Bruxelles Korner
Kadir Duran
GALATASARAY-BARCELONA MAÇI BİR MUCİZE OLDU BİR ZAFER OLABİLİR
Bugün pazar, bugün biraz farklı yazalım, bugün futbol olsun konumuz. Türkiye Süper Lig'den değil, Avrupa'dan bir maç olsun, söz konusu Galatasaray-Barcelona maçı.
Geçen perşembe günü Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi son 16 turu ilk maçında Barcelona ile deplasmanda 0-0 berabere kaldı.
CİMBOM, İSPANYA'DAN AVANTAJLI DÖNDÜ
Barcelona Başkanı Joan Laporta “Galatasaray büyük bir marka. Futbol dünyasında Türkiye denince akla Galatasaray gelir. Barcelona ile Galatasaray’ın çok fazla ortak yanı var.” dedi.
Elemeler kurası çekildiğinde umarım Barcelona çıksın demiştim, Barcelona’nın çıkması Galatasaray için en güzel mucize oldu.
Ligde çok kötü sezon geçiren Galatasaray, Türkiye 'de hiçbir iddiası olmayan ve gelecek sezon hiçbir uluslararası turnuvada olmayacak bir takım.
Öbür yandan yeniden yapılanan bir Barcelona, yeni teknik direktörüyle şampiyonlar ligine veda etmiş bir şampiyon.
Aslında iki takımın benzer tarafları var: İkisi de isimlerine yakışmayan yerdeler, iki zayıflamış marka bu turnuvayı iyi yerde bitirmek istiyor, ikisi de istekli, seyirci ve yönetim baskısı altında. Bu maçın önemi çok büyüktü ve bu skorla Galatasaray Barcelona'yı frenledi (İspanyol gazetelerinde manşet oldu.). 93 gün sonra Barcelona gol atamadı ve kazanmayı İstanbul'a bıraktı, bıraktı ama kazana bilecek mi? Gazetelerde “İstanbul cehennemi Barcelona'yı bekliyor.” manşetleri çıktı çünkü Galatasaray’dan üç gün sonra Barcelona Real Madrid derbi maçı oynayacak.
Bu arada oynanan maçtaki beraberlik sizce bir tesadüf veya şans mıydı veya bilinçli bir oyunla mı geldi?
Benim açımdan beraberlik bir şans değildi hatta Galatasaray kazanabilirdi, oyuncular son paslarda biraz daha ayarı tutturabilseydi. Heyecan mutlaka bir faktör olmuştur, 100 bin seyircinin önünde El Camp Nou gibi bir arenada oynamak çok zor, muhtemelen ayakları ve bacakları titredi.
Heyecan engeline rağmen Galatasaray iyi bir dizilişle konsantre olmuş biçimde mücadeleci bir görünüm sergiledi. Biraz da şans vardı, Barcelona’nın bir topu direkten döndü.
Makalemi maç analizi için yazmadım fakat biraz özet makalemi daha kolay anlanmasını sağlar diye düşündüm.
Barcelona kura çekimi Galatasaray adına bedeli ödenmeyecek bir reklam oldu, dünyanın her köşesinden izlenecek bir maç oldu.
Gelecek 10 yıl içinde karşı karşıya göremeyeceğimiz iki takımı bir araya getiren bir kura çekildi. UEFA ve Şampiyonlar Ligi’ne Türk takımlarının katılma ihtimali de azaldı, bu nedenle yıllar boyunca konuşulacak bir maç oldu ve rövanş maçı tarihi bir zafer olma ihtimali taşıyor çünkü bu kadar tesadüf olamaz. File bekçisi, teknik direktörü, Barcelona'nın zor dönemi… Bir daha olmaz.
Galatasaray için büyük bir mucize yaşatma günü geldi, ilk mucize oldu, beraberlikle Türkiye'ye dönüldü, ikinci mucize de olsun. Galatasaray zaferle turu geçsin ve anılarda kalan bir maç olsun.
İlk maçın adamı yoktu, bütün oyuncular mevkiinde çok iyiydi. Lakin içlerinde iki önemli ismi söylemeden geçemiyorum, birincisi File Bekçisi Inaki Pena. Galatasaray’ın Barcelona'dan sezon sonuna kadar kiraladığı 23 yaşındaki file bekçisi Inaki Pena'nın performansı bizleri çok heyecanlandırdı ve gol vuruşlarını durdurdu.
Genç oyuncu geçen sezon yani bundan beş ay önce Barcelona'nın file bekçisiydi, şimdi kendi seyirci ve arkadaşlarına karşı çıktı ve geldiği günden bu yana en güzel maçını çıkardı. Bunun adı profesyonelliktir, sevgi, duygusallık bir yana, ekmeğini yediğin yere karşılığını vermektir. Bundan tecrübe çıkarmamız gerekiyor,
Bu arada bonservisini almak için Galatasaray ve Barcelona kulübü ile pazarlıkların kısa süre içinde start alacağını bildirildi. Yönetim, başarılı bir performans çizen Inaki Pena'nın 3 milyon euro olan fiyatını daha fazla artmadan bu işi çözmeyi planlıyor.
İkinci isim ise Teknik Direktör Domenec Torrent
Domenec Torrent "Barcelona, dünyanın şu anda en formda takımlarından biri. Bizim için özel bir maç. Çok uzun süre Barcelona'da çalıştık. Kaleci antrenörümüz 22 sene Barcelona'da çalıştı. Ben de orada çalıştım. Taraftarı olduğumuz takım. Özel olacak ama kendimizi savunacağız, elimizden geleni yapacağız." dedi.
Bu konuşma, Domenec Torrent'in maçın ikinci adamı olduğunu gösteriyor, keza
File Bekçisi Ineka Pena gibi Torrent de “Profesyonellik budur.” dedi.
Tabii ki bunları yazarken Kerem Aktürkoğlu'na bir satır yazmadan geçemeyeceğim, "Harry Potter" Kerem gibi Erzincan 3.lig'den gelip dünya yıldızı olmak kolay bir süreç değildir.
Galatasaray 'a transferinden bu yana yükselişte olan, ilerleyen genç bir futbolcu Kerem, performansı onu milli takıma yükseltti, bununla yetinmeyip daha farklı yerlere gelebilecek bir kabiliyette. "Harry Potter" ismi futbolundan değil, taktığı gözlüklerden dolayı verilmiş, kendisinin geleceğin büyük futbolcu adayı olduğu çok doğrudur fakat bu yıldızlaşma medya tarafından abartılıyor. Barcelona maçında gösterdiği performans hatasız kalmadı, o nedenden büyük oyuncu adaylarının medyadan uzak olmalarını temenni ediyorum.
Rövanş mücadelesi 17 Mart'ta İstanbul'da oynanacak.
Yorum Yazın
Facebook Yorum