TÜRKÇE VE İYİ BİR EĞİTİM İÇİN
GÜÇBİRLİĞİ YAPMALIYIZ
Türkçe, Almanya’da en çok konuşulan ikinci dildir. Bu ülkede üç milyon yurttaşımız yaşamakta, 600 binden fazla çocuğumuz okula gitmektedir. Verilen bunca mücadeleye rağmen çocuklarımızın sadece 90 bini, (’si) anadili dersine katılmaktadır. Anadilini iyi öğrenen çocuklarımız diğer derslerde de başarılı olmakta, toplumda ileri konumlara gelmektedir.
Öğrencilerimizin başarı oranını yükseltmek, lise ve üniversitelere giden öğrenci sayımızı artırmak ve gençlerimizin iyi bir meslek sahibi olmalarını sağlamak için anadilimiz Türkçeye sahip çıkmalıyız. Bunun için Türk toplumunun tüm kurum ve kuruluşları planlı, programlı ve uzun vadeli bir çalışma yürütmek zorundadır. Bu çalışma Avrupa’nın tüm ülkelerinde yapılmalıdır.
TÜRKÇE DERSİ İÇİN TALEPLERİMİZ ŞUNLARDIR:
1- Günümüz dünyasının çokdilli insanlara gereksinimi vardır. Anadili, göçmen çocukların eğitim kurumlarına yanlarında getirdikleri bir zenginliktir. Anadilde eğitim desteği, anaokullarında Almancayla paralel başlamalıdır. “Almanya çapında ikidilli ve çokdilli anaokullarının açılması teşvik edilmeli; ortak yaşamı ve eğitimdeki kaliteyi destekleyecek bu tür eğitim merkezlerine siyaset kurumları destek vermelidir.ˮ(1)
2- Anadili dersi normal ders programı içinde yer almalı ve haftada 5 saat (en az 3 saat) verilmelidir. Ders kitapları dil ve içerik yönünden yaşanılan ülke gerçeklerine uygun olmalıdır. Verilen not sınıf geçmeyi etkilemeli, başka bir yabancı dil notunun yerini tutmalıdır. Anadili dersine kayıtlar okul başlangıcında bir kez yapılmalı ve okul bitinceye kadar geçerli olmalıdır. Anadili dersi açılabilmesi için ilkokullarda 12, ileriki dönemde 15 öğrenci yeterli sayılmalıdır. Türkçe dersi 6. sınıftan itibaren ikinci veya üçüncü seçmeli yabancı dil dersleri arasında yer almalıdır. “Türkçenin önündeki kurumsal engeller acilen kaldırılmalı, Türkçe anadili dersleri Türklerin yoğun olduğu tüm eyaletlerde yaygınlaştırılmalıdır.ˮ (2)
3- Anadili dersi organizasyon, içerik ve personel bakımından desteklenmelidir. Öğretmenlerin meslek içi eğitimine önem verilmelidir. Öğretmen kadroları göçmenlerin gereksinimlerine; her ulusun öğrenci oranına göre belirlenmelidir. Öğretmenin uzun süreli hastalığı durumunda vekil öğretmenler görevlendirilmelidir. Öğretmenlerimizin çalışma koşulları düzeltilmeli, yerli ve göçmen öğretmen maaşları arasındaki eşitsizlik giderilmelidir.
4-Anadili dersleri, vergilerimizi ödediğimiz Alman Devleti’nin yetki ve sorumluluk alanı içinde olmalı, maliyeti Alman Devleti tarafından karşılanmalıdır. Türkçe öğretmeni gereksinimi Duisburg-Essen Üniversitesi’ndeki Türkçe Öğretmenliği Bölümü’nden karşılanmalı; burada ilkokullar (Primarstufe) için de Türkistik Bölümü açılmalıdır. “Bunun yanısıra Almanya çapında üç değişik üniversitede Türkçe öğretmeni yetiştirecek bölümler açılmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosluklarının himayesinde verilen Türkçe dersleri geçici statüde olmalı; bu dersler uzun vadeli olarak Eyalet Eğitim Bakanlıkları tarafından
verilmeli ve denetlenmelidir. Dış Türkler Başkanlığı, Türkçeye destek verecekse Türkistik / Türkoloji bölümlerinin açılmasına ciddi anlamda maddi katkı sağlamalıdır.ˮ (3)
5- Anadili dersine katılmak özendirilmeli, bazı Alman yetkililerinin ve öğretmenlerin anadili dersine katılımı engelleme girişimlerine izin verilmemelidir. Alman okul sistemi içinde çocuklarımıza yapılan haksızlıklara anında ve üst düzeyde tepki gösterilmeli; Almanca ders kitaplarında Türk düşmanlığını körükleyen metinlerin çıkarılması için çaba gösterilmelidir.
6- Ana-baba eğitimi üzerinde önemle durulmalı, bu alanda projeler geliştirilmelidir. Türkçenin önemini ve taleplerimizi içeren bildiriler, afişler, Almanya’daki okul sistemi ve meslek eğitimi hakkında aydınlatıcı broşürler yayımlanmalı; başta TRT olmak üzere tüm basın-yayın organları yurttaşlarımızı, Türkçe ve çocuklarımızın eğitimi konusunda duyarlı hâle getirmeye çalışmalı ve kamu spotları hazırlamalıdır.
7-Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ve devrimlerimizin Almanya’da okutulan ders kitaplarında yer alması için çalışılmalıdır. Ulusal ve dini bayramlarda Türkçenin önemine vurgu yapılmalıdır. Başarılı öğrencilerimiz desteklenmeli ve ödüllendirilmelidir. Konsolosluklarımız anadili dersine katılan öğrencilerin pasaport işlemlerinden ücret almamalıdır.
8- Eğitim alanında çalışmalar yapan öğretmen ve veli dernekleri devletimiz tarafından her yönden desteklenmeli; bu alanda atılacak her adımda bu kuruluşlarla işbirliği yapılmalıdır. Yurtdışında yaşayan Türk toplumunun ulus ve dil bilincinin güçlendirilmesi için sanatsal ve kültürel etkinliklere ağırlık verilmeli; sanatçıların, yazarların ve bilim insanlarının çalışmaları desteklenmelidir.
Not: 1-2-3 nolu italik yazılı bölümler, Anadili Türkçe Eğitimi girişimin basın bildirisinden alınmıştır.