GÜZELLİĞİN SEVGİSİ
Annemi kaybettikten sonra güçsüzlük, ümitsizlik, idealsiz bir yaşantı, beklentisiz ilişki, heyecanı olmayan bir hayatı yaşamaya başlamıştım artık. Hiçbir şeyden zevk alamıyordum. Sadece hayat içinde bir birey ve kul olarak görevlerimi yerine getirmeye çalışıyordum hepsi o kadardı. Dört ay önce son derece riskli olan ve sinsi ilerleyen hastalığımdan kurtulmuştum. Yaklaşık beş buçuk saat süren bir ameliyattan sonra bir gün hayat mücadelesi verilen oda da yani yoğun bakımda kaldım. İki gün sonra da hesapta olmayan ağır bir ameliyat daha geçirmiştim. Kendimi toparlayamam korkusunu yaşarken önce Rabbimin izni sonrada eşimin, çocuklarımın ve kardeşlerimin büyük desteği ile eski sağlığıma kavuşmuştum. Hastanede kaldığım o sekiz gün içerisinde çok şeyler öğrendim. Bunların en önemlisi sağlıklı olmanın hiçbir değerle paha biçilemeyeceğini, özellikle bedavadan farkında olmadan alıp verdiğimiz nefesimizin hayatta kalmamızın habercisi, veli nimetimiz olduğunu ve sevginin gücünü bir kez daha anlamış oldum. Rabbimize ne kadar şükretsek azdır. Sahip olduklarımızın değerini kaybetmeden önce bilmeliyiz...!
***
Hastalıklarla mücadele ediliyor. Belli bir zaman sonra Allah'ın izni ile sağlığımıza kavuşuyoruz. Geçmeyen tek bir yara vardır. O da yürek yarası. İyileşirmiş bilmiyoruz. Belki sorunu çözersek bitecek. Lakin bitmeyen kronik bir hal alan durumlarda işte böyle bir zamanda kalbin ve beynin girer devreye. Zamana bırakmışsındır bazı şeyleri belki olacak diye. Umut dünyası işte hep böyle değil miyiz küçücük bir kıvılcım ufacık bir hayata dokunuşla çözüldü biliriz.
Bundan sonra da böyle ilerleyecek umuduyla hayata yeniden tutunuruz. Yüreğimizde bahar mevsiminde ki enerjiyi ve coşkuyu yaşarız. Kalbimizin yeniden atmaya başladığını hisseder mutlu oluruz...
Her şey sana hoş gelir yüreğinin güzelliği yansır çevrene. Nefret ettiğin birinin güzel yanlarını görmeye başlarsın. O kişiye olan öfkenin dindiğini hissedersin. Üşüdüğün soğuk havanın aslında yüreğini ısıttığının farkına varırsın. Sonbaharda dökülen yaprakların hüzün verdiğini unutur, yeni bir umutla yeşereceğini düşünür mutlu olursun. Yüreğinin tamamını aşkla, sevgiyle, şefkatle doldurur, en güzel hislerle süslersin. Dünya'nın en mutlu insanı senmişsin gibi büyük mutluluk yaşarsın kendi dünyanda. Sevdiklerinle birlikte olmaktan keyif alırsın. Sahip olduklarının farkına varırsın. Yaptığın her şeyden haz alır mutlu olursun. Yeterki mutlu olmanın yollarını bil.
Aslında mutlu olmak o kadar kolay ki biz insanoğlu her zaman zora koşarak olmayacak bir şeyi oldurmak için anlamsızca mücadele eder dururuz. Yani mutsuz olmak için neyimiz var neyimiz yok ortaya döker el birliği ile bunu başarırız.
Nelermiş bunlar, hemen birkaç tanesini saymak istiyorum. Konumuz ikili ilişkiler olduğu için bu yöndeki olumsuzlukların altını çizmek isterim. Eşler arasında ki uzun süren küslükler ve bu zamanla nefrete dönüşerek aralarında ki sevgi muhabbetin bitmesine nedendir. Karı koca tartışmalarında ki haklılık mücadelesi her iki tarafında sınırlarını zorlayarak dönülmeyecek noktaya getirmeye neden oluyor. Anlamsızca yapılan kıskançlıklar. Temcit pilavı gibi yapılan eski hataları ve yaşananları sürekli ısıtıp ortaya getirilmesi. Buda ikili ilişkilerde yaşanan sıkıntıları volkana dönüştürmede büyük bir etkendir. İleriye bakılmadığı sürece o ilişki hep karanlık kalacak ve asla iyileşme yaşanmayacaktır.
