AMURİYE’NİN FETİH MÜJDESİ
‘’Amuriye İznik’ten önce, İznik Kontanniyye’den önce, Kostaniyye Roma’dan önce mutlaka fethedilecektir.’’ Hz.Muhammet ( Nu’aym bin Hammâd, Kitabu’l-Fiten, s. 340, Had. Nr. 1275.) Söze Peygamber Efendimizin yukarıda bilgisi verilen bir hadisiyle başladık. Söz konusu hadisin başka söyleyişleri de mevcuttur. Bunlardan biri de şöyledir: ‘İstanbul ; onun böbreği ele geçirilinceye kadar feth olunmayacaktır. Ya böbreği neresidir? diye sorulduğunda, o Amuriye demiştir.’’ El-Fiten; Hz. Peygamber devrinden sonra meydana gelmesi muhtemel hadiselere dair hadisleri bir araya getiren ana bölüm başlığının adıdır. Hem Amuriye hem İstanbul’un fethi Türkler tarafından başarılarak Efendimizin övgüsüne mazhar olduk. Amuriye’nin kesin fethi, 1116 yılında yapılan Bolvadin savaşı neticesinde sağlanmıştır. İstanbul’un fethinden 337 yıl önce gerçekleşen bu zafer, Emirdağ halkı tarafından anılmaya lâyıktır. Bu konu, mutlaka değerlendirilmelidir.
Emir Mengücük, Anadolu Selçukluları (1075-1308) ile Bizanslılar arasında geçen Bolybotum (Bolvadin) Savaşında (1116) görev almıştır. Bu savaşta Anadolu Selçuklu Sultanı Müizzeddin Melikşah (Şahinşah) ordusu ile güneydeki dağ yamacına, Emir Mengücük ise kuzeydeki dağ yamacına yerleştiklerinden dolayı Sultan’ın bulunduğu dağa Sultan Dağı, Emir Mengücük’in bulunduğu dağa Emir Dağları denilmiştir.
Bizans’ın Anadolu’daki en büyük kenti Amorium (Amuriye), verimli bir ovada kurulmuş, zenginliğinin verdiği ihtişamla dikkatler hep üzerinde olmuştur. Bronz çağından başlayarak Hitit ve Frig dönemlerini de yaşayan kent, Arap ve Türk ordularının hedefi olma durumunda kalmıştır. Bugün Emirdağ-Hisar köyü içinde bulunan kentin arkeolojik kazı çalışmaları yapılmaktadır. Aynı zamanda stratejik konumu ile önem taşıyan Amuriye, ayrıntısı ile bilinen kuşatmalardan ilkini Abbasi Halifesi Harun Reşit’in oğlu Halife Mu’tasım zamanında (833-842) yaşamıştır. Annesi Türk olan Halife Mu’tasım, ordusunda Türk başbuğlara önemli görevler vermiştir. Bunlardan biri de Afşin’dir. Afşin, Amuriye kuşatmasında ordunun sağ kanadına komuta etmiş ve zaferde büyük pay sahibi olmuştur. Samarra kentinden gelen Abbasi ordusunda pek çok Türk askeri görev almıştır. Önce Aksaray’ı alan bu ordu, 1 Ağustos 838’de Amuriye’yi kuşattı. 12 gün süren savaştan sonra şehir düşmüştür.
Bizans’a böylesine ağır darbeler indirmesi sebebiyle Sultan Alp Arslan, ona hususi bir mektup göndererek kendisini affettiğini bildirdi. Bunun üzerine 100 bin altın ve aynı değerde kumaş ve eşya karşılığında Antakya kuşatmasını kaldıran Afşin, Sultan’ın huzuruna çıkmak üzere süratle hareket etti (Nisan 1068). Selçuklu kuvvetlerinin, Sultan Alp Arslan’ın emriyle başlattıkları ve dört bir taraftan devam eden Anadolu akın ve seferleri 1067 yılı sonlarında tahta oturan yeni Bizans imparatoru Romanos Diogenes’i oldukça rahatsız etmişti. Bunlara engel olmak maksadıyla 1068 yılında Anadolu yönünde bir sefere çıkan imparator bazı kısmi başarılar da elde etti. Bu sırada Antakya kuşatmasını kaldırarak Sultan’ın yanına gitmiş olan Afşin, İmparatorun Suriye’de bulunduğu bir sırada Ahlat üstünden Anadolu’ya doğru yeni ve şiddetli bir akına çıktı. Sakarya ırmağı vadisine kadar ileri harekâtını sürdürdü. Bizans’ın o zamanlar en mühim merkezlerinden olan, Emirdağ-Hisar köyde bulunan Amuriye’yi ele geçirdi.
Emirdağ yöresi bu zaferden sonra yoğun Türk göçleriyle Türkleştirilmeye başladı. Çok kısa bir süre sonra yöreye yerleşen Türkler, hamiyeti tamamen sağladılar.
KAYNAK:
TDV İslam Ansiklopedisi, Ammuriye mad.
Talat Koçak, Arkeolojik Veriler ve Yazılı Kaynaklar Işığında Amorium Kentinin Tarihi (En Eski Çağlardan Bizans Yerleşiminin Sonuna Kadar) Doktora Tezi s. 72
Kültür Portalı, Amorium Antik Kenti – Afyonkarahisar
Hasan Sezer, Emir Afşin Amorion Fatihi, Kırmızılar
Vikipedi, Bolvadin Savaşı
Yorum Yazın
Facebook Yorum