Gökyüzü mavi
Geçtiğimiz son haftalarda gökyüzü hangi renkti hatırlamıyorum. Büyük ihtimal gri olduğunu düşünüyorum. Öyle değilse de dikkatimi çekmedi ve her gün uyandığımız gökyüzünün altında yaşamamıza rağmen fark etmemek ne kadar acı aslında. Bugün her nedense, özel olarak gökyüzüne bakmamış olsamda, mavi olduğu gözümden kaçmadı. Bunları yazarken beyaz ve yumak yumak gök yüzündeki seyrek serpilmiş bulutlar hafif hafif süzülürken beni de kendileriyle alıp götürmeyi başardılar.
Geriye dönüşlü düşüncelerin her biri birbirini takip ederken çocukluğuma kadar gittiğimi fark ettim.
Bu aralar o kadar yoğun geçmişti ki günler, bırak çocukluğuma gitmeyi bir gün öncesini bile düşünüp değerlendirmeye vaktim olmamıştı sanki. Halbuki kendime çok öncelerden söz vermiştim her gün biraz durup geriye bakıp düşünmeyi. Geçmiş günleri gözden geçirmeyi. Ara sıra sırf kendime vakit ayırmayı. Ne kadar önemli olduğunu unutur gibi olmuşum bu günlerde.
Kayan bulutların üzerinde geçmişe yolculuk yaparken hatırladım kendime olan sözümü.
Bugün biraz kendimle vakit geçirmeye karar verdim. Yürüyüş yapmam gerektiğini hatırladım. Kendime iyi gelen şeylerden biri yürümekti çünkü. İnsanın en iyi düşünebildiği anlar yürüyerek düşündüğü zamandır. Gökyüzü maviye boyanmış ve umudun rengini giymişti. Sıra bilinçli olarak ilk adımı atmaktaydı. Hayatımızın geri kalanı aslında bu günden ibaretti. Böylelikle bugün bizimdir ve bu günümüzü değerlendirmemiz gerekmekte deyip yazımı kısa ve kendime olan sözümü tutup harekete geçmeye karar verdim.
Umuda doğru giden günler sizinlerin olsun...
Nerkiz Şahin
Yorum Yazın
Facebook Yorum