Bir okurumla karşılaştım geçen hafta. Tüm yazılarımı büyük bir heyecan ve beğeni ile okuduğunu ve beni yakinen takip ettiğini söyledi. Bu bana çok iyi gelmiş ve mutlu etmişti. Ama sohbetimiz ilerledikçe yaşadığı mutsuzluğu anlattı uzun uzun ve bende pür dikkat kendisini dinliyordum. O anlattıkça yüreğim acıyordu. Maalesef anlattıkları çoğu ilişkilerde halen yaşanılan şeylerdi. Yani anlattığı hiçbir şey yabancı gelmiyordu bana. Bunların bazılarını yukarıya özet geçerek yazmıştım. Bu konuda yazmak isteyipte yazamadığım çok şeyler vardı daha. İçimden toplum olarak nereye gidiyoruz, noluyoruz. Böyle sorunlu ailelerde ki çocukların psikolojileri ne durumda diye büyük endişe duymuş çok üzülmüştüm.
Günümüzde evliliklerde naylon oldu maalesef. Tahammülsüzlükler, küslükler, inatlaşmalar, gereksiz gururlar, şişik egolar, küstahlıklar, her şeyi ben bilirimler, ben söylemistimler, dik kafalılık, tatminsizlik, yalnızlığa terk etmeler, gereksiz söylemler vs.…vs... Maalesef ikili ilişkilerde günümüzde durumlar bu şekil. Biz bunları uyguladıkça asla mutlu olamayız asla ileriye bakmazsak her zaman geçmişte takılı kalırsak evlilikler ve ilişkiler heyecanını muhabbetini kaybeder. O ilişki filmin sonuna doğru yol alır. Sonrada oturur kafamızı iki elimizin arasına koyar vicdan muhasebesini yapar düşünür, keşke türküsünü çalar söyleriz.
Şunu unutmayalım ilişkilerde illaki tartışmalar, anlaşmazlıklar olacaktır. Önemli olan karşı tarafı incitmemeye, onurunu gururunu zedelememeye, aşkınıza zarar vermemeye, sevginizi, saygınızı bitirmemeye özen göstermeliyiz. Bir kez bitince bitiyor daha dönüşü olmuyor. Anlayışlı olalım, şefkatle yaklaşalım eşimize. Her zaman değerli olduklarını hissettirelim. Sevgiyi dışarda aratmayalım sınırsız sevgi sunalım. Dokunalım okşayalım. Hak ettiği güzel kelimeleri söyleyelim. Biraz şımartalım. Seni Seviyorumları havalarda uçuralım. Bunu yaptığında senden birşey eksilmez emin ol. Hatta değerin artar sevgiyle şımartılırsın. Asla aşkta, sevgide bencillik ve gurur yapma. Günün sonunda kazanan hep sen hep biz oluruz. Sen ne kadar sevgi verirsen o kadar karşılığını alırsın. Ona göre kendimize yapılmasını istediğimizi karşı tarafada verelim yada tam tersi. Her zaman empati yapalım. O zaman daha az hata yaptığımızın farkına varırız. Karşı tarafada nasıl yaklaşmamız gerektiğini çok iyi biliriz.
Özetlersek mutlu evliliğin sırrı birçok unsurun karışımından oluşmaktadır; sevgi, saygı, güven, eşlerin mutlaka vermesi gereken ödünler ve yapması gereken fedakarlıklar, duygusal istikrar ve destek, biraz karşısındakinin verme ve alma ihtiyacını tanıma, biraz da maddi güvencedir.
Sevmesini bilmiyorsanız sevilmeyeceğinizide bilmelisiniz...
Tüm okuyucularımın yuvasında mutluluk için olması gereken unsurların yaşanmasını temenni ediyorum.
Sağlıcakla sevgiyle kalın...
Sizi Seviyorum
Fikriye Ayrancı Keper
Belçika-Genk 2023
Yorum Yazın
Facebook Yorum