İDARİ YAPILANMADA EMİRDAĞ-1
- CIRGIN KARYESİ
Kelime anlamı olarak az, küçük, zayıf, arının son oğulu demektir. Bazı yerel ağızlarda balık, kurbağa yavrusu anlamına da gelir. Osmanlı kayıtlarında, “Karahisar-ı Sahip sancağı Türkmen taifesinden” olduğu belirtildikten sonra “Cırgın cemaatı Muslucalu aşiretindendir.” şeklinde de kayıt düşülmüştür.
Cırgın, hem cemaat ve hem de yerleşim merkezi adı olarak kullanılmıştır. Cırgın, bugünkü Karaağaç (merkez) Köyünün doğusunda bulunmaktadır. Şu anda yerleşim merkezi değildir, tarım arazisi olarak kullanılmaktadır.
Emirdağ yöresine ilk yerleşmeler Selçuklular döneminde olmakla birlikte, Cırgın iskanı , III. Ahmet (1703-1730) döneminde gerçekleşmiştir. Kayıtlarda Cırgın karyesi olarak geçer.
Aslında 1691’de Emirdağ’a Boz-ulus göçleri başlamıştır. “Osmanlı İmparatorluğu teşkilatlı olarak yerleştirme hareketleri yapmıştır. Devlet, gerekli gördüğü yerleri iskân yapabilmek için yükümlülüğü olmayan halkı bulundukları yerlerden kaldırıp başka yerlere naklederlerdi. Bu şekilde imparatorluk camiasını teşkil eden kitlelerin birbiriyle kaynaşması ve boş yerleri
iskân cihetine gidilmiştir. “Buna bağlı olarak III. Ahmet’in Rakka Beylerbeyi’ne yazdığı fermanla Bozulus Türkmenlerinden Muslucalu cemaatinden Çilli, Öşili (Evşili), Kaçarlı, İncili, Hacı Fakılı, Caberli... kabileleri Emirdağ’a yerleştirildiler.”
B. MUSLUCALU NAHİYESİ
Musullu, Muslucalu, Musacalu oymakların üçü de birbirinden farklıdır. Emirdağ yöresine bu üç oymaktan da yerleşmeler olmuştur. Aşiret İskan Defteri,Maliye Defteri No:701’de Muslucalı ile ilgili şu bilgiler bulunmaktadır:700 hane olan Musacalu cemaati kendi sakin oldukları yerlerden kalkıp ahar mahallerde perakende ve müteferrik olanlar, hâlâ bulundukları mahallerden sakin olalı on sene mürur etmeyip ahut avarız hanesine kayıt oldukları zabitlerine eda etmeleri iskan şurutundandır. Cemaat-i mezbure yedi kabileden mürekkeptir; Kabile-i Kacerli, Öşili (Evşili), Tanburacı, Çilli, Hacıfakılı,Caberli ve İncili.1146/1733 senesinde Rakka’dan ifraz ve malikane füruht olmağla mukataya kayd olunmuştur.Musacalu cemaati Bozulus aşiretine tabidir.1153/1740 yılında Musacalu aşireti ahalileri Karahisar-ı Sahip Sancağının Barçınlı ilçesinde boş ve ören köylere iskan olunmaları için emir verilmiştir. Kengiri (Çankırı) Sancağına gelip gitmeleri men olunan Kengirli mutasarrıfı ve Beylerbeyine hitaben ferman yazılmıştır. Sene 1166/1752
1850’de Karahisar-ı Sahip sancağı yeni bir yapılanmaya gitmiş ve kazaların baplı olduğu muhaslıklar şöyle tespit edilmişti:
Karahisar-ı Sahip Muhassılığı: Merkez Afyon, Sandıklı, Çal, Çivril, Sincanlı kazaları
Bolvadin Muhassılığı: Merkez Bolvadin, Han, Bayat, Musluca (Emirdağ), Nevahid-i Barçınlı (Kemerkaya), Ishaklı, Karamık, Çay, Şuhut, Karaadilli, Çölabat kazaları
Nahiyeye Bağlı Köyleri Karaağaç, Elhan, Ağılcık, Horan, Soğukkuyu, Suvermez,Dağılgan, İkizce, Firikli, Hamza Hacılı, Pörnik, Veysel, Çiftlik,Keçili, Günkara, Yüreğil, Kolanşam, Çatallı, Tez, Dere, Balcam, Karacalar, Demircili, Türkmen, Güveççi, Çaykışla, Avdan, Bademli,Eşrefli, Davulga, Debbağlar (Tabaklar), Sığracık, Bey,Kalıncalı, Kulaklı, Gedikevi, Sarıkavak, Arslanlı, Burunarkaç, Bağlıca, Kırkpınar, Dikilikaya, Alikan.Musluca kasabası kazanın merkezidir.
