Herşey sevgiden doğdu! Herşey sevgiyle dirildi, canlandı, hayat buldu. Herşey sevgi nedeniyle kendisinden memnundur ve kendisi olmaya devam eder. Herşey sevgi nedeniyle kendi görevini yapmaya devam etmektedir. Petrol bir terkiptir, bileşiktir. Topraktan çıktığında çamur gibidir. Onu o haliyle anlayamaz, tanımlayamazsınız. Petrol rafinize edildiğinde birbirinden farklı binlerce madde oluşur.
Demek ki gözümüzdeki gözlük, ayağımızdaki terlik petrole hiç benzemez ama aslı petroldür. Her petrol ürünü ayrı bir iş yapar. Polisin jopu, tabancanın sapı, çocuğun oyuncak bebeği, arabanın tekerleği... Bunların hepsi petrolün farklı görünüşleri. Birinin yaptığı işi diğeri yapamaz ve biri diğerine benzemez, ama hepsinin aslı petroldür. Petrol binlerce yüzüyle insanların hizmetindedir. petrol örneğini unutmayalım.
Evet, sevgi de aslında bileşik bir kavram bir terkip. Ancak öyle bir terkip ki petrol misali bunun yanında hiç kalır. Herşey sevginin farklı bir tezahürü, farklı bir görünüşüdür;
insan, cin, cennet, cehennem, akrep, kedi, köpek, bülbül, balık sözün kısası aklınıza gelen her kavram sevgiden doğmuştur. Bunlar sevgi nedeniyle vardır ve sevginin içinden çıkmıştır. Her biri ayrı bir iş yapar. Birinin yaptığı işi diğeri yapamaz. Hepsi de gereklidir.
15 haziran DARBE günü ise sevgi ve nefretin ayrimi acikca
Görülmüstür Sevgiden kopmus bir nefret ürünü nü merhameti unutmus gözü dönmüs kendi halkina ates sacan
tankla kardeslerinin üzerine yürüyen satilmis askerler onlara verilen emre göre hareket ediyorlar zavallilar insanlarin icinde gercek sevgi ve merhameti olan dinine imanina vataninina milletine bagli olanlari hic hesaba katmadilar. 7 den 70 se kursunlara goyus gerdiler meydanlara sel olup aktilar gunlerce nobette kaldilari ste baglilik sevgi budur.
Sevginin saf hali, dupduru şefkattir. Sevgi bileşik halde olursa onu tanımakta veya onun sevgi olduğunu anlamakta güçlük çekeriz. Yani sevgi hep okşamak değildir! Kangren olmuş birinin elini kesmek de sevgidir. Kalbi durmuş birinin göğüs kafesine çökerek kaburgalarını kırmak da sevgidir. Çünkü kalbi çalışır, hayatı kurtulur. Bunlar yaşamak ve yaşatmak sevgisidir. Bazen sevdiğimiz için döveriz! "Senin iyiliğin için sana kızıyorum!" deriz. Halbuki dövmek, kızmak, el kesmek, kaburga kırmak, cezalandırmak sevgiye benzemezler. Yılan, akrep gibi hayvanlar besin zincirinin önemli halkalarını oluştururlar. Biz bu hayvanlardan iğreniriz! Fakat;"Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır. Arı olmazsa döllenme, bitki, hayvan ve yiyecek maddeleri yok olur! İnsan da mahvolur!" (Albert Einstein) Bu hayvanlar ortadan kalkacak olsa insanların hayatı tehlikeye girer, tabiat altüst olur. Yılan ve akrep bize kahır gibi görünse de aslında lütuftur. Gülü herkes sever. Çünkü o sevginin katışıksız saf halidir. Ya diken? Diken sevgiye benzemez ama sevginin başka bir tezahürüdür. Diken gülün bir parçasıdır ve gül için gereklidir. O gülün nöbetçisidir. Gülü koparmak isterseniz, diken bunun bedelini ödetmeden onu size vermez. Demek ki kendisi sevgi olmadığı, sevgiye benzemediği halde sevgiye bağlı olan, sevgiye yardımcı olan şeyler de vardır. Sevgi için gerekli olan şeyler... Sevginin zıddı (tersi) olan şeyler sevgi değildir ama sevgiye hizmet ederler!
Sevginin zıddı (tersi) olan şeyler sevgi değildir ama sevgiye hizmet ederler!
Şibli'ye (ks) sorarlar; -Bu edebi kimden aldın? Şöyle cevap verir; -Edepsizlerden!... Şah-ı Nakşibendi'ye de (ks) şunu sorarlar; -Tasavvuf yolunda bu kadar azimli ve kararlı olmayı kimden öğrendiniz? Cevap; -Bir kumarbazdan! Her şeyini kaybetmişti ama ömrünün sonuna kadar kumar oynamayı terketmedi!
-Bu edebi kimden aldın? Şöyle cevap verir; -Edepsizlerden!... Şah-ı Nakşibendi'ye de (ks) şunu sorarlar; -Tasavvuf yolunda bu kadar azimli ve kararlı olmayı kimden öğrendiniz? Cevap; -Bir kumarbazdan! Her şeyini kaybetmişti ama ömrünün sonuna kadar kumar oynamayı terketmedi! ben hz, Eyüp sultandan otobüse bindim, otobüs tiklim tiklim dolu, son binen yolcu kara carsafli bir teyze yerimi ona verdim elimden tuttu hava kaldirdi : “ Ey kardeslerim! artik ben hic bir kimseyi yargilamiyorum cünkü 15 hazirandan sonra cok sey degisti cok Ey Emerika! (onun degimiyle) Gördünmü biz, torunlarim, komsularim her aksam hazirlanip nobete nobete diye cikiyoruz yolda bize katilan katilana sanki bayram, sanki dügün var öyle azimle sevkle gidiyoruzki ayirim yok acik, kapali, sunni, alevi, cerkez, laz, türk, kürt, ayni yolda nobette hep beraber neymisiz neymisiz be biz kardeslerim biz böyle birlik olduktan sonra hic kimse bizim onumuzde duramaz 7 den 70 e gör bizi
Emerika!” diye nutuklar atti teyze, herkeste çok duygulu bir şekilde “yasa teyze” diyerek tezahürat yaptılar
Karanlıklar olmasa aydınlıklar anlaşılmazdı
Kötüler olmasa iyilerin iyi oldugu bilinmezdi….
ALLAH o kara günleri bir daha yasatmasin bizlere bu devlete bu kutlu cesur azimli millete sevgiler.. Ayse