Bruxelles Korner
Zehra Özerş
Alman doktor ve SS yüzbaşı Josef Mengele. 1943'te Auschwitz SS garnizon doktoru (Standortartz) unvanını aldı. Mevkisi gereği çalışabilecek formda olanları ve gaz odasına gidecek olanları ayırmaktan sorumluydu. Mengele ayrıca kampta kalanların, özellikle de ikizler üzerinde deneyimler yaptı.
Ne ironiktir ki Auschwitz toplama kampında binlerce kurbanını korkunç deneyler için kullanan doktor Josef Mengele şimdi kendisi bir çalışma materyali haline geldi. Brezilya'da São Paulo Üniversitesinin Adli tıp öğrencileri onun kemiklerini adli malzeme ve tarihsel veriler arasındaki bağlantıları öğrenmek için kullanıyorlar.
Mengele yaklaşık kırk yıl önce Brezilya'nın São Paulo kıyısının sularında 67 yaşında boğularak öldü. O İkinci Dünya Savaşı sırasında Auschwitz’in toplama kampındaki mahkumların üzerinde deneyler yaptığından ve binlercesini gaz odalarına gönderdiği için savaş sonrası cezasından kaçmak için yıllarca kaçak yaşadı.
Savaştan sonra Arjantin'e kaçtı ve on yıl kadar Buenos Aires’de yaşadı. İsrailli Mossad’ın gizli ajanları Holokost’un bir başka beyni olan ve kaçak olup Buenos Aires yaşayan Adolf Eichmann’ı ele geçirdikten sonra Mengele yakalanmaktan korktu ve Paraguay’a kaçtı. Mengele 1960 yılında Sao Paulo ya geldi ve Wolfram ve Lisolette Bossert adında Alman bir çiftin evinde barındı. O boğulduktan sonra çift onu Wolfgang Gerhard olarak sahte bir isim altında gömdü.
1985 yılında Mengele'nin kalıntılarını bulan Sao Paulo Tıp Fakültesi Adli Tıp Bölüm Başkanı Dr. Daniel Romero Munoz, kemikleri dersinde kullanılabileceğini düşünerek birkaç ay önce gerekli izni aldığını belirtti.
Mengele'nin kemikleri, kişinin yaşamış olduğu hayata bağlantılı olarak kalıntılarının nasıl inceleneceği konusunda faydalı olabileceğini ifade etti.
Mengele'nin kemiklerinin uygun bir eğitim materyalı haline getirdiğini kaydeden Munoz, "Örneğin, Mengele'nin sol leğen kemiğinde bir kırık gördük, ordu kayıtlarındaki bilgilerde de Auschwitz'de bir motosiklet kazasında sol leğen kemiğinin kırıldığı yazıyor." dedi.
Kurbanlarında karışık duygular
Ama Holokost mağdurları yine de karışık duygular içindeler. "Ben bu konu hakkında ne hissetmem gerektiğimi bilemiyorum," diyor The Guardian dergisine 92 yaşındaki Cyrla Gewertz. "Zaten onunla ilgili Auschwitz'de bana ve diğerlerine yaptıklarından dolayı çok acı anılarım var. Ben bu anılarımı hiçbir zaman beynimden silemedim. "
Gewertz katlanmak zorunda kaldığı dehşeti anlattı: "O benim soyunmamı istedi ve büyük bir leğende çok sıcak suyun içinde beni bekletti. Onun istediğini yapmadığım zaman beni öldüreceğini söylüyordu." Yaşlı kadın Gewertz aynı zamanda Mengele’nin yeni doğan bir bebeği barakaların çatısından aşağıya atarak öldürdüğüne tanık olduğunu anlattı. "O kötü, sapık ve işkenceci biriydi."
Martha Wise’da Mengele’nin zulmünü anlattı. Martha 1944 yılında kız kardeşi Eva ile Auschwitz'de Mengele'nin deneysel barakalarında iki ay yaşadı. "Onun güldüğü zaman çok tehlikeli olduğu anlamına geliyordu, çünkü o güldüğünde en tehlikeli anındaydı," diye anlattı Washington Post gazetesine.
Martha ve kız kardeşi Eva ya, ne olduğunu hiçbir zaman öğrenemedikleri bir madde enjekte edildi. Kampın dağıtılmasından kısa bir zaman önce Eva hastalandı. Martha’ya kampın hastanesinde yatan kardeşinin ziyaretine gitmesine izin verildi. "Her gün yarı ölü kız kardeşine yardıma gelen bir çocuğu izlemek muhtemelen bu canavarın, hoşuna gidiyordu."
Koyu renkli gözleri mavi renkli gözlere çevirmek
Ölüm meleğinin deneylerinden birisi: Koyu renkli gözleri mavi renge çevirmeye çalışmasıydı. Özellikle ikizler ve cüceler ilgisini çekiyordu. Yaklaşık 3.000 ikizden sadece 26’sı Mengele’nin elinden sağ olarak kurtuldu. O korkunç acımasız tıbbi deneylerini çoğunlukla anestezi uygulamadan yapıyordu.
Yorum Yazın