DENGE

Pazar Yazısı

DENGE

Belçika'nın liman kenti Antwerpen'e (Anvers) bu sabah iş görüşmesi için gelmişken şehrin tarihi mahallesinde bir kahve molası verdim.

Sokaklar ve mimari yapı sizi tarihe bir yolculuğa çıkarırken düşüncelere dalmanız saniyeler alıyor.

Dün akşam Milli takımımızın elenmesinden sonraki oluşan ortam ve Avusturya maçından sonraki ortam arasında dağlar kadar fark vardı .

Avusturya maçından sonra övdüğümüz Montella ne o kadar övülecek kadar iyi nede dünkü maçtan sonra yerin dibine sokulacak kadar kötü bir teknik direktör.

Bana göre orta sınıf bir İtalyan hoca.

Bunları yazarken önce bir atın ayak sesleri duyuldu ardından turist gezdiren bir fayton göründü .

Aklıma İstanbul Adalar'daki atlara iyilik yapacağız derken onları nasıl kaybettiğimiz geldi .

O atları tamamen ortadan kaldırma yerine daha yaşanabilir az yorucu bir sistem getirilebilirdi.

Mesela araba başı 1 at yerine minimum 2 at , her turdan sonra bir saat dinlenme molası gibi kurallar gelse inanın hem o atlar daha mutlu olurdu hemde Adalar o orijinal kimliğini kaybetmezdi.

Ya çok seviyoruz ya çok dövüyorız,

Ya yıkıp yapıyoruz ya öyle bırakıyoruz,

Severken öldürüyor, öldüresiye seviyoruz...

Küçükken annem dünya dua üzerine duruyor oğlum derdi,bende bir ekleme yapayım ,kainatta denge üzerine duruyor.

Ah Dengeyi bir bulsak herşeyimiz kainat gibi tıkır tıkır işlerde ....

Sait Köse