Ana dilimizden yaşadığımız ülkenin diline uzanan yol
Ana dilimiz Türkçenin önemini her gün vurgularken geldiğimiz ve yaşadığımız ülkenin dilinin önemine de vurgu yapmadan edemiyoruz. Hele de tercüman olarak ne kadar önemli olduğunu her gün görüyoruz. Her ne kadarda yapay zeka ile tercüme işine son verilmiştir gibi görülsede öyle olmadığı ortada. Hele de şiir veya edebiyat dilinde yazılmış yazılar ise tercüme edilmesi gerekenler.
Bu yıl göçün 60ıncı yılı münasebetiyle bir çok yazı ve şiirler yazıldı. Bunların bir kaçını bizlerde yazdık ve kitaplaştırmaya kadar uzandı hikaye.
Kadir Duran ile birlikte bir çalışma hazırladık ve geçtiğimiz haziran ayında İstanbul'da gerçekleşen Gurbet Fest programında sergilediğimiz ve daha sonra yardım için açık arttırma ile satılan eserlerimizin yanı sıra alıcılara bu eseri hediye ettik.
Hazırlamış olduğumuz kitabın özelliği ilk olarak göç yazıları olsada, üç dilde olması daha ayrıcalıklı bir özellikti. Ana dilimiz Türkçe ve Belçika'nın iki önemli dili olan Flemenkçe ve fransızcaya çevrilmiş olması kitabın en büyük özelliği oldu.
İlk gelenlerin gelmeden önce olan hayatları, geldikten sonra oluşan duyguları, düşünceleri ve yaşadıkları harmanlandı yaptığımız resimlerle.
Benim hazırlamış olduğum 'Toz pembe hayallerin, kömür karasıyla buluşması' isimli resim serisi kitapta Kadir Duran’ın 'Gelin' başlıklı ve diğer eserleriyle birlikte göçü kelimesiz de olsa en az kelimeler kadar anlattığına inanıyorum.
Eserimizi bu yıl bitmeden en az bir defa da Belçika'da okuyucuyla buluşturmayı hedefliyoruz. Böylece 60 yıl göç hikayelerine elimizden geldiğince yer vermeye çalıştık diyebiliriz.
Nerkiz Şahin
Yorum Yazın
Facebook Yorum