Bruxelles Korner
Kadir Duran
BELÇİKA'DA TEMEL İHTİYAÇLARI KARŞILAMAK İÇİN NE KADAR KAZANMALISINIZ?
Son yıllarda, bireylerin ve toplumların bütün ayarlarını değiştiren olaylar oldu. Şimdi şu soru giderek önem kazanıyor:
Savaşın kapıda olduğu bugünlerde, ailelerin yaşamak için ne kadar bütçeye gereksinimi var?
Ecolo partisinden Kamu Sosyal Yardımlaşma Merkezi (CPAS) Yöneticisi ve Namur Yöneticisi yapmış olan Eski Politikacı Philippe Defeyt, yoksulluk, barınma ve enerji ile ilgili araştırma yaptı ve birtakım tespitleri sıraladı.
Defeyt, “Onurlu yaşamak için ne kadar bütçe gerekiyor?” sorusu doğrultusunda bekâr bir kişi ile iki çocuklu bekâr bir annenin aylık masraflarını karşılamak için ihtiyaç duyduğu geliri karşılaştırdı.
Defeyt’in ortaya koyduğu sonuçlar söyle: Bekâr bir kişinin ayda bin 530 euroya ihtiyacı var.
İki küçük çocuğu olan bekâr bir annenin ise ayda 2 bin 530 euroya ihtiyacı var.
Defeyt, bu çalışmasında bütçeyi hesaplamak için dikkate alınan kriterlerin ötesine geçtiğini ifade ediyor.
Defeyt’e göre ortaya çıkardığı iki gelir miktarı referans bütçeyle oluşturuldu.
Referans bütçeler, belirli bir ailenin topluma tam olarak katılabilmesi için ne kadar asgari gelire ihtiyacı olduğu sorusuna cevap veriyor.
Bu yaklaşımın büyük avantajı şu: Referans bütçeler, kişinin sağlıklı olup olmaması, sosyal konut sahibi olup olmaması, enerji için sosyal tarifeden yararlanması veya yararlanmaması gibi kriterlere göre belirleniyor.
Bu sonuç, durumun ne kadar kötü olduğunu gösteriyor. Bir memurun aylık maaşı ancak masraflarını karşılayabiliyor. Bir işçi ise çalışarak doğru bir hayat yaşayamıyor.
Ek olarak Belçika sevdalılarına bir not.
Artık Belçikalılar mülteci olmaya başladı. Yoksulluk kapıda. Enflasyon durdurulmaz hâle gelmiş yüzde 9,9 düzeyine ulaşmış. Devlet borcu 2 trilyon 500 milyar euro olmuş, gayrimenkul zirve yapmış, faizler gün gün artıyor, kışın kullanacak mazot kalmamış, devlet, vatandaşın bankadaki parasını denetleyip vergisini alma peşinde.
Dışarıda aklanan kara paranın devlete dönmesi için vergiden kolaylıklar sağlayan bir devlet var.
Tüm bu sonuçlar, pandemi nedeniyle olmadı. Daha önce de bir bütçe oluşturulmuyordu ve suçlular aranıyordu. Pandemi en çok devleti yöneten siyasetçilere yaradı. Bütçeyi kapatamıyorlardı, 250 milyar euroyu bir araya getiremiyorlardı. Ne oldu?
Amerika sevdası çıktı, patır patır patlamaya başladı. Devamını hep beraber göreceğiz.
Özet olarak Belçika'da orta sınıf için hayat standartları düştü. Yoksulluk sınırında yaşamamak için bir konut sahibi olunmalı, kira masraflarından kurtulmalı. Çerçevenin öbür tarafından bakarsanız uzmanlar, deneyimli mühendisler, doktorlar, mimarlar, yazılımcılar için her zaman değerli bir devlet olmalı. İlme açık, teknolojiye açık bir devlet olmalı.
Bu doğrultuda bir sözüm de Türkiye’de turizm bölgesindeki esnaflara. Tatil yapan Belçikalılara biraz saygı gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bütün bu zorluklara rağmen ata devletine tatil yapan Türkler, esnaflar, restoranlar, gece kulüpleri ve oteller biraz daha dürüstlükle karşılanmalı. Bir içeceğin şişesine 1.500 TL ( 90 AVRO), bir balığın porsiyonuna 1.000 TL ( 60 AVRO) istemek uygun değil.
İnsanları soymanın da bir derecesi vardır. Herkes bu durumun farkında.
Yurt dışındaki Türklerin başka ülkeye gitmesini engellemek için onlara vatandaşlarla aynı tarife uygulanması gerekir.
Ulus olarak bu yıl 100’üncü 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyoruz. Nice 100 yılları görmek dileğiyle.
Yorum Yazın
Facebook Yorum