Baṣka yolu, yolları seçseydim nasıl olurdu?
Bir parkta yürürken ilkokul arkadaşlarımı düşünüyorum. Çoğu ortalama bir üniversite okudu ya da bazıları liseden sonra okumadı. Aynı mahalledeler hala. Standart bir hayatları var, evlenmişler, çocukları var.
Ne biliyim gündüz normal bir işe gidiyorlar, akşam çay içip konuşup yatıyorlar. Ya da çaprazda anne babaları oturuyor, onlara geçiyorlar falan. Kendime bakıyorum bende de olması gereken buymuṣ.
Keşke şu zaman şunu değil de bunu yapsaydım, öyle değil de böyle davransaydım, keşke şu şeyi daha erken öğrenseydim hayatım başka olurdu falan filan. O ailenin çocuğu idim, o ailede onları seçebildim. Seçtiklerim, yanlışlarım doğrularım beni bugüne getirdi. Bu hayatın her ilmeğini ben attım, kendim için en iyisini diledim.
Yapabildiğim ve yapmak istediklerim o anlarda ve şimdi bu, ne isem buyum. Objektif yaklaşıp yaptığım seçimlerdeki davranışlarımı düşününce aslında hayatım şu an yaşadığım hayattan farksız olmayacaktı. Ben değişmiyorum, isteklerim değişmiyor, davranışlarım değişmiyor, alışkanlıklarım değişmiyor. Kendimin farkına vardığımdan beri aynı çizgide ilerliyorum.
Ayaklarımıhep yere bastım ve gerçekçi oldum. Tabi hayat herzaman istediĝin gibi gitmez; emeklerinin karşılığını alamayabilirsin, bir şeyler değişmeyebilir, eksik kalır, sıkıcı olabilir, vs vs vs…Bunları kabullenmemek hayel kırıklıklarını uzatabiliyor. Bakın boyun eğmek değil, varolanla yetinmekten bahsediyorum. Olumsuzluklara karşı mücadeleyi bırakmayıp mutluluk tanelerini toplamak herhalde bizi daha huzurlu yapacaktır. Hep bir anlam ararız ya, işte kalıp savaşarak oluyor, önce kabullenmek, sonra yüzleşmek ve savaşmakla mümkün.
Hayat böyledir benim için. Ha o değil de bu olsa ne olurdu? Inanın bana insan hayatına dair hangi seçeneği seçerse seçsin, illa ki hoṣuna gitmeyen pek çok ṣey olacaktır. Seçtiĝin o hayatın içinde yeniden başka bir hayatı sorgulayacaktın. Bu kez de başka bir hayat için bu sözleri söyleyecektin.
Ne seçersen seç bu böyle, her şeyi kontrol edemiyoruz bunun sonu yok.. . Bence yapılması gereken geçmişi düşünmek yerine anın tadını çıkarıp gelecek için küçükte olsa adım atmak. Ultra büyük şeylere gerek yok. Kişiyi dünden farklı yapacak en küçük adım bile gelişiminde ilerleme kaydettirir insana. Diğer türlüsünün daha iyisi olduğu düşüncesi sadece ilüzyon ve yanlış algı yaratır.
Sevgili arkadaṣlarım ben böyle motive oluyorum
Saĝlıkla mutlu kalın
Varoluṣun kurucusu Soren Kiekegaard
bu durumu ne de güzel açıklamıṣ ..
Evlen, pişman olursun,
Evlenme piṣman olursun,
Evlen ya da evlenme, ikisinden de pişman olursun.
Dünyanın çılgınlıklarına gül, pişman olursun,
Ağla, ondan da pişman olursun,
Dünyanın çılgınlıklarına gül ya da ağla, ikisinden, de pişman olursun.
Güven pişman olursun,
Güvenme, ondan da pişman olursun,
Güven ya da güvenme, ikisinden de pişman, olursun
Kendini as pişman olursun,
Asma ondan da pişman olursun,
Kendini as ya da asma, ikisinden de pişman olursun
Işte bu her türlü yaşam bilgeliğinin özüdür...
Yorum Yazın
Facebook Yorum