BRUXELLES KORNER
Derya SOYSAL
Çocuklar tatile girdiler. İki ay boyunca dinlenecekler, tüm senenin stresini atacaklar. velilerde çocuklarıyla birlikte vakit geçirebilmek için, tatile gidebilmek için izin isteyecekler. Hazıranın sonunda başlar Kapıkule gurbetçilerin tatil kuyrukları... peki her zaman bu veliler istediği zaman izin alabiliyorlar miydi ? Bir tarihe göz atalım.
Orta çağ dönemimde özgür insanlar ya kendi topraklarında veya toprak sahiplerinin işçileri olup az miktarda para karşılığında çalışırlardı. Özgür olmayanlarda serf olurlardı. Serferberliği özgür değillerdi sahipleri ne isterse onu yaparlardı. Onları kölelerden ayıran şey ise sahipleri isterlerse evlenebilir çocuk ve mal sahibi olabilirlerdi. Bir nevi hak kazanmış kölelerdi.
XIX. Yüzyılda gerçekleşen Sanayi devriminden herşey çok değişti. Artık millet Akın akın köyleri terk edip, şehirlerdeki fabrikalarda çalışmaya başladılar.
Bu insanlık dışı yasalar gittikçe işçiler arasında gerginlik yaratıyordu. Sendikalarda birleşip eylem yapıyorlardı. Yavaş yavaş hak kazanmaya başladılar.
Belçika'da 1889 yılında kadınların ve çocukların çalışmaları yasaklandı. 1914 yılında okul mecbur edildi. 1936 yılında, artık yıllık izin eklendi, ücretli tatiller sayesinde artık ailelerin tatile çıkabilmeleri mümkün oldu. Tatil bölgeleri çoğaldı, gelişti. Artık eğlence çağına girdik diyebiliriz. Yani bu insanlık tarihinde eğlence/tatil/ gezme çok Yeni bir şey. Bu haklar için savaşmış olan dedelerimize çok minnettar olmamız gerekiyor. Bu yüzden bilmemiz ve unutmamamız gerekiyor.
Herkese iyi tatiller.