Gençlerin Din Arayışı ve Özgün Bakış
Günümüzde gençler arasında din konusunda ciddi bir sorgulama ve arayış dönemi yaşanıyor. Kimisi deist, kimisi agnostik oluyor; hatta bazıları isimlerini bile bilmediğimiz yeni akımların peşinden gidiyor.
Peki, gençler neden böyle bir yola sapıyor ?
Öncelikle, bu dönemin gençliği bilgiye kolay erişim sağlıyor. İnternet sayesinde her türlü bilgiye ulaşabiliyorlar. Bu elbette ki bir avantaj. Ancak aynı zamanda kafa karışıklığını da beraberinde getiriyor. Çünkü doğruluğu şüpheli pek çok bilgi, gençlerin zihinlerinde soru işaretlerine yol açıyor.
Örneğin, sosyal medyada veya çeşitli forumlarda yayılan yanlış bilgiler, gençlerin din konusunda kafalarını karıştırabiliyor. Bu yüzden doğru ve güvenilir kaynaklardan bilgi edinmek oldukça önemli.
Bir diğer etken, modern yaşamın getirdiği hızlı tempolu hayat. Gençler, sınavlar, kariyer planları, sosyal baskılar arasında sıkışmış durumda. Din, bu yoğun tempo içinde çoğu zaman ikinci plana atılıyor. Ayrıca, geleneksel dini öğretiler ve modern yaşam arasındaki uyumsuzluk, gençlerin dine olan bakış açılarını olumsuz etkileyebiliyor. Örneğin, teknolojinin ve bilimin hızla ilerlediği bir çağda, gençler bazen dini öğretilerin bu gelişmelere cevap veremediğini düşünebiliyorlar.
Bunların yanı sıra, din adamları ve büyüklerin gençlere yaklaşım tarzı da çok önemli. Gençler, kendilerini anlamayan, sürekli eleştiren ve yargılayan bir yaklaşımdan uzaklaşıyorlar. Onlara nasihat etmek yerine, anlamaya çalışmak ve sorularına samimi cevaplar vermek gerekiyor. Gençler, din konusunda sorular sorduğunda yargılanmadan, anlayışla karşılanmak istiyorlar. Bu yüzden, onları dinlemek ve anlamaya çalışmak çok önemli.
Peki, ne yapmalı?
Öncelikle, gençlerin bu arayış dönemini doğal karşılamalıyız. Onları yargılamak yerine, anlamaya çalışmalıyız. Bilgiye erişimlerini kontrol etmek yerine, doğru kaynaklara yönlendirmeliyiz. Onlara İslam’ın sadece bir ibadetler bütünü olmadığını, aynı zamanda bir yaşam felsefesi olduğunu anlatmalıyız. Sevgi, saygı, hoşgörü gibi değerlerin İslam’ın temel prensipleri olduğunu vurgulamalıyız. Ayrıca, İslam’ın sadece bireysel ibadetlerden ibaret olmadığını, aynı zamanda sosyal adalet, yardımseverlik ve dayanışma gibi kavramları da içerdiğini vurgulamalıyız.
Son olarak, gençlerin dinle bağlarını güçlendirmek için onların dilinden konuşmalıyız. Modern dünyanın getirdiği sorunlara İslami bakış açısından çözüm önerileri sunmalıyız. Örneğin, çevre sorunları, sosyal adaletsizlik veya teknoloji bağımlılığı gibi konularda İslam’ın ne söylediğini onlara anlatmalıyız. Onların ilgi alanlarına hitap eden, güncel ve anlamlı içerikler üretmeliyiz. Bu sayede, İslam’ın modern dünyada da geçerli ve anlamlı olduğunu görebilirler.
Gençlerin din konusunda yaşadığı bu arayış dönemi, aslında onların kişisel ve zihinsel gelişimlerinin bir parçasıdır. Bu dönemi sağlıklı bir şekilde atlatmaları için onlara destek olmalıyız. Onlara sabırla ve sevgiyle yaklaşmalı, sorularına dürüst ve samimi cevaplar vermeliyiz. Ayrıca, İslami değerleri günlük hayatlarına nasıl entegre edebileceklerini göstermeliyiz. Örneğin, dürüstlük, yardımseverlik, hoşgörü gibi değerlerin sadece dini birer öğreti olmadığını, aynı zamanda iyi bir insan olmanın gereklilikleri olduğunu anlatmalıyız.
Unutmayalım ki, gençler bizim geleceğimizdir. Onları doğru yönlendirdiğimizde, inançlı, bilinçli ve güçlü bireyler olarak yetişeceklerdir.
Gençlerin yüreğine sevgiyle dokunursak, geleceği aydınlatan ışık olurlar.
Sevgiyle Kalın
Fikriye Ayrancı Keper
Türkiye-İstanbul
Yorum Yazın
Facebook Yorum