed the Digital Economic Partnership Agreement, which represents a major step towards digital trade and transformation in our region. This agreement is a significant advancement in our journey towards digital commerce and transformation.

Although our potential for developing trade in our region is enormous, given our strategic position at the crossroads of East and West, North and South, there are still obstacles to overcome. According to the final results of 2024, TDT member states rank 12th globally in terms of total GDP, while the total volume of foreign trade amounts to 1.1 trillion dollars. However, intra-TDT trade currently represents only about 7% of this amount (in 2024, the total trade turnover of TDT member states was 850 billion USD), or approximately 58.17 billion dollars. A few years ago, this figure was only 3%, which shows encouraging growth. Our goal now is to increase this share to 10% as soon as possible.

To achieve this, we aim to eliminate barriers in transportation and logistics with long-term projects such as the Central Corridor, a strategic initiative connecting Asia to Europe. This corridor, which passes through our member countries, offers unique advantages. It is 2,000 kilometers shorter than the Northern Corridor and allows products to be shipped from China to Europe three times faster by sea, in just 15 days.

Infrastructure improvements along the Central Corridor are expected to triple the freight volume transported by 2030, reaching 11 million tons. A vital element of this corridor is the China-Kyrgyzstan-Uzbekistan railway project, which will significantly reduce transit distances and has the potential to transport up to 15 million tons of cargo per year. We have witnessed significant growth in freight transport along this route in recent years. In the first 11 months of 2024, the freight volume transported along the Central Corridor increased by 63%, reaching 4.1 million tons.

We have also made significant progress in transportation and customs. Agreements such as the Simplified Customs Corridor, International Combined Freight Transport, as well as digitization initiatives like E-Permit, E-CMR, and E-TIR help facilitate logistics and improve business efficiency. All these efforts contribute to our broader goal of deepening regional economic integration and improving trade flows among our member countries.

Given the strategic position of TDT member states, the Central Corridor is a vital transit route for EU countries seeking alternative and efficient pathways to Asia. The EU can leverage the region's potential by participating in cooperation projects that enhance infrastructure, harmonize regulations, and promote seamless trade. We are ready to play a bridging role not only to facilitate the movement of goods but also to promote economic cooperation and mutual well-being between East and West.

Security cooperation is also vitally important in our work. We have established important mechanisms for our cooperation, including regular consultations on political and security issues, intelligence sharing, and the development of a Civil Protection Mechanism to respond to natural disasters and emergencies.

In the field of education and culture, we have also made notable advances. The Union of Turkic Universities, which currently brings together over 100 universities, facilitates academic cooperation and promotes common educational standards.

Culturally, the World Nomad Games, launched by Kyrgyzstan in 2012, have become a global celebration of our shared nomadic heritage, attracting participants from around the world. The event, which will be held in Kyrgyzstan in 2026 for its 6th edition, aims to advance this heritage in the coming years.

We are also highlighting our rich historical cultural heritage through projects such as the "Turkic Silk Road" and "Tabarruk Ziyarat."

The Secretariat has also prepared and signed targeted work plans and Memoranda of Understanding with important international organizations, including UN agencies such as UN-Habitat, WHO, and UNIDO. In particular, we signed a Memorandum of Understanding with UN-Habitat to promote urban development and sustainability, as well as a Joint Declaration focused on clean energy and sustainability with UNIDO. Additionally, the Action Plan 2024-2025 that we signed with WHO will guide our cooperation on developing emergency preparedness, strengthening health systems, and promoting well-being across our region.

The "Turkic Week" we organized in Geneva in 2024 was a significant event demonstrating our unity and solidarity. We are currently planning to hold similar events in other international capitals, continuing our efforts to raise our profile and promote our values globally.

In summary, the TDT has made significant progress towards creating a more integrated, prosperous, and secure region, with a clear vision for the future. We remain committed to strengthening ties among our member countries and increasing our global influence, building together a common future of peace, prosperity, and cultural exchange.