Bu kasaba doğudan batıya doğru uzanan bir ovanın batı tarafında bulunan ve Adaçalı deninilen bir tepenin yanında güzel suyu, temiz havasıyla meşhur Emir dağına bir buçuk saat mesafededir. Afyonkarahisar’a on iki, Eskişehir’e on sekiz ve bu yolla Bursa’ya kırk sekiz saat mesafededir. Kasaba içinde 3 camii şerif, 2 medrese, 1 hamam, 2 han, 4 kahvehane, 4 fırın, 82 dükkan, 250 hane vardır. Kasaba dahilinde “maicâri” yoktur. Kuyular vardır. Bu kuyuların suları berrak, temiz, leziz ve hazmedicidir. Hanelerin ekserisi “Tahtanidir.” Arazisi mümbit ve bereketli olup, çokça hububat ürünü alınır. Hıntanın cinsi buralarda meşhur olduğu gibi fiyatça da çevre yörelerden farklıdır. Ürünün başlıcası buğday, arpa ve afyon olup, deve ve arabalarla Dinar istasyonuna, Eskişehir, Küplü, Bilecik taraflarına bol miktarda zahire nakledilir. Bugün “Dersaadet’ten” (İstanbul) Ankara’ya uzatılmakta olan tren hattının Kaza’nın ticari açıdan irtibat ve bağı bulunan Eskişehir’e yakınlığı sebebiyle zahire fiyatlarının da arttığı görülmektedir. Han ve Emir dağlarında 200.000 dönüm dolayında orman bulunduğundan çok miktarda palamut ve mazı tüccar tarafından Dinar şimendiferiyle İzmir’e; Han dağından üretilen kereste ise halk tarafından arabalarla civar yerlere sevk olunur.
Meyve ağacı yetişir ise de havanın soğuk olması sebebiyle ağaçlarda gereği gibi gelişememekte, olgunlaşamamaktadır. Şimdiye kadar halkın “Bağ” yetiştirmekle ilgisi yoksa da, bağ ürününün bilinen faydaları cihetiyle bir yıl içinde epeyce dikilmiştir. Şu bir yılı aşan zamandan beri gerek kasaba ve gerekse bazı köylerde geçtiğimiz yıla ilave olarak beş ilkokul, iki medrese tesis edilmiş ve hizmete açılmıştır. Kaza dahilinde bulunan gayet geniş meralarda çok miktarda koyun ve tiftik sürüleri beslenir. Kasaba halkı gibi köylerin sakinleri de halı, kilim, seccade ve heybe dokuyup imal ederler. Kasaba içinde her hafta pazartesi günleri pazar kurularak çok miktarda alış-veriş yapılır. Hisar, Ömer Hacı, Kalıncalar, Karayatak Camili, Batak, Akviranlar, Kuruca, Yusufağa Çeşmesi, Yarımca, Gevzele, Akviran, Toklucak, Akpâre, Basra, Ayvalı, Gölcük Çanacık, Kilise Yaylası, Günboyun namlarıyla onbeş yerde 140.000 dönüm hazineye ait boş arazi vardır. Adı geçen arazide iskân için ondört on beş mahallede yeni köy teşkil edilmiştir.
KAYNAK:
Bolvadin Kaymakamlığı Portalı
Tahir Sezen T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü yayın no: 26 Osmanlı Yer Adları s.248
Yorum Yazın
Facebook Yorum