Bruxelles Korner
Fikriye Ayrancı Keper
Belçika - Genk / 2017
Sosyal sistemin işlemesinde büyük katkısı olan kadının, toplumda
geniş yelpazeye sahip olduğu bilinmektedir. Pratik zekası olan, empati yeteneğine sahip, sağ duyulu kadınlar bulundukları toplumda bir çok rengide bir arada sunabilecek yetenekte ki canlılardır. Onlara büyük fırsat ve imkanlar verildiği sürece olağan üstü yetenekleriyle hayatı daha da yaşanılır hale getirir, bulundukları toplumun kalkınmasında büyük katkı sağlarlar. Fakat kadınlarımızın hak ettikleri ilgi, sevgi ve hoşgörü, ekonomik özgürlük, sosyal hayatta ki imkanlar, eğitim ve öğretim günümüzde de halen gerektiği gibi verilmemektedir.
Eğitilmiş ve değer görmüş kadınların gücünün üretime katılması, o ülkenin kalkınmasın ki en önemli etkendir. Bunu algılayan toplumlar her zaman yenilikçi olup her geçen gün gelişmektedir. Kadının yeteneği ve gücü bilindiği halde dünya genelinde halen kadına yeteri kadar değer verilmemektedir. Sürekli olarak şiddete maruz kalan kadın toplumun kanayan yarası haline gelmiştir. Kadın sürekli şiddet görmesi için yaratılmamıştır. Kadının bulunduğu heryerde bereket vardır. Onlar dünyanın en değerli varlıklarıdır. Fakat bunu idrak edemeyen insanlar toplumlarda halen mevcuttur. O ezik insanlar yüzünden kadınlarımız sürekli şiddete maruz kalmaktadır. Statüsü ne olursa olsun şiddet uygulayan insan insan değildir. Onlar aciz, zavallı, kendine güveni olmayan basit karekterli kişilerdir. Kadınlarımız fiilen, psikolojik ve ekonomik olarak çeşitli şekillerde şiddete maruz kalmaktadır. Bunu tüm toplumlarda görmemiz mümkün.
Ataerkil toplum olan ülkemiz, her ne kadar köklü değişime uğrandığı söylensede bölgelerimizin bazılarında bu düzen halen devam etmektedir. Kadınlarımız hor görülmektedir. Aşağılanıp tüm hakları ihlal edilmektedir. Kadın evinde oturmalı, evini temizleyip yemek yapmalı. Eşine ve çocuklarına hizmet etmeli, asla ön plana çıkmamalı düşüncesi günümüzde halen mevcuttur. Ne acı bir durum, kadın ayrıca erkeklerin gözünde sadece cinsel bir obje olarak görülmektedir. Bu nedenle de hertürlü şiddete maruz kalıp daha da ileriye gidip erkekler tarafından öldürülmektedirler. Oysa kadına değer veren toplumun daha refah seviye ye geldiğide gözlenmektedir. Şiddet uygulanan evlerde ki çocuklarda da ömür boyu kafalarından silinmeyecek büyük tranvalar gözlenmektedir. Bu durum tedavisi mümkün olmayan psikolojik rahatsızlıklara kadar ulaşmaktadır. Bu çocuklarda ilerde şiddet uygulayan ve uygulatan bireyler olarak toplumda yerlerini alacaklardır. Bunlara sebebiyet vermemek için artık her türlü şiddete dur dememiz lazim. Aksi takdirde hastalıklı bireylerden oluşan bir toplum inşa etmiş oluruz.
" En üstün mümin, hanımına en iyi, en lütufkâr davranan güzel ahlâklı kimsedir " [Tirmizi]
"Şiddete HAYIR, Sevgiye, Saygıya ve Hoşgörüye EVET" diyorum.
Gönlünüzden sevgi, yuvanızdan huzur hiçbir zaman eksik olmasın.
Sevgiyle kalın.