2. What is the most important element that unites the member states of the TDT?

The TDT is much more than a partnership established for mutual interests. We are sister nations. The bond between us goes beyond trade or politics; it is a connection that has grown over centuries. This union is based on our common values, our language, our culture, our history, and our shared goals for the future. Our past and our hopes for the future unite us, making our cooperation strong and sustainable.

The principles "Together, we are stronger" and "A rich past, a solid future," which embody the essence of the TDT, rest on an unbreakable bond of kinship that transcends cooperation strategy.

Today, TDT member states are increasingly developing their bilateral relations based on their common membership in the organization. This creates new opportunities and perspectives. We are all witnessing how the spirit of "brotherhood" serves as a foundation for deepening bilateral relations.

3. Is it possible for the TDT to evolve into a structure similar to the EU in the future?

I want to emphasize that our top priority has always been to strengthen the ties between Turkic States and establish a solid foundation for mutually beneficial cooperation. We place great importance on our cultural, historical, and linguistic heritage, which forms the basis for deepening integration in areas such as economy, culture, security, and education.

However, it is important to note that the future of the TDT does not necessarily have to follow the same path as that of the European Union. The EU has been an example of political and economic integration, but its trajectory has been shaped by certain historical and political conditions that may not necessarily align with the realities of our member states.

We are determined to deepen our economic cooperation, support projects aimed at developing trade, logistics, tourism, and other key areas.

Looking ahead, it is possible that the TDT could transform into a broader union. However, this process will depend on the willingness of our member states to work together and find common ground on important issues. The TDT will continue to be a platform for joint efforts aimed at promoting the interests of our peoples and nations while preserving the independent existence of each country.

That is why the TDT has the potential to develop in an original way and strengthen its position on the international stage, in accordance with the interests and values of our states.

4. Where do you see the TDT in the next five years and what will be the organization's priorities in the upcoming period?

Over the past 15 years, the Turkic States Organization has made impressive strides in promoting unity and solidarity among member states and observers, strengthening cooperation, and supporting sustainable development. Looking ahead, we have even more ambitious goals.

Our most important guiding document for our work is the 2040 Vision of the Turkic World, which outlines our long-term strategic objectives. Within this framework, we have identified priority areas such as strengthening economic integration, accelerating digital transformation, achieving environmental sustainability, and enhancing security. These goals will shape the trajectory of the TDT in the coming years.

In particular, in 2025, we will focus on expanding cooperation among various sectors. Under the rotating presidency of Kyrgyzstan, our main theme will be "Strengthening the Turkic World: Economic Integration, Sustainable Development, Digital Future, and Security for All." We are determined to build a more interconnected, resilient, and forward-looking Turkic world.

Two high-level summits are initially planned: our Informal Summit will take place in May in Hungary, and we will hold our 12th Summit in Azerbaijan in the fall. These summits will be critically important for making strategic decisions and advancing key initiatives. They will also serve as essential platforms for evaluating the progress of ongoing projects, strengthening cooperation, and establishing new priorities for TDT member states.

One of our priority objectives is to continue strengthening and expanding cooperation across all 35 existing areas of collaboration. We will ensure the implementation of decisions made at the Shusha and Bishkek summits to ensure the progress of all initiatives as planned and continue to bring concrete benefits to member states.

Significant efforts will also be made to promote the Free Trade Agreement in the field of investments and services. This initiative aims to promote economic growth by removing barriers to trade and investment among member states and creating a more fluid and integrated economic space.

To ensure that our initiatives are implemented smoothly and effectively, the TDT will also continue to improve coordination among the various Turkic Cooperation Organizations. We will regularly hold meetings of the Coordination Committee to ensure the effective implementation of our strategic objectives and our progress toward the goals we have set.

In summary, over the next five years, the TDT plans to continue strengthening internal cooperation, expanding international partnerships, and actively participating in global initiatives that will help enhance the organization's role in international relations.