Güzel insan olmak, güzel kadın veya yakışıklı erkek olmak demek değil, güzel insan olmak görene o güzelliğinin içinde kendi ruhunu bulabilmesini sağlayabilmektir.
Ben insanların dış güzelliğini veya yakışıklılığını çoktandır önemsemiyorum. Hayat bana güzel bir kadın olmaktan çok güçlü bir kadın olmayı öğretti. Çünkü yıllar zarfında nice erkeğim diyenlerin eteklerimin arkasına saklandığını, nice en iyi arkadaşımsın diyenlerin ilk fırsatta arkamdan kuyumu kazdığını bire bir gördüm ve yaşadım.
Güçlüyüm çünkü her ihanetin ardından ağlamamın beni küçük düşürmediğini, acılarımı yaşayarak her zorluğun üstesinden gelebildiğimi öğrendim. Yollar ayrıldığında ve maddiyat araya girdiğinde uzun yıllarını verdiğin eşinin bile hiçbir zaman dostun olmadığını, içim yana yana öğrendim. Güçlüyüm çünkü "eller ne der" ifadesini çoktan aştım, insanların kendi ayaklarının üzerinde durana karşı çok acımasız davrandığını, iyi günlerini de kötü günlerini de bir fırsat bildiğini, içim acıya acıya öğrendim.
Güçlü bir kadınım çünkü ailenin insan hayatındaki önemini bildiğim kadar, yalnızlığımla mutlu olmam gerektiğimi öğrendim. Yalnızlıktan korkmadığım gibi karanlıktan da korkmuyorum artık. Geceleri tek başıma kaldığımda, kendi benliğim beni korumaya yetiyor, çünkü bazı insanların (kadın veya erkek) bir zamanlar yatağımın altında yaşadığına inandığım hayalet ve canavarlardan çok daha tehlikeli olabildiğini öğrendim.
Güçlüyüm çünkü kötü niyetli vicdansız insanlara alışamadımsa da onların da var olduğunu kabullendim. Çünkü çıkarı için başkalarını harcayan, işi olana kadar seni can simidi gibi kullanan insanları ne pahasına olursa olsun karşıma almayı öğrendim. Çünkü hiç ölmeyecekmiş gibi emellerine ulaşmak için her türlü kötülüğü ve bencilliği göze alan insanlar için iyi niyetin hiç bir halta yaramadığını, böylelerinin senden hep daha fazlasını beklediğini öğrendim.
Güçlüyüm çünkü sevdiklerim için uçmam gerektiğinde uçuyorum ve yere düşmekten korkmuyorum. Değmeyenlerin uğruna yere çakıldığımda üflemekle geçmeyen acıma yanarken kendime gülmeyi de öğrendim. Güçlüyüm çünkü çok konuşarak beynini didiklemek yerine, sıradan ve kabullenilebilir yaşamın ne olduğunu, kimseyi kırmadan derdimi dile getirmeyi, sabrı ve tahammülü öğrendim. Güçlüyüm çünkü kötü niyetli çıkarcı kadınlardan çiğeri yananların beni her defasında sınavdan geçirmeleri insanlığımdan yıldıramadı. Ben güçlü bir kadınım çünkü her şeyi bir kenara bırakıp sonuna kadar savaşmayı, bana zarar gelen yerden gitmeyi ve bundan utanç duymamayı öğrendim.
Güçlüyüm çünkü mevkinin, konumun ve kıyafetin insanları önemli kılmadığını öğrendim. Evimin bir tarafı çöktüğünde kolları sıvayıp işe girişmeyi 'ben kadın halimle ne yapabilirim' dememeyi öğrendim. Güçlüyüm çünkü kadınlığımı unutturacak erkek gücü yükünün altına girmeme rağmen kadın kalmayı, her koşulda ben olmayı, içimdeki çocuğa sahip çıkmayı, hayallerimin peşinden koşmayı ve kralı da gelse çıkarlarım için dansöz gibi kıvırmamayı öğrendim.
Demem şudur ki sevgili hayat, beni çokça sınadın, çok zorlandığım yollardan geçmemi sağladın, bana istediğim şeyleri vermek yerine, istediğim şeyleri kazanmak için oldum olası çok çalışmam gerektiğimi öğrettin. Hatta sahip olmak istediklerime çok çalışmam da yetmedi ve yıllarca ektiklerimi başkalarına biçtirdin. Biliyorum, eğer bana tam tersini sunmuş olsaydın, ki belki de kolay yolu, yüz değil, bin defa sundun ve ben görmemezlikten geldim, şimdi çok daha farklı bir konumda ama çocuklarına bile faydası olmayan mutsuz ve birinin kuklası olarak yaşamımı sürdürüyor olacaktım.
Güçlü kadının seveni olmaz fazla çünkü onca ihanetten sonra Allah'ın hiçbir kuluna eyvallah etmez. Güçlü kadınlar canlarının pahasınada olsa kimseye haksızlık etmemeye, kimseyi kırmamaya özen gösterirler, çünkü ayaklarının üzerinde ne kadar güçlü de dursalar, çaresizliğin vermiş olduğu acıyı iyi bilirler ve bunu başkalarına yaşatmak istemezler. Ama ısrarla kaşınan olursa da onun haddini bildirmekten asla çekinmezler. Güçlü kadın güçlü olmayı kendisi seçmez, güçlü olmak zorunda bırakılır. Onun şu maddiyat dünyasında sadece iki seçeneği vardı, ya güçlü olacaktı yada yok olup gidecekti. Çocukları da varsa onunla birlikte onlarda da yok olup gideceklerdi. Birazcık sorumluluk sahibiyse, nelerin üstesinden geldiğinin ve nelere göğüs gerdiğinin kendisi bile farkında olmadan günden güne güçlenir, mecburdur buna, zayıf olmaya hakkı yoktur. Taa ki gün gelir aştığı zorluklara dönüp baktığında, içi ürpererek ne kadar güçlendiğini farkeder ama buna sevinemez bile ve benliğini garip bir hüzün sarar... içten içe "güçlü olmayı ben istemedim ki" diye haykırır aslında, haykırır ama bunu kendinden başka kimseler duymaz, duyuramaz. Güçlü kadın olmayı o hiç istememişti, onun tek istediği kendisi ve çocukları için kabuslardan uzak güvenli bir hayattı. Hayat işte, bazılarına çok adil davranırken, bazılarını yerden yere vurur...