ÇIĞLIK SESLERİ ARAKAN'DAN YÜKSELİYOR
Çığlık sesleri ARAKAN'dan Yükseliyor
Arakan ağlıyor, insanlık uyyor. Çığlıklar yükseliyor, yürekler dağlanıyor. Yuvalar dağılıyor, çocuklar öksüz ve yetim. Analar babalar evlatsız, bir lokma ekmeğe muhtaç. Kendi vatanlarından, topraklarından kaçmak zorunda kalıyorlar. Arajan'da büyük bir insanlık dramı yaşanıyor ve tüm dünya özellikle de BM ve UNICEF her zaman ki gibi üç maymunları oynamaya devam ediyor.
Halep, Filistin, Arakan...
Hep aynı seneryo malesef.
Bazı milletler müslümanların yaşama haklarını ellerinden alıp, onlara bu dünyayı zindan edip yeryüzünden köklerini kazımayı hedefliyorlar. Böyle bir zihniyet sahibi zavalli insanlar, bilmezler ki müslümanlığın hergeçen gün dünyada mantar biter gibi çoğaldıklarını. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Gün gelecek yaptıklarınız kendi ayağınıza dolanacaktır. Dünyadan bi haber el kadar tüyü bitmemiş bebekleri , çocukları, vahşice öldüreceksin ve bu dünyada keyif yapacaksın öylemi. Yok öyle bir dünya. Sadece sizin zavallı halka gücünüz yetiyor, onlara hükmediyorsunuz. Bu rahatlığı, gücü kimlerden aldığınız ayna gibi net ve apaçık ortada. Ama zaman gelecek o size destek veren güçlerde alt olacaktır.
BM ve UNICEF siz uyumaya devam edin. Vahşet her geçen gün artıyor. Çoluk, çocuk, genç, ihtiyar, kadın, erkek demeden tüm sivil halkı hunharca öldürüyorlar. Hiçbir neden olmadan. Büyük bir insanlık suçu işleniyor. İnsan kıyımı yapılıyor bütün dünyanın gözleri önünde.
Dünya uyuma modunda sanki. Sadece action film mi izlercesine sessiz kalıp sonucun ne olacağını merakla ve büyük bir heyecanla bekliyor.
Çocuklar bizim servetimizdir. El bebek gül bebekle büyütüyor gözümüz gibi koruyup kolluyoruz. Sonrada bu masum yavrular dinsizlerin hain kurşunlarına hedef oluyor. Minik bedenleri vahşice yapılan işgencelere maruz kalıyor. Çocuklar hayatın baharında açılmayan bir tomurcukken zalimlerce zülm yapılıp, işgenceler ile öldürülüyorlar. Bu kadar vijdan yoksunu insan olamaz diye hepimiz içimizden haykırıyor, mazlumlar için sadece dua edebilmekle yetiniyoruz. Çünki bizler sıradan bir insanız. Olağan bir gücümüz ve yeteneğimiz, hokuz pokuz yapıp vijdansızlara dur deme şansımız yok.
BMGK geçen hafta toplanmış endişeli olduklarını dile getirmişler. Sadece endişeliler. Halep'te ki insan kıyımında da endişeliydiler binlerce masum bebek, çocuk ve sivil halk katliama maruz kalıp hayatlarını kaybettiler. Ama bu ağalar, beyler sadece uzaktan endişeliyiz mesajını verip ilgileniyor ayaklarına yatıyorlar. Parmaklarını dahi oynatmadılar hiç bir zaman müslüman halkı katledilirken. Uzaktan öylece film izler gibi izlediler. Akan kanların ölçümünü yaptılar resmen. Ya UNICEF onunda BM'den hiç bir farkı yok. Güya savaş maduru çocuklarını korumak onların amaçlarından birisiymiş. Siz UNICEF'ten herhangi bir çağrı duydunuz mu ? Ben duymadım. Halep'te ki, Filistin'de ki işgenceye maruz kalan çocukları nasıl görmediler, duymadılarsa aynısını Arakan'lı müslüman evlatlarımız içinde yapıyorlar. Yani görüyorlar fakat duymuyorlar. İşlerine gelmiyor. Çünki müslümanlara karşı büyük bir düşmanlık yüz yıllardan beri süre gelen bir hastalık onlar için. Ölen evlatlar onların değil. O nedenle de önemi de yok zaten.
Gelin hep birlikte UNICEF nedir, görevleri nelerdir bir bakalım. UNICEF "1946 yılında Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Acil Yardım Fonu adıyla kurulmuş ve daha sonra 1954 yılında Birleşmiş MilletlerGenel Kurulu tarafından çocuk haklarınınkorunması adına tanıtım ve savunma çalışmaları yapmak, çocukların temel gereksinimlerinin karşılanmasına yardımcı olmak ve çocukların potansiyellerini eksiksiz biçimde gerçekleştirmek için fırsatlar yaratmak üzere görevlendirilmiştir.
Dezavantajlı konumda olan çocuklara, yani SAVAŞ kurbanlarına, aşırı yoksulluk içindekilere, doğal afetlere uğrayanlara, şiddet ve sömürünün her biçiminden zarar görenlere ve engellilere özel koruma sağlanmasına büyük önem vermektedir. Olağandışı durumlarda çocukların haklarının korunması için harekete geçmektedir. Diğer Birleşmiş Milletler örgütleri ve insani yardım kuruluşları ile eş güdüm içinde hareket eden UNICEF böyle durumlarda çocukların ve onlara bakanların durumlarını rahatlatmak için elindeki imkânları iş birliği yaptığı kuruluşların hizmetine sunmaktadır. Taraf tutan bir kuruluş değildir ve ayrımcılık gözetmeden her tür iş birliğine açıktır. En dezavantajlı konumdaki çocuklarla (SAVAŞ mağduru) gereksinimleri en acil olan ülkeler UNICEF'in bütün çalışmalarında öncelik taşımaktadır. "
Yorumu siz değerli okurlarıma bırakıyorum.
UNICEF ve BM'nin görevi olduğu halde yapamadığını yine benim canım ülkem yapıyor. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyib Erdoğan'ın Bangledeş'e yaptığı çağrısı "kapılarınızı açın tüm masraflar bizden " demesi bütün dünyaya tokat etkisi yaratmış ve insanlık dersi vermiştir. İnsani yardımlarımız Arakan'a yoğun bir şekilde halen yapılmaktadır.
UNICEF, BM siz gaflet uykusundan hiç uyanmayın. Nasılsa hayatlarını kaybeden sizlerin değil müslümanların çocukları.
İYİ SEYİRLER DÜNYA ❗
Sağlıcakla kalın.
Fikriye Ayrancı Keper
Belçika-Genk 2017