Dünya Bankası COVID-19'un İkinci Dünya Savaşından bu yana yaşanan en derin ekonomik durgunluğa ve aşırı yoksulluğun artmasına neden olacağını bildirdi.
Belçika'daki noterlerin ev satış işlemlerinin sayısına göre COVID-19 salgını ile birleşen dünya ekonomisindeki durgunluk şimdiye kadar emlak piyasasını etkilememiş gibi görünüyor. Ev satın almanın, hayatımızın en büyük ve en önemli alışverişi diyebiliriz sanırım, öyle değil mi? Sonuçta; yaşamımızın geri kalan kısmını geçireceğimiz yer için yüklü miktarda ödeme yapacağız, belki de yıllar boyunca satın aldığımız evin borcunu ödeyeceğiz. Yani milyon eurolara sahip bir yatırımcı falan değilsek, ev satın almak sürekli yaptığımız bir eylem olamaz. İşte bu nedenle; ev satın alma düşüncemizin, hayatımızın en önemli kararlarından biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz, tabii ki bütçemize uygun bir ev bulup satın alma imkanına sahip isek. Ancak günümüzde, genç nesillerin başını sokabilecek konut satın alabilmeleri duyarsız yatırımcılar yüzünden gitgide zorlaşıyor.
Belçika’da tadilatlı bir sıra evin ortalama fiyatı geçen yılın ilk yarısından sonra 267.040 euro’ya çıkarıldı. 2019 yılının ortalamasına göre yüzde 1,9 artış meydana geldi. Bir apartman dairesinin ortalama fiyatı yüzde 5,9 ile daha keskin bir şekilde artarken 242,024 euro oldu.
Ekonomik fırtına yolda
Corona krizi, Belçika’nın emlak piyasasındaki önü kesilemeyen fahiş fiyat artışını engelleyemedi. Burada ilk akla gelen soru, gitgide pahalaşan emlak piyasasının ilerleyen zaman içinde ucuzlayıp ucuzlamayacağıdır. Ekonomistler, iflaslar ve artan işsizlikle birlikte gerçek ekonomik çöküşünün kaçınılmaz olduǧu fakat henüz gelmediǧi konusunda uyarılarda bulundular.
ING bankası gibi büyük bankalar, ülke genelindeki gayrimenkul fiyatlarının geçen yılın ikinci yarısında artan işsizlik nedeniyle düşmesini bekliyoruz demişse de, bu olmadı. Beklenen işsizlik artışının mevcut gayrimenkul fiyatlarını etkileyeceǧi tahmin edilsede bu konuda henüz bir açıklama yapılmadı.
Ekonomik gerileme
Beklenen ekonomik gerilemeden ilk olarak başını sokabilecek bütçesine uygun bir ev satın almak isteyen genç aileler etkilenmektedir. İşsizlik nedeniyle gelirlerinin bir kısmını hatta tamamını kaybeden aileler, bir an evvel pahalı ev kiralarından kurtulup kendi evini satın alma planını ertelemek zorunda kaldılar.
Ekonomik kriz ne kadar büyük olursa, emlak piyasası üzerindeki etkisi o kadar büyük olacaǧı, ekonomik gerileme, konut satış sayısını etkilediǧi gibi ev fiyatlarının gelişimini de etkileyeceǧi söylenmişti. Ancak, bu olmadı. Dolayısıyla ekonomik geleceğe yönelik endişe duyan ailelerin emlak planlarını geçici olarak rafa kaldırmalarına neden oldu.
Faizler düşük kalacak
Son yıllarda gayrimenkul fiyatlarının artmasına neden olan en önemli faktör düşük faiz oranlarıdır. Bankalar çok ucuz ev kredileri sağlayarak, daha fazla insanın kendi evini satın alma hayalini gerçekleştirmiş bulunuyor.
Öte yandan düşük faiz oranları, faiz yoluyla gelir elde eden tasarruf sahiplerine neredeyse hiç getiri sağlamadığı anlamına gelmektedir. Çağımızda bu durum daha çok gelir elde etmek isteyen veya parasının erimesini önlemek isteyen tasarruf sahiplerini daha fazla getiri sağlayan alternatifler arayışına itekledi. Dolayısıyla birçok yatırımcılar çözüm yolunu emlakta buldu. Uzun süre düşük kalacağı bilinen faiz oranları emlak piyasasını destekleyen en önemli faktör olmaya devam etmektedir.
Yatırımcılar duyarsız
Önümüzdeki aylarda, ekonomik krizin yatırımcı piyasası üzerindeki etkisini merakla takip edeceǧiz. Pahalı ev kiralarından kurtulmak arzusuyla kendi evini satın alma hayali kuran özellikle genç ailelerin bütçelerine uygun ev arama girişimleri geçici olarak durdurulacaǧı tahmin edilirken, yatırımcıların (örneğin kiraya vermek için ev satın alanların) emlak piyasasında çok daha aktif olacağı bekleniyor.
Gayrimenkul yatırımcıları genellikle zaten bir sermaye oluşturmuş olmanın güvenliği içinde ekonomik belirsizliğe daha az duyarlı. Yatırımcıların önümüzdeki aylarda emlak piyasasını dengede tututacaǧı beklenmektedir. Korkarım, ev fiyatlarının düşmesini bekleyen gençler için çok fazla birşey deǧişmeyecek. Eskiden ev fiyatlarının çok daha uygun olduǧu dönemde bir ev kredisiyle hem satın alacaǧınız evin miktarını hem noter masrafını karşılayan o eski bankalar, o eski imkanlar çoktan yok oldu. Devlet, 2019 Aralık ayından itibaren verilen ev kredilerinde ödenen faiz miktarını kişisel gelir vergisinden düşürme fırsatını da kaldırdı.
Gençlerin yaşama sevinci her geçen gün biraz daha ellerinden alınarak pek iç açıcı olmayan bu günlere gelindi. Hiç olmazsa ev fiyatlarını her geçen gün biraz daha artırmasalar bu onlar için bir motive kaynaǧı olurdu. Motivasyon insanları canlandıran ve harekete geçiren bir süreçtir. Gençlerin geleceǧe yönelik hayal kuramamalarına çok üzülüyorum… Yetkililerin buna bir dur demesi gerekiyor ama ne yazık ki büyük bir sorun haline gelen emlak piyasasındaki fahiş fiyat artışları görmezden gelinmeye devam ediliyor…